4 kentte kayıplar için adalet talebi
Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, 4 kentte yapılan eylemlerle Serdar Tanış, Ebubekir Deniz ve Mehmet Zeki Doğan'ın akıbetini sordu.
Gözaltında kaybedilenlerin yakınları ve Cumartesi Anneleri, yıllardır yakınlarının akıbetlerini öğrenmek için mücadele ediyor. Her türlü baskıya, yasağa ve gözaltına rağmen "Kayıplar bulunsun, sorumlular yargılansın" demekten vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, eylemlerine bu hafta da devam etti.
İSTANBUL
Cumartesi Anneleri, yıllardır Galatasaray Meydanı'nda gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormaya devam ediyor. Gözaltında kayıpların fotoğraflarının taşındığı açıklamada Ebubekir Deniz'in kızının Silopi'den gönderdiği mektup okudu. Ceylan Deniz'in mektup şöyle:
"Değerli Cumartesi Annelerim, kardeşlerim, benim gibi sevdikleri kaybetmiş ailem; Silopi'den size sevgi saygılarımı sunuyorum. Yılların mücadelesini verdiğiniz için size minnettarım. Yanınızda olmayı çok istesem de maalesef olamadım ama her kayıp yakını gibi gönlüm her cumartesi olduğu gibi bugün de sizinle Galatasaray'da.
"Ben Ebubekir Deniz'in kızıyım. 24 yıldır baba yolu bekleyen, bir gün kapı açılır cıkagelir diye hiç büyüyemeyen kızıyım. Çocukluğundan çıkamayan hep 5 yaşında kalan Ceylan Deniz'im ben. Düşünsenize bir gün babanız çıkıyor ve onu son görüşünüz oluyor. O gün kolumuz kanadımız kırıldı, o gün çocukluğumuz bizden alındı. Sahipsiz kaldık.
"Zaman her şeyin ilacı diyorlar ya zaman bizim düşmanımız oldu. Çünkü zaman babamızla geçirdiğimiz anıları unutturmak istiyor. Oysaki ben her gün yeniden yeniden hatırlıyorum babamla yaşadığım kısacık anıları. Çok şey istemedik bu hayatta ailemizle güzel anlar biriktirmekten başka. 'Sen gidince çok eksik kaldık babam. Oysaki her çocuğun babasıyla annesiyle yaşama hakkı var ama bu hak bizden alındı. Bazı zamanlarda aklıma geliyor şimdi çıkıp gelsen hatırlar miyim seni diye sonra aklıma unutamadığım kokun geliyor. 24 yıldır bitmeyen tükenmeyen bir hasret, bir bekleyiş, bir umutla bekliyoruz. Ne yazık ki 24 yıllık süreçte ne adalet işlendi ne de kanun uygulandı. Failler belliyken meçhul bırakıldı. Çalmadığımız kapı kalmadı ama bize ufak bir bilgi dahi verilmedi. AiHM Türkiye'yi mahkum etmesine rağmen hiçbir sonuç alamadık. Bizler, yüzyıllar bile geçse failler hesap vermeden, kayıplarımızın akıbeti açıklamadan davamızdan asla vazgecmeyeceğiz. Ebubekir Deniz'in hiç büyüyemeyen 5 yaşındaki kızı Ceylan Deniz."
DİYARBAKIR
833'üncü haftasına giren eylemde Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan açıklamada, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Açıklamayı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin yaptı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya ise "çözüm"ün tartışıldığı bu dönemde faşizmin biçim değiştirerek farklı şekillerde sürdürüldüğüne işaret etti. Adalet Kaya, ailelerin adalet talep ettiğini ve bunun sağlanması için mücadele edeceklerini belirtti.
BATMAN
Batman'da 669'uncu haftasına giren eylem Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde yapıldı. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı açılan eylemde Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Batman Şubesi, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) yöneticileri de katıldı.
TANIŞ VE DENİZ'İ ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Tanış'ın 2000 yılında Silopi'de HADEP ilçe teşkilatının açılması ile birlikte dönemin Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı General Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can tarafından baskı ve tehditlere maruz kaldığını belirtilen açıklamada, 25 Ocak 2001 tarihinde, Silopi Jandarma Komutanlığı'ndan Tanış'ın arandığını ve HADEP ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile birlikte gittikleri Silopi Jandarma Komutanlığı'ndan bir daha geri dönemediklerini söylendi.
'JANDARMAYA GİTTİ VE GERİ DÖNMEDİ'
Silopi Jandarma Komutanlığının, beş gün boyunca Tanış ve Deniz'e dair açıklama yapmadığını, oluşan kamuoyu baskısı sonucunda Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya'nın, Silopi Jandarma Komutanlığı'na geldiklerini kabul etmek zorunda kaldığı kaydediden açıklamada, "Baba Şuayip Tanış ise kamuoyuna yaptığı açıklamada: Oğlum, ilçe teşkilatını açmaya çalışırken Levent Ersöz bizi sürekli tehdit etti. Beni, Şırnak İl Jandarma Komutanlığı'na götürdüler. Levent Ersöz, 'Oğlun bu işten vazgeçsin, yoksa sizin için iyi olmaz' dedi. Oğlum parti çalışmaları için Diyarbakır'a gittiğinde, Levent Ersöz beni telefonla arayarak, 'Oğlun Serdar, Şırnak topraklarına ayak basarsa yaşatmam' dedi. Oğlum Diyarbakır'dan geldiğinde, Silopi İlçe Jandarma Karakolu'na çağrıldı. Gitti, bir daha da dönmedi" denildi.
Tanış ve Deniz'in dosyasının 2015 yılında takipsizlik kararı ile kapatıldığını ve AYM'in zamanaşımına uğramayacağı kararı hatırlatılan açıklamada, "AİHM kararını yerine getirin. Tanış ve Deniz dosyasında kayıplarımızın akıbetini açığa çıkaracak ve suçun fail ve sorumlularını cezalandıracak etkinlikte bir yargılama faaliyeti yürütün" diye belirtildi.
HAKKARİ
İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 159'nci haftasındaki eylem için Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı açılan eylemde gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Bu haftaki eylemde, 7 Haziran 1994'te gözaltında kaybedilen Mehmet Zeki Doğan'ın akıbetini soruldu. Basın metnini İHD Hakkari Şubesi üyesi Eren Baskın okudu.
Mehmet Zeki Doğan'ın gözaltında kaybedilmesiyle ilgili etkin soruşturma süreci başlatılması gerektiğini belirten Baskın, Mehmet Zeki Doğan'ın 7 Haziran 1994 tarihinde Özel Harekat Timlerinin Mehmet Zeki Doğan'ı zorla gözaltına alındığını ifade etti. Narlı Köyü Biyamen mevkiinde Zap suyu kenarında Mehmet Zeki'nin ayakkabıları ve ceketinin bulunduğunu hatırlatan Baskın, “Giysilerin olduğu yerde kan izleri de vardı. Ancak aramalar sonuçsuz kaldı Mehmet Zeki Doğan'a ulaşılamadı” dedi.
Kamu emekçisi olan Doğan'ın, gözaltında kaybedildiğini ve buna rağmen hiçbir soruşturma yapılmadığını kaydeden Baskın, 31 yıldır Doğan ailesinin adalet beklediğini söyledi.