22 Şubat 2025 Cumartesi

Uluslararası Anadili Günü: Farklı anadilleri önündeki engeller kaldırılmalı

21 Şubat Uluslararası Anadili Günü'nde çok sayıda kentte yapılan açıklamalarda, inkar ve asimilasyon politikalarına tepki gösterilerek, herkesin anadilini konuşabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği vurgulandı.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 1999 yılında aldığı kararla 21 Şubat olarak belirlenen "Uluslararası Anadili Günü"ne ilişkin çok sayıda kentte açıklama yapıldı.

DERSİM
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dersim Şubeler Platformu, kendi binasında Kürtçe ve Türkçe basın toplantısı düzenledi. Türkçe açıklamayı Mehmet Aşkın, Kürtçe açıklamayı Evrim Ay ‎okudu.

Anadilinin toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu ifade edilen açıklamada, "Eğitim hakkının kamusal bir ilke olarak gerçekleşebilmesi için dil, din, ırk, etnik köken, cinsiyet, coğrafi bölge, politik görüş temelli her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması zorunludur. Dolayısıyla anadilinde eğitim hakkı temel bir haktır" denildi.

Türkiye'de yakın bir zamana kadar resmi dil dışındaki dillerin varlığının dahi inkar edildiğine işaret edilen açıklamada, "Kürtçe, Arapça, Çerkezce, Lazca dilleri baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalmıştır. Bugün milyonlarca öğrenci hala anadilinde eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

"Farklı anadillere yönelik sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi anadilini öğrenmesi ve kendi anadilinde eğitim alması için gerekli ortam sağlanmalıdır" vurgusu yapılan açıklamada, "Farklı anadili ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz" denildi.

DİYARBAKIR
Diyarbakır Sağlık Platformu, Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi önünde açıklama yaptı. Eylemde Kürtçe "Anadilsiz sağlık olmaz" pankartı açıldı.

Diyarbakır Tabip Odası yöneticilerinden Sabire Aygün, "Anadilde sağlık hizmetlerine olan talep, sağlık hakkının, tedavi hakkının, hasta hakkının ve temel insan hakkının bir parçasıdır. Eşit ve değerli bir hizmet için sağlık alanında anadil kullanılmalı, dil engelleri azaltılarak hastalar ve sağlık çalışanları arasında iletişim ve güven oluşturulmalıdır. Sağlık alanında temel nokta hastalara zarar vermemektir. Hastayı ve dilini anlamadan hastaya zarar vermemek nasıl mümkün olabilir? Zararın önlenmesi ve sağlık hizmetlerinin sunulması için ırk, milliyet, dil, cinsiyet, din ve sınıf ayrımı yapılmamalıdır" dedi.

Sabire Aygün, "Kürtçe bilen sağlık çalışanlarının Kürtlerin yaşadığı bölgelerdeki hastanelerde çalışması gerekiyor. Sağlık alanında anadil sorununun çözümü için eğitimin her kademesinde anadilde eğitim resmileştirilmeli, anadilde yaşam her alanda korunmalıdır. Herkesin kendi dilinde sağlık hizmeti alabilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

ADANA
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Eğitim Sen Adana şubeleri de İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamaya, kentteki demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. Milyonlarca öğrencinin anadilinde eğitimden mahrum bırakıldığını ifade eden Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, "Eğitim sisteminde tek dilliliği esas alan uygulamalar, pedagojik ve psikolojik sorunlara yol açmaktadır" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl Örgütü, İnönü Parkında açıklama yaptı. Kürtçe metni DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, Türkçesini ise DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir okudu. Eylemde, "Toplumsal barışı sağlamanın yolu dil barışından geçer" mesajı verildi.

ANTAKYA
İHD İskenderun Şubesi, dernek binası önünde açıklama yaptı. İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Coşkun Selçuk "Her bireyin doğal hakkı kendi anadili ile eğitim alması ve dünya ile iletişim kurması hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

MERSİN
Mersin'de Sanatolia Kolektif Atölyeleri, İHD, Eğitim Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası, Özgür Çocuk Parkı'nda açıklama yaptı. Türkçe ile Kürtçenin Kurmancî ve Kirmançkî lehçelerinde yapılan açıklamada, "21 Şubat Dünya Ana Dili Günü kutlu olsun" pankartı açıldı. Açıklamada sık sık, "Zimanê me rûmeta me ye" ve "Anadilde eğitim engellenemez" sloganları atıldı. Türkçe açıklamayı yapan İHD Şube Mersin Eşbaşkanı Gazi İnci, ulus devlet anlayışının anadilde eğitimin önünde en büyük engel olduğunu belirtti. İnci, "Ulus devlet anlayışı asimilasyoncu, tekçi ve yasaklayıcı bir anlayışla anadilde eğitim taleplerini reddetmektedir. Ulus devlet anlayışı bir toprak parçası üzerinde yaşayan bütün bireylerin tek dili konuşmaya, eğitim görmeye ve diğer faaliyetlerini sürdürmeye zorlamaktadır" diye konuştu.

Açıklama Sanatolia Kolektif Atölyeleri sanatçılarının çaldığı erbaneler ve stranlar eşliğinde sona erdi.

URFA
Riha'da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve DEM Parti ortak açıklama yaptı. DEM Parti ilçe binası önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Kürtçe ve Arapça "Dilimiz onurumuzdur", "Dil olmadan yaşam olmaz" ve "Her yer Kürtçe her zaman Kürtçe" dövizleri taşındı.

DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, Kürtçeye dönük asimilasyon politikalarına dikkati çekerek, "Yüz yıldır Kürtçe inkar ediliyor. Bu inanca, modern hukuk ve vicdana göre kabul edilemez. Yüz yıldır dilimiz inkar ediliyor. 'Türkçe konuş çok konuş' politikası çökmüştür. Herkes diline sahip çıkmalı. Kürtçe resmi eğitim dili olmalı" ifadelerini kullandı.

Viranşehir, Siverek ve Halfeti ilçelerinde açıklama yapıldı. DEM Parti ilçe örgütleri tarafından yapılan açıklamada, Kürtçeye dönük yasaklamalara tepki gösterildi.

ŞIRNAK
Şırnak'ın Cizre ilçesinde Sanat Sokağı'nda açıklama yapıldı. Birca Belek Dil ve Kültür Derneği ile Eğitim Sen öncülüğünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Eylemde Kürtçenin eğitim dili olması ve yasal güvencenin sağlanması talepleri öne çıktı.

Birca Belek Dil ve Kültür Derneği'nden Rojger Nuh Ant, "Kürtçe hala birçok alanda yasaklanıyor. Baskı, imha ve asimilasyon politikalarına maruz bırakılıyor. Kürdistan'ın her yerinde devlet kurumları asimilasyon değirmeni gibi çalışıyor. Kürt diline yapılan bu saldırılar insanlık suçudur" dedi. Ant, devletin Kürtlere ve değerlerine olan yaklaşımının birbiriyle bağlantılı olduğuna işaret ederek, "Bunun açık örneği sayın Abdullah Öcalan'dır. Abdullah Öcalan başından bu yana tarihi, toplumsal, özgürlükçü, bütün dil, kültür ve kimliklerin özgürlüğünü istiyor. Bunun için de paha biçilmez bir mücadele yürütüyor. Sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü savunmak Kürt dili özelinde bütün dillerin özgürlüğü anlamı taşır" diye konuştu.

DEM Parti Şırnak Milletvekili Newroz Uysal Aslan ise, asimilasyon politikalarına değinerek, "Kürtçe eğitim dili olana dek mücadele etmeye devam edeceğiz. Çocukların anadilde eğitim görmeleri ve yaşamaları gerekiyor" dedi.

MARDİN
Kızıltepe ilçesinde Özgürlük Meydanı'nda açıklama yapıldı. Açıklamada "Bê ziman jiyan nabe" ve "Zimanê me rûmeta me ye" sloganları atıldı. Eylemde "Zimanê Kurdî" şarkısı seslendirildi.

Meydanda yapılan yürüyüşün ardından DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Abidin Unay konuştu. 21 Şubat'ı bir kez daha yasaklarla karşıladıklarını kaydeden Unay, Türkiye'nin "diller mezarlığına" döndüğünü söyledi. Unay, "Gelin bu toprakları dillerin cenneti yapalım" dedi.

HAKKARİ
Hakkari merkez ve Gever ilçesinde açıklama yapıldı. DEM Parti İl Örgütü önünde yapılan açıklamada İl Eşbaşkanı Kadir Şahin konuştu. Gever merkezde yapılan açıklamada ise İlçe Eşbaşkanı Ercan Sevmez konuştu. Açıklamalarda, dil üzerindeki baskılara dikkat çekildi.

VAN
KESK Van Şubeler Platformu, Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Şekerbank önünde açıklama yaptı. Açıklamada sık sık "Bê ziman jiyan nabe" ve "Zimanê me rûmeta me ye" sloganları atıldı. Eğitim Sen van Şube Sekreteri Lokman Babat, Türkiye'de birçok dilin yok olma riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Babat, "Devletin geliştirdiği özel politikalar ile Türkçe dışındaki diller yok ediliyor. Göstermelik olarak okullarda verilen dersler, bazı üniversitelerde açılan bazı bölümlerin isimlerinin 'yaşayan diller' olarak adlandırılması o dillerin isimlerinin yok sayılması anlamına geliyor" dedi.

ANTEP
İHD Antep Şubesi, Antep Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. İHD Antep Şube Eşbaşkanı Bahri Oğuz, herkesin anadilinde yaşayabilmesi için asimilasyon ve baskı politikalarının bir an önce son bulması çağrısı yaptı. Açıklama alkışlarla sona erdi.

İHD: DİLLER ÜZERİNDEKİ ASİMİLASYONCU POLİTİKALAR SON BULMALI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi 21 Şubat Dünya Anadili Günü'ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Dünya üzerinde 7 bin civarında anadilin konuşulduğu ve bunların 2 bin 500 tanesinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, "Dünya üzerinde yok olan, tehlike altında olan ve konuşulan tüm diller insanlık tarihinin ortak değeridir. Diller üzerinde tekçi ve asimilasyoncu politikalar ve zor aygıtları kaldırılmalıdır. Halkların kendi dillerinde konuşma, eğitim alma, yaşamlarını ve kültürlerini devam ettirmeleri sağlanmalıdır. Dilsel ve kültürel çoğulculuk ile toplumların barış içinde bir arada ve özgürce yaşamaları sağlanabilecektir" denildi.

'ÇÖZÜM İÇİN ANADİLDE EĞİTİM HAKKININ TANINMASI ÖNEMLİ OLACAKTIR'
Kürt dili üzerindeki baskılara işaret edilen açıklamada, "Türkiye'nin çözüm bekleyen en temel sorunlarından olan Kürt meselesinin çözümü ve toplumsal barışın sağlanmasında anadilde eğitim hakkının tanınması ve Kürt dili ile lehçelerinin kullanımı önündeki engellerin kaldırılması önemli bir adım olacaktır" denildi.

Açıklama, "Bu vesileyle, 28 Ekim 1990 tarihinde derneğimizin kongresinde Kürtçe konuştuğu için tutuklanan, beraat ettikten kısa bir süre sonra ise evinden alınıp gözaltında zorla kaybettirilen üyemiz Vedat Aydın'ı saygıyla anarak Dünya Anadil Gününü kutluyor, her bireyin en doğal hakkı olan kendi anadili ile eğitim alması ve dünya ile iletişim kurması hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz" ifadeleriyle son buldu.