'Dersim'de isyan çıkar, maden çıkmaz'

Dersim'de festival programı kapsamında "Madencilik, ekolojik tahribat ve doğa talanı" panelinde, ilk kazma vurulmadan bir an önce birleşik mücadele yürütülmesi gerektiğinin önemine vurgu yapıldı.
23. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında Ovacık'ta "Madencilik, ekolojik tahribat ve doğa talanı" başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panelin moderatörlüğünü DEDEF'ten Hasan Esen üstlenirken, Polen Ekoloji'den Umut Şener, avukat Ümit Altaş, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Munzur Çevre Derneği'nden Hatun Esen sunum yaptı.
Panelde Meclis'ten geçen "süper yasa"nın kapsamı ve yasayla yapılmak istenenler özetlendi. Olası sonuçları üzerinden yapılabilecekler konusunda öneri ve çağrılar yapıldı. Dersim'in bilinçli ve örgütlü yapısıyla, yıllardır yürütülen doğa mücadelesindeki tecrübesiyle bugünkü saldırılar açısından çok önemli bir yeri olduğu vurgulandı. Halk sağlığı, işçi sağlığı, güvenceli yaşam, hak ihlalleri, sürgün ve göç, mülksüzleştirme ve köylüsüzleştirmenin yanında; gıda açısından tarım alanlarının yok edilmesi, köylünün işçileştirilmesi, biyoçeşitlilikteki yok oluşun, doğayı ve yaşamı tüm unsurlarıyla tasfiye edecek bir politik saldırı süreci olduğu başlıklarla anlatıldı.
'BİRLEŞİK MÜCADELE BİZİ ZAFERE GÖTÜRECEK'
İlk sunumu yapan Polen Ekoloji'den Umut Şener, yerel ayaklar üzerinde yükselecek dayanışma ağlarının mücadele ağları olarak inşa edilmesi ve işlevli kılınması gerektiğini belirten ve Fırat havzasında yapılacak saha çalışması ve raporlama ile somut mücadele hattının ortaya konulmasının aciliyetine vurgu yaptı. Şener, şöyle dedi: "Yasaya dayanarak yapılacak yasal, kontra her türden güç kullanımı ve saldırganlıkla karşı karşıya kalma pahasına topraklarımıza, doğaya, yaşama ve emeğimize sahip çıkacağız. Yerimiz direnenlerin yanıdır. Polen olarak sahip olduğumuz tüm bilgi ve olanaklarımızla direniş alanlarında olmaya, halkın mücadelesinin hizmetinde ve öncüsü olmaya talibiz. Aynı şekilde bu yeni nesil talancı, sömürgeci, işgalci madencilik saldırısına karşı birleşik mücadeleyi örmek için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Birleşik mücadelenin bizi zafere götürecek ek yol olduğunu biliyoruz, çağrımız herkesedir. Sermayeyi, şirketleri teşhir etmeye, haklarımız için direnmeye devam edeceğiz."
'SÜREÇ BAŞLADIKTAN SONRA HER ŞEYİ YOK EDİYOR'
Erzincan İliç'te yaşanan doğa ve işçi katliamı İliç sürecini anlatan Av. Ümit Altaş, maden işletmesi sürecinin başladıktan sonra her şeyi yok eden bir süreç olduğunu, yapılması gerekenin, daha önceki hataların yapılmaması olduğunu belirtti.
'MADENLERE KARŞI MÜCADELE TEK YOK'
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise kayyumla belediyeye yapılan irade gasbına giden sürecin Ovacık'ta madenlere karşı bir çalıştay ve forum kararı alınmasından sonra açılan dava ile başladığını söyledi. Keban barajının yapımından bugüne süreci özetledi ve madenlere karşı mücadele etmenin inancı, kültürü, doğayı korumak için tek yol olduğunun altını çizdi.
'ÖRGÜTLENMEMİZ, BİRLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR'
Munzur Çevre Derneğinden Hatun Esen ise "Ülkenin dört bir yanından gidip Ankara'da eylem yapmamız yasayı yapmalarına engel olamadı. Demek ki bulunduğumuz yerlerde direnişleri örgütlememiz, birleştirmemiz gerekiyor" dedi.
'İLK KAZMAYI VURDURMAMAK İÇİN HER YOLLA DİRENMELİYİZ'
DEDEF'ten Hasan Şen de kapanış konuşmasını yaptı. uzun yıllardır süren mücadelede barajlarla, işletmelerle amaçlananın birliği, dirliği parçalamaya yönelik olduğunu belirterek, "İlk kazmayı vurdurmamak için her yolla direnmeliyiz" ifadelerini kullandı.