22 Mart 2025 Cumartesi

ADGB: Savaşa, katliama ve faşizme geçit vermeyelim

Barışa, yaşama ve demokrasiye sahip çıkmaya çağıran ADGB, "Savaşa, katliama ve faşizme geçit vermeyelim" dedi. 

Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) barışa, yaşama ve demokrasiye sahip çıkmaya çağırdı. Bütün dünyada kaos, sağcılaşma, demokrasiden uzaklaşma, savaş, çatışma, kutuplaşma, cinsiyetçileşme, ırkçılık ve militarizmin yükseldiği belirtilen açıklamada, "Dünya adeta bir kez daha faşizm ve savaş bataklığına doğru sürükleniyor. Türkiye ve Ortadoğu da bu sürüklenmenin en ön saflarında yer alıyor" denildi.

'MUHALEFETİ PARÇALAMAYA YÖNELİK HAMLELER YAPIYOR'
Siyonist İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırım saldırılarının kanı kurumadan Suriye'de HTŞ'nin Alevilere, Hristiyanlara yönelik katliamlarıyla, Kürtlere, Dürzilere yönelik yok sayma ve dayatmalarına dikkat çekilen açıklamada, "Bütün bu kaos ve karmaşaya, bölgede yükselen çatışma ve savaş tehlikesine karşı sayın Öcalan'ın sunduğu barış ve demokratik toplum çağrısı tüm bölge haklarına önemli bir fırsat sunmuşken, AKP-MHP iktidarının faşizmde, savaşta, kutuplaştırma siyasetinde ısrar ediyor. Meşruluğunu ve kitle desteğini kaybeden AKP-MHP iktidarı bir yandan muhaliflere yönelik şiddeti, hukuksuzluğu, saldırıyı, baskıyı artırırken diğer yandan da muhalefeti parçalamaya, iktidarlarını tehdit eden yan yana gelişleri imkansızlaştırmaya yönelik hamleler yapıyor" ifadeleri yer aldı.

'İTTİFAKLAR KRİMİNALİZE EDİLİYOR'
Mardin'de, Van'da, Dersim'de, Esenyurt'ta kayyum atamalarıyla başlayan muhalefeti sindirme, bölme stratejisinin yeni operasyonlar ve tutuklamalarla devam ettiği dile getirilen açıklama, şöyle devam etti: "Faşist cumhur ittifakı sandıkta yenemediklerini yargı ve polis terörüyle teslim almak istiyor. Son yerel seçimlerde DEM parti ve CHP arasında kimi yerellerde gerçekleştirilen 'kent uzlaşısı' ittifakları kriminalize edilerek siyasetin en temel enstrümanlarından olan 'ittifak kurmak' suç haline getirilmek isteniyor. Bugünkü kriz ortamında yaşadığı sıkışma ve korkularının üstesinden gelebilmek için baskı ve zorbalığın dozunu şiddetlendirmek dışında hareket alanı kalmayan faşist iktidar, CHP gibi düzen muhalefetine hatta Zafer Partisi adıyla örgütlenmeye çalışan ırkçı fanatizme bile tahammül edemiyor.

'MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'
"Önce Kent ittifakıyla seçilen DEM Partilere yapılan operasyon ve tutuklamalar, ardından HDK'ye yönelik gerçekleştirilen operasyonlarla devam ettirildi. En son olarak 19 Mart hukuk darbesiyle aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, belediye yöneticileri ve gazetecilerin gözaltına alınması AKP-MHP iktidarının demokrasinin rafa kaldırılması ve faşizmin inşasının ilerletilmesine yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Ancak faşist iktidarın bu saldırıları muhalefeti sindirmek şöyle dursun, üniversite gençliği başta olmak üzere hukuksuzluklara, baskıya ve şiddete teslim olmayan binlerce yurttaş günlerdir öfkeyle sokakları dolduruyor. Gerek Türkiye'de gerek Suriye'de ve bütün Ortadoğu'da antidemokratik, sömürgeci, savaşçı, katliamcı iktidarlara karşı barışın, demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin savunucuları olarak sokakları terk etmeyen yüzbinlerin sesine ses olmak, çok daha güçlü bir itirazı örgütlemek zorundayız. Faşizmi ve savaş politikalarını durdurmak ancak ve ancak barış ve demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesiyle mümkün olacaktır. Hem Türkiye'de hem Avrupa'da, bulunduğumuz her alanda faşizme ve savaş politikalarına karşı sokakları dolduralım, direnenlerin sesini ve mücadeleyi büyütelim. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz."