Adagöl'de yapılmak istenen otel projesine karşı bilirkişi keşfi yapıldı

Adagöl'de yapılmak istenen otel projesine verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararına karşı açılan davada bilirkişi keşfi yapıldı. Keşfe katılan çevreciler ve yöre halkı, kararın iptali için basın açıklaması yaptı.
Aydın'ın Kuşadası ilçesine bağlı Adagöl bölgesinde halkın piknik ve rekreasyon alanı olarak kullandığı Adagöl bölgesine yapılması planlanan otel projesin "ÇED gerekli değildir" kararı verildi. Karara karşı açılan davada bugün bilirkişi keşfi yapıldı. Keşifte hazır bulunan ve sürecin takipçisi olan çevreciler ve yöre halkı, otel projesinin bölgedeki ekosisteme ve halka zarar vereceği gerekçesiyle iptal edilmesi için basın açıklaması yaptı.
Kuşadası Kent Dayanışması'nın çağrısıyla yapılan eyleme, Kuşadası Çevre Platformu, Kuşadası Kent Konseyi, Caferli Güzelleştirme Derneği, Kuşadası Mimarlar Odası Temsilciliği, Ekodost Derneği ve yöre halkı katılım sağladı. "Adagöl'e sahip çıkıyoruz", "Sıra Adagöl'e geldi" pankartlarının açıldığı eylemde sık sık "Kıyılar halkındır halkın kalacak" sloganı atıldı. Basın açıklamasını Gülnur Aksop okudu.
'PROJE ADAGÖL'Ü BETONA BOĞACAK'
Adagöl'ün denizle gölün iç içe geçtiği eşsiz bir doğa olduğunu belirten Aksop, yapılmak istenen otel projesiyle bölgenin betonlaşacağını belirtti. Aksop, şöyle devam etti: "Kuşadası halkının piknik yaptığı, çoluk çocuk eğlendiği, yürüyüş ve spor yapabildiği, çocukların oyun oynayabildiği piknik alanı. Hava, su,toprak ve canlı çeşitliliği ile adamızın nadir bir köşesi. Ancak Kuşadası Adagöl kıyısında kıyı kenar çizgisini ihlal eden, 153 odalı bir otel projesi söz konusu. Bu proje yalnızca Adagöl'ü değil, hepimizin kıyı hakkını, doğaya erişim özgürlüğünü ve ortak yaşam alanlarımızı tehdit ediyor. Adagöl'ü betona boğacak, ekosistemi tahrip edecek bu projeye itirazımız var. Bu yüzden dava açtık. Adagöl, sadece gölüyle değil etrafındaki canlı yaşamıyla, kuşlarıyla, bitkileriyle bir bütündür. Yapılmak istenen projelerin ya da alınan kararların bu hassas dengeyi bozacağına inanıyoruz. Çocuklarımıza beton değil, kuş cıvıltıları bırakmak istiyoruz."
'DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Anayasa'nın 56. maddesini hatırlatan Aksop, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının olduğunu belirtti. Aksop, "Hepimize ait olan doğayı birilerinin çıkarı uğruna betonlaştırmalarına, canlı yaşamını yok etmelerine izin vermemek için buradayız. Çevre hakkı yalnızca maddi koruma önlemlerinden ibaret değildir. Katılım, bilgi edinme ve başvuru hakkı gibi şekli güvenceler de çevre mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu dava ile hem çevresel değerlerin korunmasını hem de demokratik katılım ilkelerinin güçlenmesini savunuyoruz. Çevre hakkı yalnızca bir grup insanın değil, tüm toplumun ve gelecek kuşakların hakkıdır. Adagöl'ün doğal karakterinin korunması ve halkın yaşam kalitesinin güvence altına alınması için açtığımız bu davanın takipçisi olacağız. Tüm yurttaşlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını ve basını bu süreci izlemeye ve sahiplenmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.