8 Temmuz 2025 Salı

Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk Konferansı Sonuç Bildirgesi açıklandı

DEM Parti Çocuk Komisyonu, Diyarbakır'daki düzenledikleri konferansın sonuç bildirgesini açıkladı. "Çocukların savaş ve çatışma süreçlerinde maruz kaldıkları yoksulluk, yoksunluk, zorla yerinden etme, işçileştirme, engelli bırakma, asimilasyon ve cezasızlık politikalarına karşı barış ve demokratik toplumun inşasında sorumluluk almaya hazır" olunduğu vurgulanan sonuç bildirgesinde, "Umudumuz, yakılan barış ışığının çocuklarla birlikte demokratik ve özgür bir toplumu inşa edecek zamanlara vesile olmasıdır" denildi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çocuk Komisyonu, 29 Haziran 2025'te DEM Parti Amed Çocuk Komisyonu'nun ev sahipliğinde düzenledikleri, Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk Konferansı Sonuç Bildirgesini açıkladı.

Konferansın Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" sonrası gelişen süreçte çocukların katılım yollarının tartışılması, çocuk politikalarını inşa araçlarının belirlenmesi ve çocukların deneyimleri ile ihtiyaçlarının merkeze alınması amacıyla düzenlendiği belirtildi. Konferansın barışın ve demokratik toplumun çocuklarla birlikte inşa edilmesinin olanaklılığına kapı araladığının altı çizilen sonuç bildirgesinde, ortaya konan tespitler şöyle sıralandı:
🔹"Çocuklar, çatışma çözüm süreçlerinde toplumsal ve politik özneler olarak kabul edilmeli, çocukların kolektif hafızası, deneyim ve ihtiyaçları barış ve demokratik toplumun inşasının eşit bileşeni olmalıdır.
🔹Barış ve demokratik toplum, 3. yol çocukluk perspektifi doğrultusunda çocukların
öznellikleri, iradeleri, sesleri ve ihtiyaçları esas alınmadan inşa edilemez. Çocuklar, halkımız ve çocuk alanında çalışan kurumlar, diyalog ve tartışma süreçlerine aktif şekilde katılmalı; birlikte düşünme ve eyleme yöntemleri geliştirilmelidir.
🔹Güvenli alanlar açılarak ve uygun mekanizmalar geliştirilerek çocukların barış süreçlerine katılması, söz kurma imkanlarının sağlanması ve taleplerinin karar vericilere ulaştırılmasının yöntemleri oluşturulmalıdır.
🔹Son 50 yılda yaşanan çatışma sürecine çocukluk perspektifi göz önünde bulundurularak bakılmalı, çocukların maruz kaldığı katmanlı şiddet deneyimleri kayıt altına alınmalıdır. Yaşam hakkı ihlalleri, şiddet, asimilasyon, engelli bırakma, zorla yerinden etme, işçileştirme ve yoksullaştırma gibi suçlar belgelenmelidir.
🔹Silahlar sustuğunda bile çocukların zihninde savaşın etkisinin devam edeceği gerçekliğinden hareketle, çocukların ve çocukluk yıllarının çatışmaya ilişkin belleklerinin tanınması ve onarıcı çalışmalar yürütülmesi hayatidir. Çatışmaya tanık olan çocukların ve kayıp yaşayan ailelerin talepleri esas alınmalıdır.
🔹Yaşanan çatışmalar ülkedeki bütün çocukları şiddetin hedefi haline getirmiştir. Uğur Kaymaz, Mehmet Uytun, Enes Ata, Nihat Kazanhan, Berkin Elvan, Ceylan Önkol, Eren Bülbül ve Rozerin Çukur şahsında 'devlet dersinde katledilen' bütün çocukların yaşam hakkı ihlallerine dair hakikatler açığa çıkarılmalıdır.
🔹Uzun yıllara yayılan çatışma süreçlerinde kural haline getirilen cezasızlık politikası, hakikati yok sayan ve faillerin hak ettiği cezayı almasını önleyen bir mekanizmaya dönüşmüştür. Bunun son bulması; çocukların gerçek adaletle buruşturularak kolektif umudun inşası, onarıcı adaletin sağlanması ve barışın toplumsallaşması için elzemdir.
🔹Uzun yıllardır ülkede cezalandırıcı adaletin imkansızlığı ne kadar güçlüyse kayıp yakınlarının adalet arayışı çok daha güçlü olmuştur. Yakınların onarıcı adaletten beklentisi, kayıpların tekrarlanmaması için devletin kayıp yakınlarından özür dilemesi ve zaman aşımına uğrayan dosyaların tekrar açılıp faillerin yargılanmasıdır.
🔹Savaş ve çatışma süreçlerinde çocuklarda yıkıma uğrayan umut ve adil dünya algısının yeniden inşa edilmesi öznelliklerinin, iradelerinin, kimliklerinin, inançlarının; bir bütün olarak varlıklarının kabul edilmesi ve anadilleriyle varlıklarını ifade etmelerinin sağlanmasıyla mümkündür. Bu nedenle anadilinde eğitimin yasal güvenceye kavuşması barışın ve demokratik toplumun gereğidir.
🔹Barışın sadece onarım değil ortak sorumluluk ve yeniden inşa süreci olduğu göz önünde bulundurularak savaş ve çatışma süreçlerinin bütün ülkede geleceğe ve gelecek nesillere aktarılmaması amacıyla barış müfredatı oluşturulmalıdır.
🔹Kayıp, yas ve toplumsal travmalar, adalet talebine dayalı kolektif örgütlü mücadele ve toplumsal hafızanın güçlenmesi ile onarılabilir. Bu nedenle barışın ve demokratik toplumun örgütlenmesi önündeki bütün engeller kaldırılmalı ve çatışan taraflar ile süreçten etkilenenler arasında aktif diyalog ve çalışma zeminleri yaratılmalıdır."

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM YOL HARİTASI
Konferansın yalnızca, yıllardır çok yönlü şiddete maruz kalan çocuklara ve halkların barış mücadelesine karşı olan borç ve sorumlulukla değil, aynı zamanda yeni sürecin Ortadoğu ve dünya barışına katkı sağlayacağı farkındalığı ve sorumluluğuyla gerçekleştirildiği kaydedilen sonuç bildirgesinde, bu temelde konferans sonucunda komisyonunun önümüzdeki döneme ilişkin yol haritası şu maddelerle sıralandı:
🔹"Çocukların uzun soluklu çatışmadan etkilenme biçimlerini ortaya çıkarmak ve çatışma çözüm süreçlerine katılım yollarını belirlemek üzere İstanbul'da bir konferansın düzenlenmesi.
🔹Yaşam hakkı ihlalleri, şiddet, asimilasyon, engelli bırakma, zorla yerinden etme, işçileştirme ve yoksullaştırma gibi şiddetten kaynaklı son 50 yılda çocuklara yönelik işlenen suçların açığa çıkarılması için çocuklarla çalışan kurumlar dahil edilerek komisyonumuz tarafından 'Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu'nun kurulması; bu komisyonun çalışmalarının, TBMM'de kurulacak komisyona katkı sağlaması.
🔹Barış ve demokratik toplumun inşasında çocuk adalet sistemini inşa etmek amacıyla çocuklarla çalışan sivil toplum örgütleri dahil edilerek 'Çocuk Adalet Sistemi Komisyonu'nun kurulması; bu amaçla Eylül ayı içerisinde bir çalıştayın yapılması ve bu komisyonun çalışmalarının demokratik anayasa çalışmalarına katkı sağlaması.
🔹Çatışma çözüm süreçlerinin yaşandığı ülke deneyimlerini incelemek amacıyla çocuklarla çalışan sivil toplum örgütleri dahil edilerek 'Çatışma Çözümünde Çocuk Komisyonu'nun kurulması."

'SORUMLULUK ALMAYA HAZIRIZ'
Sonuç bildirgesinde son olarak şu ifadeler yer aldı: "Bizler, çocukların savaş ve çatışma süreçlerinde maruz kaldıkları yoksulluk, yoksunluk, zorla yerinden etme, işçileştirme, engelli bırakma, asimilasyon ve cezasızlık politikalarına karşı barış ve demokratik toplumun inşasında sorumluluk almaya hazırız. Biliyoruz ki 'ışıkları yandıkça yeri bellidir çocukluğun…' Umudumuz, yakılan barış ışığının çocuklarla birlikte demokratik ve özgür bir toplumu inşa edecek zamanlara vesile olmasıdır."