15 Kasım 2025 Cumartesi

Adana Ekoloji Platformu: İklimi değil sistemi değiştir

Brezilya'da gerçekleştirilen COP 30'a ilişkin Adana'da eylem yapıldı. 15 Kasım Çevreyi Kurtarmak için Uluslararası Mücadele Günü'nde gerçekleştirilen eylemde, Türkiye'de ekolojik yıkımın derinleştiği vurgulandı.

Adana Ekoloji Platformu, Brezilya'nın Belem kentinde 10-21 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na (COP 30) ilişkin Adana'da Abidin Dino Parkında eylem yaptı.

'EKOLOJİK YIKIMDA KAPİTALİST DÜZENİN SORUMLULUĞU GİZLENİYOR'
"Bu dünya bizim: İklimi değil sistemi değiştir" pankartı taşınan eylemde Yaşar Gökoğlu açıklama yaptı. İklim krizinin doğal bir süreç değil, politik bir kriz olduğunu söyleyen Gökoğlu, devletlerin ve sermayenin krizin sorumluluğunu bireylerin yaşam tarzına yükleyerek kapitalist düzenin ekolojik yıkımdaki rolünü gizlediğini vurguladı. Bu yıl Belem'de Amazon halklarının kapıları aşarak müzakerelere karşı daha güçlü bir ses yükselttiğini hatırlatan Gökoğlu, "Anadolu halklarının mücadelesi ile Amazon halklarının mücadelesi ortaktır" dedi.

'DOĞAYLA SAVAŞ AHMAKLIĞININ ADI KADER OLAMAZ'
Türkiye genelinde ormanların, meraların ve zeytinliklerin sermaye projelerine açıldığını kaydeden Gökoğlu, madencilik ve enerji projeleriyle köylülerin yerinden edildiğini, gıda güvencesizliğinin sofralardaki boş tabakla kendini gösterdiğini dile getirdi. Çukurova'nın verimli topraklarının petrokimya yatırımlarıyla tehdit edildiğine dikkat çeken Gökoğlu, Ceyhan ve Yumurtalık'a kurulmak istenen tesislerin bölgeyi plastik üretiminin merkezi haline getirmeye yönelik olduğuna işaret ederek, "Çukurova'nın ihtiyacı petrokimya değil, temiz hava, sağlıklı toprak ve güvenli gıdadır" sözleriyle tepkisini dile getirdi. İklim krizi nedeniyle seller, yangınlar ve kuraklığın giderek arttığını belirten Gökoğlu, iktidarın afetleri "kader" söylemiyle meşrulaştırmaya çalıştığını ifade ederek, "Doğayla savaş ahmaklığının adı kader olamaz" diye konuştu.

'EKOKRIM FAİLLERİ YARGILANMALI'
İnsan ve hayvan hakları ihlalleri, sansür, yoksulluk, afet politikaları ve doğaya yönelik sermaye baskısının aynı adaletsizlik düzeninin ürünü olduğunu vurgulayan Gökoğlu, şu talepleri sıraladı: "Temiz su, sağlıklı gıda ve barınma temel hak olarak tanımlanmalı. Doğanın hakları kendi yasasına göre güvence altına alınmalı. Hayvan özgürlüğü ve yaşam hakkı korunmalı. Fosil yakıt projeleri dahil ekosisteme zarar veren tüm yatırımlar durdurulmalı. Ekokırım suç olarak tanımlanmalı, failler yargılanmalı. Savaşlara değil, yaşama bütçe ayrılmalı."