7 Şubat 2025 Cuma

Birçok kentte insan hakları haftası etkinliği düzenlendi

İHD, İnsan Hakları Haftası kapsamında İstanbul, Ankara, Antakya, İzmir ve Batman başta olmak üzere kentlerde basın açıklamaları yaptı. 2024 yılında yaşanan hak ihallerine ve iktidarın faşist baskılarına değinilen açıklamalarda Ortadoğu'da yaşananlara vurgu yapılarak barış çağrısı yapıldı. 

10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası 76. yılında. İstanbul, Ankara, Antakya, İzmir, Dersim ve Batman başta olmak üzere kentlerde yapılan eylemlerde, insan haklarına yönelik ihlaller hatırlatıldı, mücadele çağrısı yapıldı. 

İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Sultanahmet Meydanında basın açıklaması yaparak Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlallerini paylaştı. "Savaş öldürür, barış yaşatır" pankartının açıldığı eylemde basın metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Yoleri, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabul edilişinin 76. yılı olduğunu hatırlatarak bildirgenin, 10 Aralık 1948 tarihinde Paris'te toplanan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edildiğinin ve  Türkiye'de ise 27 Mayıs 1949 tarihinde yürürlüğe koyulduğunu belirtti. 

"Güçlü devletlerin çıkar ilişkilerine dayalı oluşturdukları askeri ve ekonomik birliktelikler, sürdürülen savaş politikaları yakın çevremizde Ukrayna, Gazze ve bugünlerde Suriye'de olduğu gibi halkları temel hak ve özgürlüklerini kullanamaz hale getirmiş, büyük bir insani krize yol açmıştır" diyen Yoleri, faşist saldırganlığa ve savaş politikalarına rağmen dünyanın her yerinde ezilen halkların özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleri etrafında mücadele ettiğini belirtti. 

'OHAL GAYRİ RESMİ REJİM HALİNE GELDİ'
Ülkenin gayri resmi bir biçimde 2016 yılından bu yana OHAL rejimi ile yönetildiğini vurgulayan Yoleri, "Keyfilik ve belirsizlik kamusal/siyasal alanın asli unsurları haline gelmiştir. Siyasal iktidarın ekonomiden toplum sağlığına ülkenin her meselesini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikaları sonucunda 2024 yılında da yoğun yaşam hakkı ihlalleri yaşanmıştır" dedi.

'İŞKENCE RUTİNLEŞTİ'
İşkencenin insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu ifade eden Yoleri, 2024 yılında Türkiye'de resmi olan ve olmayan gözaltı hallerinde tüm ülkenin adeta işkence mekânı haline geldiğini belirtti. Zorla kaçırma/kaybetme saldırısının arttığını ve insanları sindirme aracına dönüşen hapishanelerde yaşanan hak gasplarının rutinleştiğinin aktaran Yoleri, "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsü mahpusların durumu ve İmralı Hapishanesi başta olmak üzere tek kişi ya da küçük grup izolasyonu/tecrit uygulamaları çözülemeyen kronik bir soruna dönüşmüştür" dedi.

'TOPLUMSAL BARIŞ SAĞLANMALI'
Söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğünün polis saldırısı ve ikitdarın faşist politikaları ile engellendiğini aktaran Yoleri, "Hukukun üstünlüğü ilkesine, insan hakları ve demokrasi değerlerine tümüyle aykırı bir yerel yönetim rejiminin ifadesi olan kayyum atamaları aynı zamanda örgütlenme özgürlüğünün de ağır ihlalidir" diye konuştu.

Kürt sorununun demokratik ve adil çözümünü savunduklarını belirten Yoleri, toplumsal barışın sağlanabilmesi için içtenlikli, etkin programlar geliştirmesi gerektiğini söyledi. 

'KADIN VE LGBTİ+ DÜŞMANLIĞI ARTTI'
2024 yılında yüzlerce kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, LGBTİ+'ların ayrımcı, fobik ve nefret içerikli saldırılara maruz kaldığını, kadın ve LGBTİ+ eylem ve etkinliklerinin yasakalndığını, nefret mitinglerini hatırlatan Yoleri, İstanbul Sözleşmesi'nin neden önemli olduğunun bir ekz daha anlaşıldığını belirtti.

'MÜLTECİLER TOPLUMUN BİR PARÇASIDIR'
"Türkiye toplumunun bir parçası, asli unsuru haline gelen mülteciler/sığınmacılar, hala her türlü ayrımcılığa ve istismara, nefret söylemine ve ekonomik sömürüye yoğun bir şekilde maruz kalıyorlar" diyen Yoleri; yolsulluğun en fazla kadın ve çocukları etkilediğini idafe ederek "İşçi ve emekçilerin hak arama eylemleri yasaklanmamalı, sendikalaşma, grev ve toplu eylem hakkı güvenceye alınmalıdır" dedi. 

ANKARA'DA BARIŞ GÜVERCİNLERİ ANILDI
Ankara'da ise 10 Ekim tarihinde DAİŞ'in canlı bomba saldırısında katledilen 104 kişi anıldı. Etkinliğe İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalan, Halkların eşitlk ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Muş Milletvekili Sümeyye Boz, DEM Parti Çocuk Hakları Komisyonu Eşsözcüsü İhsan Seylan ve 10 Ekim Barış Derneği katıldı. 

"Bijî Wekhevîya Gelan" ve "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganlarının atıldığı açıklamada ilk olarak DEM Parti Çocuk Hakları Komisyonu Eşsözcüsü İhsan Seylan söz aldı. Seylan, "O gün burada düşen barış bayrakları yine bu meydandan kalkacaktır" dedi.

Ardından konuşan, 10 Ekim Barış Derneği Eşbaşkanı İshak Kocabıyık, kardeşliğe ve yaşam hakkına saygı duyulmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayaark bu ihtiyacın bu topraklarda yüzyıllardır sürdürülen mücadelenin sonucu olduğunu belirtti.

'BARIŞ İÇİN ATILAN BİR ADIM YOK'
İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalan ise, İnsan Hakları Haftası'na her yıl Gar katliamı anması ile başladıklarını söyledi. Küçükbalaban, "1 Ekim tarihinden itibaren yeni bir barış sürecinin başlayacağına ilişkin birtakım söylemler her ne kadar kamuoyunda bir umut yaratmış olsa da bugüne kadar geldiğimiz noktada demokratik bir açılım sağlayacak bir adım henüz atılmış değil" dedi. Küçükbalan10 Ekim'de katledilenlere ithafen, "Türkiye'ye ve Ortadoğu coğrafyasına gelinceye kadar onların ideallerinin, onların sözlerinin arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.

'UMUDU BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz ise katliamın yargılama sürecine dikkat çekerek insanlığa karşı işlenen Gar katliamının cezasız bırakıldığını belirtti. Boz, "Ortadoğu'da ve Türkiye'de Kürdistan'da barışın umudunu büyütmek isteyenler; yine başkaca çetelerle önleri kesilmeye sesleri kısılmaya çalışılıyor. Dün olduğu gibi bugün de barışı savunanlar, onurlu barış için mücadele edenler, özgürlüğe, Kürt sorununa, demokratik çözümü savunanlar, nasıl ki seslerini yükselttiler ve bu mücadeleyi bırakmadılarsa bugünden itibaren de bugünden sonra da devam edecekler. Bu direnişi, bu umudu selamlamaya da büyütmeye de devam edeceğiz" dedi.

ANTAKYA'DA AÇIKLAMA ALEVİLİK DEVLET  KONTROLÜNE ALINMAK İSTENİYOR
Antakya'nın İskenderun ilçesinde İHD İskenderun Şubesi basın açıklaması yaptı. Basın metnini İskenderun İHD Şube Başkanı Coşkun Selçuk okudu. Selçuk, 2016 yılından beri AKP- mhp faşist iktidarının ülkeyi gayri resmi OHAL ile yönettiğini söyledi.

Seçuk, "Alevilerin bir inanç olarak kabul edilme talepleri farklı kültür olarak değerlendirilip bir devlet dairesi ile kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Çok faklı toplumsal kesimlerden insanlar ya doğrudan kolluk güçlerinin şiddeti ya da devletin, "önleme ve koruma" yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen şiddetin sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir" diye konuştu.

DERSİM
Dersim'de de çok sayıda kişinin katılımıyla birçok dilde "Savaş öldürür barış yaşatır" pankartıyla açıklama yapıldı.

Açıklamada ihlallerin sona ermesi istendi. 

BATMAN
Batman'da Gülistan Caddesinde bulunan İnsan Haklara Anıtı önünde "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişinin yıldönümünde; görüyoruz, susmyuoruz, mücadele ediyoruz... İnsan haklarıyla insandır" pankartı açıldı. 

Basın metnini okuyan İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Ahmet Şiray, "Hep vurguladığımız gibi, var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarının kurucu değerlerine kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi. 

İZMİR
İzmir'de Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yapıldı. "Evrensel Bildirgenin 76. yılında eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, ayrımcılık ve savaşa karşı tüm insanların onur ve haklarda eşitliğini, barış, demokrasi ve insan haklarını savunuyoruz" pankartı açılan eylemin metnini Coşkun Üsterci okudu. 

Eylemde, mücadelenin süreceğinin altı çizildi.