Öğretmen Sendikası 'eğitim mücadelesi' başlattı

Özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin güvencesiz çalışmaya ve açlığa mahkum ettiğini kaydeden Öğretmen Sendikası, ülkenin gündemine damga vuran Eğitim Nöbetinin birinci yılında yeni bir kampanya başlattıklarını duyurdu.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası), Eğitim Nöbetinin birinci yılında yeni bir eğitim mücadelesi başlattığını duyurdu. Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda geçen yılki nöbet hatırlatıldı. Öğretmenlik Meslek Kanununun gündeme gireceği o günlerde başta Taban Maaş talebi olmak üzere özel öğretim kurumlarında yaşanan çok sayıda sorunun gündeme getirildiği, sendikanın memleketin her bölgesine yayılan eylemlerinin kamuoyunun ve eğitim sendikalarının gündemine girdiği kaydedildi.
EĞİTİM NÖBETİNİN BİRİNCİ YILINDA YENİ KAMPANYA
Yükselen eylemler ve eğitim nöbetinin toplumun geniş kesimlerince sahiplenilmesi; Milli Eğitim Komisyonunda görüşülmeye başlanan ÖMK'de Taban Maaş konusunun tartışılmasına neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Hükümet partisinin temsilcileri, tüm muhalefet partilerinden komisyon üyesi vekiller taban maaş konusunda görüş belirttiler. Tutanaklara verilen sözler geçirildi, toplantılar alındı. Bakanlığın blokaj tavrı aşıldı. O zamana kadar Sendika ile görüşmeyen patron dernekleriyle görüşmeler gerçekleşti. Patron dernekleri sözlü olarak 'brüt taban maaşa evet' dediler. AK Parti Temsilcisi, Milletvekili ve özel öğretim kurumu sahibi Nazım Maviş ile sürecin devamı anlamına gelen görüşmeler gerçekleşti. Meclis'te yapılmayacak, Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden yönetmelikte yapılacak bir değişiklik ile taban maaşın getirileceği defalarca ifade edildi. En son görüşmeyi Yusuf Tekin ile yaptılar ve süreç bir kez daha tıkandı" denildi.
'10 NO'LU İŞ KOLUNUN DÜZENLEMESİ İLE İLGİLİ TÜM SORUMLULUKLARI ALDIK'
Sabırla beklediklerini ancak bir kez daha binlerce eğitim emekçisini kölelik koşullarına mahkum edildiğinin altı çizilen açıklamada, taleplerin yerine getirilmesi için yürütülen bürokratik görüşmelerin sona erdiğine dikkat çekildi. Başlanacak yeni mücadelenin sadece Taban Maaş talebi ile sınırlı olmayacağı kaydedilen açıklamada, "Örneğin 10 No'lu iş kolunun düzenlemesi ile ilgili tüm sorumlulukları aldık. Gerek sendikalarla gerek Çalışma Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirdik. Sendikal bürokrasinin alandaki tahakkümü ve iş kolundaki sendikaların uyuşukluğu bize bu sorunun 'konsensüs' ile çözülemeyeceğini gösterdi. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Türkiye'de toplu iş sözleşmesi hakkı olmayan/gasp edilen en büyük sendikadır. Bu iş kolunun düzenlemesi zorunludur. Sendikal bürokrasi bu iş kolunu tahtı haline getirmiştir. İşçi sınıfı ve eğitim hareketi için sorumluluğu üstleniyoruz. Bu iş kolu düzenlenecek ve eğitim çalışanlarının emeğini iş kolunun içine hapsetmek isteyenler teşhir edilecektir. Sendikacılar da bu teşhirden nasibini alacaktır" ifadeleri kullanıldı.
'BU MÜCADELEYİ GÖĞÜSLEYEN ARKADAŞLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ'
Özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin "Eşitlik istiyoruz, onurumuzla yaşamak ve çalışmak istiyoruz" dediği kaydedilen açıklamada, Öğretmenlik mesleğinin dönüştürüldüğü, mesleğin özlük haklarına saldırıldığı kaydedildi ve eklendi: "Öğretmeni haklarından yoksun, patronlar karşısında savunmasız ve çıplak bıraktılar. Ta ki bir sendika çıktı ve tüm maskeyi kaldırdı. Amasız, fedakar ve gönüllü bir kavga. Eğitim kavgası. Eğitim patronlara teslim edilemez diyen bir kavga. Bu mücadeleyi göğüsleyen tüm arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. "
MÜCADELE, DAYANIŞMA, ÖRGÜTLENME VE DİRENİŞ ÇAĞRISI
"Taban maaş hemen yasaya girmelidir", "Belirli Süreli İş Sözleşmesi kaldırılmalıdır", "Eğitim ve Güzel Sanatlar İş Kolu kaldırılmalıdır", "Özlük haklarında kamu ile eşitlik sağlanmalıdır" talepleriyle mücadelenin başlayacağı duyurulan açıklama şöyle devam etti: "İşsiz bırakılan, keyfi olarak işten çıkarılan, baskıya ve şiddete uğrayan, yaz maaşı ödenmeyen, sigortası gasp edilen meslektaşlarımız, yani özel sektörde çalışan tüm eğitim emekçileri bu kampanyanın yürütücüsüdür. İşveren temsilcilerine, derneklerine sesleniyoruz. Yarım ağız sözler sizi kurtarmaz. Ciddi sorunlar var ve bu sorunlar öğretmenliği öldürmeyecek. Yüz binlerce öğretmeni yoksul ve mecbur bırakmanıza izin vermeyeceğiz. İş yerleri, şirketlerinizin, holding binalarınızın önü, dernek binalarınız eylem alanlarımız olacak. Ya sorumluluk alacak ve taleplerimizi karşılayacaksınız ya da eylemlerle uğraşacaksınız! Her yerdeyiz, her yerde olacağız! Çözüm için görüşme ve ortak masada buluşma çağrımıza yanıt verin. Milli Eğitim Komisyonu üyesi vekillere sesleniyoruz. Sorumluluk ve yetki sizde! Geçen sene verilen sözlerin izini takip edin. Öğretmenlik ile kurduğunuz cümlelerin hakkını verin! Öğretmenler ve aileleri sizden çözüm bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, patroncu tavrından ve politikalarından vazgeçmelidir. Taleplerimiz öğretmenlik mesleğinin faydasına, onun geleceğine yöneliktir. Bakanlığı, 'Anadolu İrfanı' yaşayacak diye özel sektör öğretmenini gözden çıkaran yaklaşımlara son vermeye çağırıyoruz. Kararlı bir şekilde söylüyoruz: izin vermeyeceğiz! Birleşin dostlar. Bir araya gelin. Sendikanın çağrılarını takip edin. Bu duyuru bir başlangıcı ifade ediyor. Özel öğretim patronları için, Bakanlık için karar zamanı. Haklıyız. Duygularımız, taleplerimiz ortaktır. Kazanacağız."