Suruç için adalet mücadelesi İzmir'e taşındı
![](/Uploads/HaberFoto/etha-20241221-suruc-izmir-eylemi1.jpg)
Suruç Katliamının 113. ayında "Suruç için adalet" mücadelesi İzmir'e taşındı. Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç yaralıları, SGDF'lilerin de katıldığı eylemde, bu aydan itibaren her ayın 20'sinde İzmir'de eylem yapılacağı duyuruldu.
Suruç için adalet mücadelesinin 113. haftasında İzmir'de eylem yapıldı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kitle, suruç şehitlerinin fotoğraflarının bulunduğu "Hiçbir düş yarım kalmayacak. Suruç için adalet herkes için adalet. Unutmadık, unutturmayacağız, affetmeyeceğiz" yazılı pankart açtı. Suruç'ta ölümsüzleşen 33 düş yolcusunun fotoğraflarını da taşıyan kitle, sık sık "Suruç'un hesabı sorulacak", "Suruç için adalet, herkes için adalet", "Katil IŞİD, işbirlikçi AKP" sloganlarını attı. Eyleme, Suruç yaralıları, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin (ESP) de aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve kitle örgütü katıldı.
İZMİR'DE HER AYIN 20'SİNDE SURUÇ İÇİN ADALET EYLEMİ YAPILACAK
Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Suruç yaralıların Koray Türkay söz alarak, bundan sonra her ayın 20'sinde İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde Suruç için adalet eylemleri gerçekleştireceklerini duyurdu.
Eylemde açıklamayı Önder Aktaş okudu. 113 ay önce Suruç'ta canlı bomba ile katledilen 33 düş yolcusu için hala adalet sağlanmadığını vurgulayan Aktaş, DAİŞ'in Taksim, Diyarbakır, Suruç, Antep, Ankara, Reina, Sultanahmet ve Atatürk havalimanı katliamlarını yaptığını anımsattı. Bu saldırıların planlı ve sistematik olduğuna dikkat çeken Aktaş, DAİŞ katliamının parça parça ele alındığını, birbirleri bağının görmezden gelindiğini söyledi. Katliam sanıklarının bir çoğunun gerçekleştirdikleri katliamlar değil farklı suçlardan ceza aldığına işaret eden Aktaş, "Suruç katliamında bombayı temin eden Süleyman Aggal isimli şahıs Suruç dava dosyasında sanık olarak değil tanık olarak dinlendi. Birçok IŞİD üyesi cezaevlerinden sessiz sedasız tahliye edildi. Bazıları verilen ceza süresi dolduğu için cezaevinden çıktı. Cezaevlerinde bu katliamlarla ilgili tutuklu sanık neredeyse kalmadı. Ancak aradan geçen yıllara rağmen bu katliamların nasıl organize edildiği aydınlatılmadı. Atatürk Havalimanı katliamı davasında yaşananlar bunun en canlı örneğidir. 28 Haziran 2016 yılında 45 kişinin öldüğü katliam sonrası tutuklanan 7 kişiden 6'sı katliamı gerçekleştiren kişilerle bir bağlantıları bulunamadı denilerek geçtiğimiz 12 Aralık günü tahliye edildi" dedi.
Tahliye edilen 6 kişinin Atatürk Havalimanı katliamının hemen ardından katliamın faili olarak gösterilerek tutuklandığını hatırlatan Aktaş, "Bu kişilerin IŞİD üyesi oldukları daha önceden biliniyor muydu? Bu kişilerin katliamla ilgileri yok ise katliamı planlayanlar ve katillere yardım edenler neden bulunamamıştır? Havalimanı gibi uluslararası bir statüyle korunan bir yerde yapılan saldırının sorumlusu sadece şu an tutuklu bulunun tek sanık mıdır" sorularını yönelterek, "Başta Suruç katliamı olmak üzere IŞİD terör örgütünün Türkiye'de yaptığı katliamların aydınlatılmasını ve faillerin yargılanmasını istiyoruz" dedi.
Açıklamanın ardından Suruç katliamında ölümsüzleşen 33 düş yolcusundan Ferdane Kılıç, Hatice Ezgi Sadet ve İsmet Şeker'in hayat hikayesi okundu.
Suruç için adalet eylemi, oturma eyleminde 33 düş yolcusunun isimlerinin okunarak "Yaşıyor" denilmesinin ardından sona erdi.