Öğretmenlerden Doğa Koleji önünde eylem

Doğa Koleji önünde açıklama yapan Öğretmen Sendikası, kolejin özel sektörde nasıl tekelleştiğini anlattı, eğitim emekçilerinin maruz kaldığı emek sömürüsüne dikkat çekti. Doğa Koleji'nde çalışan öğretmenlerin yaşadığı sorunların derhal çözülmesini istedi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın (Öğretmen Sendikası), Büyük Öğretmen Yürüyüşü Ankara'da eylem ve etkinliklerle sürüyor. Eğitim emekçilerinin bugünkü adresi öğretmen sömürüsünü kendisine ilke edinen ve bu ilkeyi bir gelenek halinde sürdüren Doğa Koleji'nin önü oldu.
"Sömürü 'Doğa'nızda var" ve "Taban maaş hemen yasaya girmelidir, Belirli Süreli İş Sözleşmesi kaldırılmalıdır, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu kurulmalıdır, özlük haklarında kamu ile eşitlik sağlanmalıdır! Çalışma saatleri, tatil süresi, yeşil pasaport hakkı, eğitim-öğretim ödeneği. Öğretmenliği yaşatacağız, insanca çalışacağız" pankartları ve yürüyüşün taleplerini içeren dövizler taşındı.
'ÖZEL OKUL ALANINDA TEKELLEŞMEYE DEVAM ETTİ'
Yapılan açıklamada Aralık 2005'te Doğa Eğitim Kurumları Limited Şirketi adı ile Doğa Kolej'inin açıldığı hatırlatıldı, 10 yıl gibi kısa bir sürede 29'u İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde 52 okul sayısına ulaşan Doğa Koleji'nin 2023 yılında 21 bin öğrencisi ve 3 bin öğretmeni varken, bugün söz konusu sayının daha fazla olduğu aktarıldı. Açıklamada, "2011 yılında Turkven isimli yatırım fonu aracılığıyla, uluslararası yatırımcılar, hisselerin yarısından fazlasını satın alarak Doğa Koleji'nde hissedar oldu. 2000 yılında kurulan özel bir sermaye şirketi olan Turkven, danışmanlığını yaptığı yabancı yatırımcıları Türkiye'de büyümeyi hedefleyen şirketlere yönlendiriyor. Söz konusu ortaklıktan sonra üniversite açmak için YÖK'e başvuruda bulunan Doğa Koleji, 2013 yılında anaokulundan liseye farklı kademelerde eğitim veren Doğuş Eğitim Kurumları'nı satın aldı. Anaokulu ve kolejlerin ismi değiştirilerek Doğa Koleji bünyesine katılırken Doğuş Üniversitesi ismiyle üniversite alanına da giriş yaptı. Kurucu Fethi Şimşek'in Doğa Grup adı altında bir yapılanma ile medya, iletişim, demir-çelik, inşaat, gıda gibi birçok farklı alanda yatırım yaptığı da biliniyor. 2016 yılına kadar faaliyetlerine devam eden Doğa Koleji, açtığı yeni kampüslerle öğrenci sayısını katlamaya ve özel okul alanında tekelleşmeye devam etti. 2016 yılında 'darbe girişimi' sonrası birçok özel okulun cemaat bağlantısı sebebiyle kapatılıp devlet bünyesine geçirilerek, büyük oranda imam hatip okulu olarak devam etmeleri sağlandı. Bu süreçte Doğa Koleji'nin kampüslerinin de kapısına kilit vuruldu" denildi.
'OKULDAN ELDE GEDİLEN GELİR İNŞAAT SEKTÖRÜNE AYRILDI'
Bu kapanışın ardından okulun Metal Yapı Konut'a satıldığı belirtilen açıklamada, "O esnada Doğa Koleji'nin sahibi olan Metal Yapı Konut Şirketi'nin inşaat sektöründe de faaliyetleri vardı ve okuldan elde ettiği geliri inşaat işlerine kaynak sağlamak için kullandı. Ancak bu kaynak öğretmenlere aktarılmadı, öğretmen maaşları aylarca ödenmedi. Bir araya gelen veli ve öğretmenler eylemlerinde yazan dövizlerde 'Öğretmenin maaşını betona gömdünüz' şeklinde gerçekliler yer aldı. Borç batağından kurtuluş için Okul İstanbul Teknik Üniversitesi'ne (İTÜ) devredildi, sonrasında ise İTÜ-ETA Vakfı ile birleştirildi. Devir sürecinin resmi olarak tamamlanmasının ardından kurum İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji ismi ile eğitim-öğretime devam etti. Ancak kurumun ticari sahipliği, vakfın iştiraklerinden Arı İnovasyon ve Bilim Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi'ne devredildi. Bu şirketin yönetimi ise 2022 yılı şubat ayında İTÜ ile yapılan bir sözleşme ile Bilgi Üniversitesi'nin de sahibi olan Can Holding'e devredildi. Güncelde Doğa Koleji Can Holding bünyesindeki Can Eğitim Grubu'nda. Aynı şekilde İstanbul Bilgi Üniversitesi Vakfı da öyle. Can Eğitim Grubu tarafından satın alınan okul, 2022 yılında yaklaşık 260 milyon TL kar ile Türkiye'nin en çok kar eden eğitim kurumu olmasına rağmen, kurumda eğitim veren öğretmenler, haklarını alamadıkları için eylem yapmıştı" ifadeleri kullanıldı.
'ÖĞRETMENLERİN KAZANDIĞI TAZMİNATLAR HALA ÖDENMEDİ'
Eğitimi ticarileştiren, tekelleştiren ve eğitim emekçilerinin haklı, meşru taleplerini görmezden gelen eğitim kurum patronlarının servet biriktirmesine alan açan eğitim politikaları anlayışına karşı öğretmenlerin Doğa Koleji'ne, Can Holding'e ve tüm eğitim tüccarlarına boyun eğmediği, Öğretmen Sendikasında örgütlenerek mücadeleye başladığının altı çizilen açıklama, şöyle devam etti: "Yıllardır süren sorunlar için uzun bir zamandır Doğa Koleji yöneticilerine sesini duyurmaya çalışan öğretmenler haklı ve meşru taleplerinin önce görmezden gelinmesi ile karşılaştılar. Doğa Koleji'nde öğretmenlere su dahi verilmedi. Öğretmenler sefalet ücretlerine mahkum edildi. Brüt üzerinden yatırılan ve vergi kesintileriyle kuş kadar kalan ücretler, öğretmenleri açlığa itti. Mesai dışında yapılan etkinliklerde kanuni olan çift mesai ücretlendirilmesi yapılmadı. Ek ders ve doldurma ders ücretleri tam yatırılmadı. Bordrolar ve iş sözleşmeleri öğretmenlerden gizlendi. Yeni dönem sözleşmelerinde öğretmenler çok düşük ücret teklifleri ile aşağılandı. Öğretmenlerin davalarda mahkeme kararı ile kazandığı tazminatlar kurum tarafından hala ödenmedi.
'DOĞA KOLEJİ ÖĞRETMENLERİ YALNIZ DEĞİL'
"Tüm bu hak gaspları karşısında Sendikasında örgütlenerek mücadele başlatan öğretmenler, kurum yönetiminin 'Hakkınızda tutanak tutarız, diplomalarınızı yakarız, işten atarız, sözleşme zamanı görüşürüz' gibi tehditlerle baskı altında tutmaya çalışıldı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın öğretmenlerin haklı talepleri için Doğa Koleji yönetimiyle görüşme çağrısına karşılık Doğa Okulları Avrupa Bölge Koordinatörü Yeşim Binici 'birkaç zibidi' diyerek hakaret etti. Haklarının bilincinde, birleşmiş öğretmenlerin karşısına çıkmaya cesaret edemeyen patronlar ve idareciler kampüslerde arkadaşlarımızı tek tek 'ikna odaları'na alarak tehdit edip mücadeleden vazgeçirmeye çalıştı. Çeşitli kampüslerde sendikalı arkadaşlarımızın sendikal faaliyetlerini engellemeye çalışarak suç işlendi. Sendikalı Doğa öğretmenleri siyah giyinme, okul müdürünün kapısına kalem bırakma, törenlerde alkışlı protesto eylemleriyle mücadelelerinin kararlılığını yönetime göstermiş oldular. İki sene önce öğretmenlere karşı işlenen tüm bu suçlar geri de mi kaldı, hayır. Medya, otelcilik, enerji, elektrik, hastane, petrol, yayıncılık ve eğitim gibi birçok sektörden müthiş kârlar elde eden Can Holding bünyesindeki Doğa Koleji öğretmen haklarını gasp ederek, öğretmenleri açlığa ve sefalete mahkum ederek suçlarını büyütmeye devam ediyor. Kurumları önünden Can Holding yönetim kurulu başkanı Kemal Can'a, Murat Can'a ve Doğa Koleji yönetimine sesleniyoruz: Öğretmen haklarını gasp etmekten derhal vazgeçin! Öğretmenler çalıştığı kurumların birer 'olay yeri mahalli' halinde olmasını istemiyor. Öğretmenler mesleğini insani çalışma koşulları altında, severek ve isteyerek yapmak istiyor. Her geçen gün daha da büyüyen, küreselleşen, ama öğretmenlere yansımayan zenginliğinizi biz biliyoruz. İsterseniz karlarınızdan küçük paylarla dahi öğretmenlerin sorunlarını çözebileceğinizi de biliyoruz. Biz Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak buradan dillendiriyoruz; çözüm istiyoruz. Taleplerimiz net, insani ve karşılanabilir. Doğa Koleji ve Can Holding yönetimi 'öğretmen düşmanı' olarak anılmak istemiyorsa, öğretmenlerin taleplerini karşılamalı, sömürü koşullarından bir an önce vazgeçmelidir. Bizler işimizi yaparken geçinebilmek , insani koşullarda yaşamak istiyoruz. Çözüm için işverenler de elini taşın altına koymayı bilmeli. Öğretmenin mutsuz olduğu kurumlarda eğitim olmaz, huzur oluşmaz. Çocuklarımızın ve eğitimin yarını için sorunlarımızın çözülmesi şart. Çözüm için Can Holding dahil tüm sorumluları görevini yapmaya çağırıyoruz. Özel sektör öğretmenleri yalnız değil, Doğa Koleji öğretmenleri yalnız değil."
Eylem, sloganlarla sona erdi.