Siirt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş'a 6 yıl 3 ay hapis cezası
Siirt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş'ın "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı davada Alağaş'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Gazetecilik yaptığı dönemde hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla dava açılan Siirt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş'ın yargılandığı davanın 7. duruşması görüldü. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Sofya Alağaş katılmazken, avukatları Resul Tamur ve Pirozhan Karali Güler hazır bulundu. Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü de duruşmayı izledi.
'BELEDİYE EŞBAŞKANI OLDUĞU İÇİN DAVA HIZLANDIRILDI'
İlk sözü alan avukat Resul Tamur, "Savunmalarımızı yaparken, hukuki bir mütalaaya karşı savunma yapmayacağız. Bir önceki celseye kadar dosyası olağan seyriyle ilerliyordu. Bir kısım karardan vazgeçilmesi geçen duruşmada, tanığın dinlenmesi bizde dosyaya ilişkin politik bir müdahale olduğu durumunu uyandırdı. Gazetecilik olması nedeniyle yargılandı, fakat davanın sonuçlandırılması arzusu, belediye eşbaşkanı seçilmiş olmasından ileri gelmektedir" dedi.
Mahkemenin Siirt ve Diyarbakır'daki dosyalardan vazgeçtiğini hatırlatan Tamur, "Biz hem mahkemeniz açısından hem diğer mahkemeler açısından böyle bir uygulama olmadığını biliyoruz. Tam da bu nedenle olağan yürüyen bir sürecin aniden kesilmesi, bizde bu sürece, yargılamaya doğrudan siyasi bir müdahalenin olduğu kanısını uyandırdı. Gizli tanığın iddianameye konu edinilmeden dinlenmesi davaya politik müdahaledir" diye kaydetti.
'ALELACELE SONUÇLANDIRILMAK İSTENİYOR'
10 Aralık 2024'te emniyetin kendiliğinden dosyaya tanığın ifadelerinin yer aldığı teşhis tutanağını gönderdiğine ve sonrasında bu gizli tanığın dinlendiğine dikkat çeken Tamur, "Dolayısıyla aceleyle geliştirilen bu durum da bize meselenin hukuki değil, politik bir mecradan yönlendirildiğini gösterir. Yine savcı beyin mütalaa hazırladığı tarzı biliyoruz. Biz savcı beyin gerçekten dosyalara bakıp, kendine ait bir mütalaa çıkardığını biliyoruz. Ama bu o kadar alelacele bir mütalaa olmuş ki, kopyalanmış bir mütalaa haline gelmiş. Kendi ifadelerini kullanma zamanı olmamış. Kendisine ait olmayan bazı cümlelerle bir mütalaa geliştirmiş. Bu da dosyanın nasıl alelacele sonuçlandırılmak istendiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
'TEK TİP BİR GAZETECİLİK YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR'
Kürt gazeteciler üzerindeki yargı baskısına dikkat çeken Tamur, "Savcılık, gazetecilik faaliyetinin ana ekseni olan ana gündemine, diline, haberi yapma biçimine müdahale ediyor. Tek tip bir gazetecilik yaratmaya çalışıyor. Kürt gazeteciliği de tam olarak da bunun yanında kendini özgür basın olarak tanımlıyor. 144 bin 605 haber içinden sadece 104 haber çekilip bir görüntü oluşturup manipülasyon yaratılmaya çalışılıyor. Bu da bir cezalandırma arzusuyla hareket edildiğini gösteriyor" diye konuştu.
'TANIK 'AJAN' OLDUĞUNU KABUL ETTİ'
Gizli tanığa işaret eden Tamur, "Ankara'da dinledi. Orada da gazeteciler yönelik beyanlarında bir avukat arkadaşımız sordu, 'Siz bu faaliyetleri yürütürken devletle çalışıyor muydunuz?' diye. 'Evet' dedi. Mahkeme başkanı şaşırdı, 'Avukat bey, sizin devletle çalışıp çalışmadığınızı soruyor' dedi. Yine, 'Evet' dedi. Bu kişi devlet ajanıysa usule aykırı bir durum söz konusudur. 'Sofya Alağaş'ı gazetecilik faaliyetlerini biliyorum' dedi ve bunu örgüt faaliyetlerine bağlamak istedi" diyerek, tanığın çelişkili ifadelerini de hatırlattı.
Dosyanın karar çıkarılmasında müvekkilinin belediye eşbaşkanı olmasının etkili olduğunu ve hukuki bir karar görmek istediklerini belirten Tamur, müvekkili Sofya Alağaş'ın beraatını talep etti.
'TÜRK GAZETECİLERE SERBEST OLAN NEDEN KÜRT GAZETECİLERE YASAK'
MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok da, toplumsal bir algı yaratılmak istendiğini söyledi. Haberlerle ilgili ceza istenmesinin hukuki izahı olmadığına dikkat çeken Ok, "Şu anada Halk TV'den, A Habere kadar Abdullah Öcalan'ı konuşuyorlar. Türk gazetecilere serbest olan, neden Kürt gazetecilere yasak? Haberler sizler açısından şok edici, rahatsız edici olabilir. Ama bu haberlerin içeriğinde müvekkilin örgütün içerisinde olduğuna, talimatla haberi yazdığına dair bir şey yok. Savcı bey iddianamede bize bunu sunmamıştır. Bir gazetecinin evine gittiğiniz zaman elbette haberlerle, fotoğraflarla karşılaşacaksınız. Siz evde haber buldunuz diye bunu örgütle ilişkilendiremezsiniz" şeklinde konuştu.
Duruşmaya karar için ara verildi. Oy çokluğuyla alınan kararda Sofya Alağaş'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
BİR ÜYE KARARA ŞERH DÜŞTÜ
Mahkeme üyelerinden biri karara şerh düştü. Söz konusu şerhte, " (..) haber içeriklerinde (…) KCK/PKK'nin ideolojik düşüncelerine paralel bir yayıncılık anlayışının hakim olduğu ancak bu hususun tek başına sanığın sempatizan olduğu yasa dışı örgüt üyeliğine üye olmak için yeterli olmadığı, gizli tanık (..) beyanlarının genel ve soyut nitelikte olduğu, sanığın örgütsel faaliyet hakkında bilgi ve görgüsünün bulunduğuna dair kanaat edinilmediği (…), gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağı, 01 nolu gizli tanığın kovuşturma aşamasında dinlemediği ve hükme esas alınamayacağına" dikkat çekildi.
Şerhte, "(..) sanığın her şüpheden uzak örgüte üye olma suçundan cezalandırılması için yeterli her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı" vurgulandı.