'Öcalan'ın fikriyatı Kürt halkının iradesidir'
![](/Uploads/HaberFoto/etha-20250207-bulusmalar.jpeg)
"Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları" etkinlikleri kapsamında Bingöl'de konuşan DBP Eş Genel Başkanı Uçar, Kürt sorununun demokratik çözümü için mücadelenin süreceğini söyledi. Uçar, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fikrinin Kürt halkının iradesi olduğunu vurguladı. Uçar, "Cesaretli olmak, bu meseleyi tüm yönleriyle konuşmak, yasal ve toplumsal düzenlemeleri de barış içerisinde yapmak herkese kazandıracaktır" dedi. DBP Eş Genel Başkanı Bayındır da "Sayın Öcalan muhataptır, iktidarda muhatabın kim olacağı ve yol haritasını açıklasın" vurgusu yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP), PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajları tartışmak üzere başlattığı "Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları" Bingöl ve Urfa'da devam ediyor. DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Urfa'da ise DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır halkla bir araya geldi.
BİNGÖL
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Bingöl'de "Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları" kapsamında düzenlenen toplantıya katıldı. Kürt sorunda demokratik çözümüne dair yapılan tartışmalara değinen Uçar, "Kürt sorununu başat ve çözülmesi gereken bir sorun olarak görmeyenler, adım atmayanlar, unutulup giden siyasi parti ve liderler ortada. Biz bu dönemin geçmiş dönemdekiler gibi heba edilmesine göz yummayanlar olarak bir aradayız" dedi.
'ÖCALAN MÜCADELEDEN VAZGEÇMEDİ'
"Kürt sorununun demokratik çözümü demek, güvenlikçi politikalarla cebimizden alınanın cebimizde kalması demektir" diyen Uçar, şunları söyledi: "Kürt sorununun demokratik çözümü demek, farklı kimliklerin, Kürtlerin, Alevilerin, sosyalistlerin bu ülkenin esas kurucusu olarak görülmesi demektir. Toplumun siyasette özne olması demektir. Refah, ırkçılığın, milliyetçiliğin yerine ortak yaşamın hayat bulması demektir."
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 26 yıldır tecrit koşullarına rağmen sorunun çözümü için umudunu kaybetmediğini ve mücadele ettiğini söyleyen Uçar, "Sayın Öcalan bu umudu büyütürken, yüzü halkına dönüktü. Demokrasi mücadelesi verirken, yüzü cezaevinde sürgünde olanlara dönüktü. Bu umut hiç tükenmedi. Bu umudu hayatta tutacak güçlü bir demokratik siyaset alanı, güçlü bir halk gerçekliği var" diye kaydetti.
'ÖZGÜRLÜK ERTELENEMEZ'
İktidar ve muhalefet partileri ile demokratik kitle örgütlerinin de barışa dair söz kurması gerektiğini ifade eden Uçar, "Bir söz kurmalı ortak yaşama dair. Yüzyıllık ulus devlet serüveninde Kürt sorunun konuşulması yasaklı hale geldi. Bunu kırmak lazım. Tıpkı tecridi, kayyım rejimini, özel savaş politikalarını kırmak gibi" dedi.
Uçar, farklı inanç ve halkların bir arada yaşadığı Kuzey ve Doğu Suriye'deki yaşama işaret ederek, "Bütün dünyanın gıptayla baktığı Rojava, ülkemiz için bir tehdit olarak görülüyor. Tehdit değil. Tam tersine en demokratik modelden bahsediyoruz. Halklar eşit ve özgür yaşayabiliyor. Kimin hangi dilde konuştuğunun, hangi inanca inandığının sorun olmadığı bir model. Dolayısıyla Kürt sorunun demokratik çözümü, Rojava'da statünün savunması aynı değerdir. Bunun yürütücüsü zorlu koşullara rağmen sayın Abdullah Öcalan'ın fikriyatı, Kürt halkının iradesidir. Ne sayın Öcalan'ı özgürlüğü ertelenecek bir mesele ne de Kürt sorunun çözümü bir yüzyıl daha hasıraltı edebilecek bir mesele. Cesaretli olmak, bu meseleyi tüm yönleriyle konuşmak, yasal ve toplumsal düzenlemeleri de barış içerisinde yapmak herkese kazandıracaktır."
Toplantı basına kapalı devam etti.
URFA
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır'ın katılımıyla Urfa Barosu Avukat Tahir Elçi Konferans Salonunda gerçekleştirilen buluşmaya DEM Parti Urfa milletvekilleri Ömer Öcalan, Ferit Şenyaşar, Dilan Kunt Ayan, Urfa Barış Anneleri Meclisi üyeleri, belediye eşbaşkanları, siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşunun ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, "Bugün tarihi bir eşikteyiz. Depremin ikinci yılındayız. Depremde yıkımın en büyük nedeni iktidarın rant siyaseti oldu. Bunun sonucunu hala yaşıyoruz. Deprem zamanında iki tane küçük belediyemiz deprem yaralarını sarmak için seferber oldu. Kürdistan'da halkların ortaya koyduğu irade ile yaralarımızı birazda olsa sardık. Bu iktidar hem depremde hem de sonrasında ayrımcılık yaptı, yapıyor. Kürdistan halkı ise bu ayrımlara karşı seferber oldu. Kürt halkı bundan dolayı 'ahlaki ve politiktir' diyoruz. Bizim iktidardan bir beklentimiz yok. Adetlerini üzerinden dayanışma ile geldiğimiz bunun en net göstergesi" ifadelerini kullandı.
'ROJAVA MODELİ SURİYE İÇİN UYGUN'
Ortadoğu 'da tarihi değişimler yaşandığına dikkati çeken Bayındır, "Ortadoğu yeni bir dizaynın arifesinde. Bunun merkezinde Kürtler var. Herkesin Ortadoğu üzerine planları var. Kürt halkı ve dostlarının mücadelesi bu noktada kritik bir noktadadır. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan Ortadoğu'da üçüncü dünya savaşına dikkat çekmişti. Biz şu an bu savaşın içindeyiz. Halkımızı bu savaş cenderesinden özgür olarak çıkmak için mücadele veriyor. 61 yıllık BAAS rejimi yıkıldı yerine karanlık bir DAİŞvari rejim geldi. Türkiye'nin baskısı ile tekçi bir rejim inşa ediliyor. Halklara karşı bir soykırım politikasının nasıl hayata geçirildiğini görüyoruz. Ortadoğu'da Suriye halkların bir arada yaşadığı coğrafya. Adı ancak Demokratik Suriye Cumhuriyeti olabilir. Aranan bu model uzakta değil. Rojava yanı başımızda. 13 yıldır bütün baskılara karşı bu model var. Bunun dışında uygulanacak her model felakete vesile olabilir. Katı bir Suriye ulus devlet dayatması katliama ve göçü beraberinde getirir. Demokratik Suriye egemen kılınırsa ancak sorunlar son bulur. Bu modeli bütün dünyaya yaymamız gerek. Bunu yapmak bizim görevimiz" diye konuştu.
'ÇÖZÜMÜN KONUŞULMASI ÖNEMLİ'
PKK lideri Abdullah Öcalan ile DEM Parti İmralı Heyeti arasında yapılan görüşmelere değinen Bayındır, "1 Ekim'den bu yana ismini koyamadığımız bir mesele var. Kürt sorununun çözümü etrafında gelişen bir süreçtir. Kürt sorununun çözümünün konuşulması bizim açımızdan önemli. İlk defa bu konuşulmuyor. Sayın Öcalan bu güne kadar en az 13 defa irade ortaya koydu. Tasfiye etme politikasının artık yürüyememesi üzerine bugün tartışmalar var. Sayın Öcalan'ın öncülüğünde Kürt sorunun demokratik çözümü için mücadelemiz büyüyerek devam ediyor. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için verdiğimiz mücadele önemli bir yol kat ettik" ifadelerini kullandı.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yapılan görüşmelerde çözümün adresi olarak İmralı'yı işaret ettiğinin altını çizen Bayındır, "Kürt sorunu yüz yıl önce parlamentoda inkar edildi, çözüm için bu nedenle parlamento işaret ediliyor. Her parti sorunun çözümü noktasında yol haritasını açıklamalı. Muhalefetin bu süreci izlemesi iktidarın istismar etme girişimine su taşıyacaktır. Bu meselenin çözümü için herkes elini taşın altına koysun. Çözümü iktidara bırakırsak istismar etme ihtimali yüksek olur. Sayın Öcalan muhataptır, iktidarda muhatabın kim olacağı ve yol haritasını açıklasın. Bunun için buluşmalar yapıyoruz. En büyük gücü halktan alıyoruz. Barış ve özgürlük mücadelesini büyüten bir sorumluluk ile karşı karşıyayız. Bu noktada herkese önemli görevler düşüyor. Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için herkese görevler düşüyor. Bu toplantının devamında yürütülecek tartışmalar ile barışın toplumsallaşmasına hep birlikte ulaşacağız" dedi.
Yapılan konuşmanın ardından buluşma, basına kapalı devam etti.