5 Şubat 2025 Çarşamba

419 örgüt ve partiden deklarasyon: Rojava'ya statü, halklara özgürlük

Diyarbakır'da 419 siyasi parti ve demokratik kitle örgütü, Kuzey ve Doğu Suriye'nin statüsünün tanınması için çağrı yaptı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin statüsünün tanınması talebiyle başlatılan "Rojava'ya statü, halklara özgürlük" kampanyasının deklarasyonu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde (GGC) gerçekleştirildi. Basın toplantısına, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır'ın sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. 419 siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve sendika tarafından imzalanan deklarasyon metninin Türkçesini Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Zeryam Işık Deniz, Kürtçesini ise tiyatro oyuncusu Özcan Ateş okudu.

'CETVELLE ÇİZİLEN SINIRLAR, SORUNLARA YENİLERİNİ EKLEDİ'
Ortadoğu'da yaşanan kaosun derinleşerek devam ettiği belirtilen deklarasyon metninde, "1. Dünya Savaşı ile bölgenin siyasal, toplumsal ve kültürel realitesi gözetilmeden cetvelle çizilen sınırlar; sorunların çözülmesi bir yana dursun, var olan sorunlara yenilerini eklemiştir. Son yüzyılda oluşturulan statüko, Ortadoğu'da her geçen gün artarak devam eden çatışmalara ve krizlere neden olmuştur. Geçtiğimiz yüzyıl bize gösterdi ki; coğrafyamızın hakikati ile bağdaşmayan hiçbir denklemin başarılı olma olasılığı kalmamıştır. Oluşturulmaya çalışılan denklemler, halklara savaş ve ölümden başka bir şey sunmamıştır" denildi.

"Halkların özgürlük arayışları, tarih boyunca etnik, dinsel ve mezhepsel savaşların zemini haline getirilerek, boşa çıkarılmaya çalışılmıştır. Tekçi, otoriter, retçi ve anti-demokratik yönetim arayışları, var olan sorunları büyütüp derinleştirmekten öteye gitmemiştir" denilen metinde Ortadoğu'daki krizin çözümünün halkların, inançların, kültürlerin ve tüm ötekileştirilen kesimlerin kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir sistemden geçtiği vurgulandı.

'SURİYE'DE ÇÖZÜM, HALKLARIN KENDİNİ YÖNETEBİLME HAKKINDAN GEÇİYOR'
Ortadoğu ve Suriye'de yaşanan gelişmelerin, inkara dayalı tek ulus projelerinin ayakta kalma şansı olmadığını gösterdiği ifade edilen metinde, "Suriye'deki çözümün yegâne yolu, bütün halkların yaşadıkları coğrafyada kendilerini yönetebilme hakkından geçmektedir. Son 10 yılda Rojava'da kadınların öncülüğünde inşa edilen yönetim modeli, halklara barış ve huzur ortamı sunmuştur. Kendi Kürt meselesini yüz yıldır çözemeyen Türkiye, bugün Rojava'da inşa edilen demokratik yönetim modelini ortadan kaldırmak istemektedir. Bu politikaların ne Türkiye'de ne Suriye'de ne de başka bir yerde Kürt sorununun çözümüne fayda sağlamadığı yaşanarak görülmüştür. Tam aksine; Kürt sorununun uluslararası bir hal almasına neden olmuştur" ifadeleri kullanıldı.

Suriye ve Rojava'da yaşanan gelişmelerin yakından takip edildiği vurgulanan metin, şöyle devam etti: "Bölgede yaşayan halkların statüsüz yaşamaya tahammülü kalmamıştır. Özelde Kürt sorununun demokratik çözümü, Ortadoğu'da da barışı beraberinde getirecektir. Bu bağlamda tüm ilgili tarafları Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi'ni tanımaya ve Suriye'deki tüm kesimlerin haklarının korunduğu demokratik bir yönetimin oluşması için destek sunmaya çağırıyoruz."