Abdullah: İçeridekilerin dayanıklılığı, dışarıdakilerin kararlılığına bağlıdır
41 yıllık tutsaklığın ardından özgürlüğüne kavuşan devrimci önder Georges İbrahim Abdullah, "Direnişle, benim için de, tutsak yoldaşlarım için de eve dönüş yolu asla kaybolmaz. Onların içerideki dayanıklılığı bizim dışarıdaki kararlılığımıza bağlıdır" dedi.
Fransa'da iki diplomatı öldürdüğü için müebbet hapis cezasına çarptırılan Lübnanlı devrimci önder Georges İbrahim Abdullah, 41 yıl tutsaklığının ardından özgürlüğüne kavuştu.
Fransız temyiz mahkemesinin verdiği karar sonucu 25 Temmuz'da Lannemezan Hapishanesi'nden serbest bırakılarak sınır dışı edilen Abdullah, Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Rafik Hariri Uluslararası Havalimanına indi.
Abdullah burada Filistin, Lübnan ve Hizbullah bayrakları taşıyan yüzlerce kişi tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Abdullah'ın doğum yeri olan el Kubaiyat'ta çok sayıda kişi Abdullah'ın serbest bırakılmasını kutladı.
'TUTSAKLARIN DAYANIKLILIĞI BİZİM KARARLILIĞIMIZA BAĞLIDIR'
Abdullah, şu ifadeleri kullandı: "Elbette benim bu topraklara dönüşüm kaçınılmazdı, çünkü direnişin bu topraklarda kök saldığına ve kökünün kazınamayacağına eminim. Direnişle, benim için de, tutsak yoldaşlarım için de eve dönüş yolu asla kaybolmaz. Onların içerideki dayanıklılığı bizim dışarıdaki kararlılığımıza bağlıdır. Direniş zayıf değildir, şehitleri sayesinde çok güçlüdür. Liderleri şehittir dolayısıyla direniş de güçlüdür. Bir direniş, liderleri hain olduğunda zayıflar. Bizim direnişimiz ihanetçi değildir, önderliği şehittir! Bu, direnişte dökülen kanlar ve yapılan fedakarlıklar sayesindedir. Bugünkü mesajım, direnişi her zamankinden daha fazla desteklemektir. Tüm kurtuluş mücadelelerinin temeli olan direniş şehitleri önünde eğiliyoruz. Esaret içindeki bir savaşçı, yoldaşları çatışmada lider konumda olduğu sürece kararlı kalır. Düşmanla yüzleşme zafer getirir ve bu da kıyamete, düşmanın yenilgisine kadar devam eder. Bu İsrail'in son bölümü, başka bölüm kalmadı."
'SADECE İZLEYEN MİLYONLARCA ARAP VAR'
Siyonist İsrail'in Gazze Şeridi'ne dönük soykırım saldırılarına ve açlık dayatmasına karşı derhal harekete geçilmesi çağrısı yapan Abdullah, şöyle devam etti: "Filistin'deki direnişin devam etmesi ve yoğunlaşması gerekiyor. Çocukları hareket eden iskeletler olarak gördüğümü mevcut durumu karşılayacak seviyeye kadar. Onlara baktığınızda hareket eden iskeletler görüyorsunuz. Hala, sadece izleyen milyonlarca Arap var. Mısır'da, Mısır'ın El-Ezher'ine birkaç metre, Muhammed bin Abdullah'ın Kabe'sine birkaç metre uzaklıkta, Mısır'da Muhammed bin Abdullah'ın 80 milyon müridinin birkaç metre uzağında Filistinli çocuklar açlıktan ölüyor. Bütün Araplar için çok yazık, ve bu, ne olduğunu bildiğimiz rejimlerden daha fazla tarihe yazılacak. Gazze'ye girmeye çalışırken kaç kişi öldürüldü? Yok, kimse öldürülmedi. 2 milyon Mısırlı sokağa çıkarsa katliam, soykırım sona erer. Soykırımın sona ermesi herkesten çok Mısır halkına bağlıdır."
'DİRENİŞ ÖZGÜRLÜKTÜR'
Serbest bırakılmasını sağlayanın hukuki bir süreç değil direniş ve dayanışma olduğunun altını çizen Abdullah, "Özgürlüğün şartı direnişin etrafında toplanmaktır! Özgürlüğün şartı Gazze'nin etrafında birleşmektir! Özgürlüğün şartı direniş şehitlerinin etrafında kenetlenmektir! Şan olsun şehitlere, Lübnan'ın kahramanlarına! Şan olsun direnişe! Şan olsun Dahiye'ye! Hepinize şan olsun, şan olsun şehit liderimiz Seyyid Hasan Nasrallah'a, yaşasın direnişin çocukları! Direniş özgürlüktür. Direnişin etrafında, Gazze'nin etrafında, direniş kitlelerinin etrafında kenetlenin! Teşekkürler direnişimiz, teşekkürler Dahiye'nin şehitleri. Özgürlük bayrağını taşıyan herkese teşekkürler!"