'Haklarımız için mücadele edeceğiz, haklarımızı alacağız'
![](/Uploads/HaberFoto/etha-20241215-hakkimiver-ankara-basinaciklamasi.jpeg)
Direnişin meşruluğuna vurgu yapılan Ankara'daki basın açıklamasında "Hakkımı ver" diyenler, neden mücadele ettiklerini anlattı. İşçilerin, emekçilerin, ezilenlerin mücadeleden başka çaresi olmadığı kaydedilen konuşmalarda, "Haklarımız için mücadele edeceğiz, haklarımızı alacağız" vurgusu yapıldı.
Hakkımı Ver kampanya grubunun çağrısıyla Ankara'da bir araya gelen ve Meclise yürümek isteyenlerin işkenceyle gözaltına alınması Madenci Anıtında protesto edildi. "Hakkımı ver" diyen ve mücadele edenler sırayla yaptıkları konuşmalarda, neden Ankara'ya geldiklerini ve mücadelesini anlattı. Direnenler, kazanana kadar mücadelenin süreceğini vurguladı.
POLİS EYLEMİ ENGELLEYEMEDİ: BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ
Eylem alanına giderken çok sayıda kişinin önü polis tarafından kesildi. Ancak eylem yapanların iradesi polise geri adım attırdı. "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı "İnsanca yaşam ve güvenceli çalışma hakkımı ver" pankartıyla eylem alanına geçildi. Sık sık, "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır", "Hatay'ı yeniden kuracağız", "İnsana, yaşama, yer yüzüne özgürlük", "Cengiz elini madenlerden çek", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.
METAL İŞÇİLERİ: BU GREVDEN KAZANARAK ÇIKACAĞIZ
Eylemde ilk olarak metal işçileri adına konuşma yapıldı. Konuşmada, "Anayasal hakkımızı, greve çıkma hakkımızı elimizden alan Cumhurbaşkanının kararını tanımadık. Greve çıktık. Milyonlarca metal işçisi adına bu grevden kazanarak çıkacağız. Direne direne kazanacağız" denildi.
DEPREMZEDELER: HATAY'IN İNŞASI İÇİN BÜTÇE İSTİYORUZ
Şubat deprem katliamının ardından hak ve adalet arayışını sürdüren depremzedeler adına bir konuşma yapıldı. "Hatay'ı görün, Hatay'ı duyun, insanca yaşam hakkını verin" denilen konuşmada, yüzbinlerce insanın kış mevsimine 3. kez evsiz girdiği kaydedildi. "Evlerimiz kah yanıyor, kah su baskınına maruz kalıyor" ifadelerinin kullanıldığı konuşmada, "Talebimiz çok net. Hataylılar olarak kalıcı, nitelikli, güvenli barınma hakkımız için erişilebilir, parasız, nitelikli sağlık hakkımız için, parasız nitelikli güvenli eğitim hakkı için, enerji üretim ve dağıtım ve kamulaştırılmasını, asgari enerji ihtiyacının parasız sağlanması için Hatay'ın sosyal, ekolojik, demografik yapısı ve kültürel yapısının inşası için bir bütçe istiyoruz. Biz sesimizi yükseltmedikçe iktidar bizi duymayacak. Halkın haklarını kendiliğinden vermeyecek. Onlar vermeyecek biz alacağız. Haklarımız için mücadele edecek, haklarımızı alacağız" denildi.
DEPO İŞÇİLERİ: MÜCADELEMİZ EN MEŞRU OLANIDIR
Depo işçileri adına yapılan konuşmada, "Hakkını arayan işçilere beğenmiyorsan başka kapıya hatta başka ülkeye git diyorlar. Bizi,bize ait olandan bile kovuyorlar. Mücadele etmek zorundayız. Mücadelemiz en meşru olandır" ifadeleri kullanıldı.
DOĞA SAVUNUCULARI: ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERİN FAALİYETLERİNİ YOK EDENE KADAR DİRENECEĞİZ
Yaşam alanları için mücadele eden doğa savunucuları da söz aldı. Konuşmada, şirketlere seslenildi "Siz elinizi çekeceksiniz, biz sizin karşınızda direneceğiz. Bugün Reşit Kibar davasındaki gizlilik kararı devam ediyor. Derhal gizlilik kararını kaldırın. Arkadaşımızın hesabını sorana kadar Karadeniz'den çok uluslu şirketlerin madencilik faaliyetlerini yok edene kadar direnmeye devam edeceğiz" denildi.
ÇİFTÇİLER: DEVLETİN TARIM KANUNUNA GÖRE ÇİFTÇİLERE BÜTÇE VERMESİNİ İSTİYORUZ
Çiftçiler adına yapılan konuşmada da devletin ülkede tarımı öldüren ve çiftçileri açlık ve yoksulluğa mahkum eden politikaları teşhir edildi. Konuşmada, "Artık her gün bir çiftçinin ya bir icra dairesinde, tarlası, evi, arsası, bağı, bahçesi ya ipotek ediliyor, ya da satılıyor. Bizler ki toprağa can verenleriz, emeğini topraktan çıkaranlarız. Üretiyorsak insanca ve güvenli şekilde yaşamak istiyoruz bizim talebimiz devletin Tarım Kanununa göre bütçeden yüzde 1'lik ek bütçesini çiftçiye vermesini talep ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARI: SORUNLAR AYNI NOKTADAN ÇIKIYOR
Hayvan hakları aktivistleri adına yapılan konuşmada da, birlikte mücadelenin önemine dikkat çekilerek şunlar söylendi: "Siz hiç yarım bir köpek gördünüz mü hayatınızda? Barınaklarda hayvanlar ne halde, hiçbir barınağı ziyaret ettiniz mi? Siz bir hayvanın gözüne bakarken, vicdanınızı sorguladınız mı? Bu yasayı çıkaranlar da aynı şekilde, aynı yerden, aynı sorundan kaynaklanıyor. Yaşadığımız birçok sorun aynı noktadan çıkıyor, barbar, eril zihniyetin sorunları yaşıyoruz."