7 Şubat 2025 Cuma

Aydın ve yazarlardan barış ve demokrasi sürecinin başlaması için çağrı

Eşit yurttaşlığın ancak bütün kimliklere saygı gösteren çoğulcu bir demokrasiyle gerçekleşebileceğini belirten bir grup aydın ve yazar, "Kürt sorunuyla ilgili olarak silahların susması ve bir barış ve demokrasi sürecinin başlaması için gereken adımların acilen atılması çağrısında bulunuyoruz" dedi. 

İstanbul'da bir grup aydın ve yazar, Kürt sorununun demokratik çözümü, barış ve demokrasinin inşasına dair Taksim'de bulunan Hill Otel'de basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona, "Barış ve demokrasi hepimiz için" pankartı asıldı. Hukukçu ve siyasetçi Rıza Türmen, çok sayıda imzacısı olan ortak metni okudu.

'EŞİT YURTTAŞLIK BÜTÜN KİMLİKLERE SAYGI GÖSTEREN ÇOĞULCUL DEMOKRASİYLE GERÇEKLEŞEBİLİR'
Türmen, Kürt sorununun barışçıl yollardan çözümünün toplumsal ve siyasal barışın vazgeçilmez öğesi olduğunu belirtti. Kürt sorununu sadece Türkiye'nin sınırları içindeki bir sorun olarak görmenin yanıltığı olduğunu belirten Türmen, "Suriye'de savaş ve çatışma ortamı ile Kürt sorunu konusunda Türkiye, bölgedeki bütün halkların yararına olacak barışçı bir siyaset izlemediği sürece Türkiye'de Kürt sorunuyla ilgili gerçek bir barışın sağlanması da güçtür. Ekim başından itibaren ortaya çıkan gelişmeler barış beklentisi yaratmakla birlikte, iktidarın Kürt sorununda barışçı ve demokratik bir çözüm arayışı olduğuna dair belirti yoktur. O nedenle biz, aşağıda imzası bulunanlar, bir barış sürecinin başlaması için çağrıda bulunmak istiyoruz. Bu aynı zamanda bir demokrasi, ekmek, adalet, özgürlük, insan hakları ve hukuk devleti çağrısıdır. Yaşadığımız deneyimlerden biliyoruz ki, Kürt sorunu ancak demokrasi çerçevesinde ve insan hakları temelinde çözümlenebilir. Kürtlerin hakları ancak Türkiye'de yaşayan her bireyin temel hak ve özgürlüklerinin hukuk devletiyle güvence altına alınmasıyla korunabilir. Katılımcı bir demokrasi ancak yerel yönetimleri boğan katı merkeziyetçiliğin gevşetilmesiyle sağlanabilir. Eşit yurttaşlık ancak bütün kimliklere saygı gösteren çoğulcu bir demokrasiyle gerçekleşebilir" dedi.

'DEMOKRATİK SÜRECİN BAŞLAMASI İÇİN GEREKEN ADIMLAR ACİLEN ATILMALI'
Barış içinde yaşama hakkının temel bir insan hakkı olduğunu söyleyen Türmen, şöyle devam etti: "Nuremberg Mahkemesi'nde savaşın barışa karşı işlenmiş bir suç olduğu kabul edilmiştir. 12 Kasım 1984 tarihli B.M. Genel Kurul kararında 'tüm insanların kutsal bir hak olan barış içinde yaşama hakkına sahip olduğu' ifade edilmektedir. 10 Aralık 2010 tarihinde İspanya'nın Santiago de Compostela kentinde düzenlenen Barış İçinde Yaşama Hakkı Kongresi'nde kabul edilen bildiride bireylerin, grupların, halkların adil, sürdürebilir, kalıcı barış içinde yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmekte ve bu hakkın sağlanması ve korunması sorumluluğunun devlete ait olduğunun altı çizilmektedir. Bildiride ayrıca halkların ve bireylerin devlet tarafından 'düşman olarak görülmeme hakkı'ndan söz edilmekte. Bu düşüncelerden hareketle, aşağıda imzası bulunan bizler, barış içinde yaşama hakkımızı kullanıyor, Kürt sorunuyla ilgili olarak silahların susması ve bir barış ve demokrasi sürecinin başlaması için gereken adımların acilen atılması çağrısında bulunuyoruz."

Metnin imzacıları şöyle: Ahmet Telli, Ali Bayramoğlu, Ali Haydar Konca, Ahmet Faruk Ünsal, Akın Birdal, Ayşe Erzan, Ayşegül Devecioğlu, Baskın Oran, Berrin Sönmez, Binnaz Toprak, Cengiz Arın, Cihangir İslam, Coşkun Üsterci, Eşber Yağmurdereli, Esra Mungan, Erdoğan Aydın, Fatma Bostan Ünsal, Fatma Gök, Filiz Kerestecioğlu, Fikret Başkaya, Gençay Gürsoy, Hacer Ansal, Levent Köker, Mehmet Bekaroğlu, Melek Taylan Ulagay, Murat Karayalçın, Murathan Mungan, Necmiye Alpay, Nesrin Nas, Nurten Ertuğrul, Orhan Alkaya, Orhan Gazi Ertekin, Orhan Silier, Oya Baydar, Pakrat Estukyan, Rıza Türmen, Şebnem Korur Fincancı, Şebnem Oğuz, Tunç Soyer, Ümit Biçer, Ziya Halis.