ADGB'den Suruç'un 10. yılında birleşik mücadele çağrısı

ADGB, Suruç katliamının 10. yıl dönümünde yayımladığı açıklamada faşist rejime karşı birleşik mücadeleyi ve adalet arayışını büyütme çağrısı yaptı. ADGB, Suruç katliamının, faşist saray rejiminin Rojava devrimine ve birleşik halk mücadelesine karşı başlattığı savaşın miladı olduğu belirtildi.
Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB), Suruç katliamının 10. yıl dönümünde bir açıklama yayımladı. Açıklamada, faşist rejime karşı birleşik mücadele ve adalet arayışını büyütme çağrısında bulunuldu. 20 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleşen ve 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamının, faşist saray rejiminin Rojava gerçekleşen devrime ve birleşik halk mücadelesine karşı başlattığı savaşın ilk basamağı olduğu belirtildi.
'KATLİAMIN HEDEFİ: ROJAVA DEVRİMİ VE BİRLEŞİK MÜCADELE'
ADGB'nin açıklamasında, Suruç katliamının, Rojava devrimini savunan sosyalist gençlerin Kobanê'yi inşa kampanyasını hedef aldığı vurgulandı. Katliamın, Gezi isyanının ruhunu taşıyan devrimci güçlerin, Ortadoğu'da özgürlük vahası olarak görülen Rojava devrimine katılma arzusuna karşı gerçekleştirildiği ifade edildi. Açıklamada, "Suruç, sosyalist gençliğin birleşik devrim isteğinin yalın bir anlatımıdır. Faşist rejim, sınırları yıkarak Rojava devriminde bütünleşme eylemine karşı DAİŞ ile işbirliği yaparak bu vahşi katliamı düzenledi" denildi.
'ORTADOĞU'DA EŞİTLİK VE BARIŞ UMUDU'
ADGB, Suruç'ta yaşamını yitiren gençlerin yalnızca Kobanê'yi inşa etmeyi hedeflemediğini aynı zamanda Ortadoğu halklarına eşitlik, özgürlük ve barış umudu taşıdığını belirtti. İsrail'in Filistin'e, HTŞ'nin Alevilere, Hristiyanlara ve Dürzilere, İran'ın Kürtlere ve Beluçlara uyguladığı katliamlara karşı birleşik direnişin, Suruç'tan yükselen bu mücadeleyle güçlendiği ifade edildi.
TÜRKİYEDE ARTAN ADALETSİZLİK VE ÖFKE
Açıklamada, Türkiye'de işçi sınıfı ve ezilenlerin adalet arayışının her geçen gün büyüdüğü vurgulandı. Faşist saray rejiminin ekonomik ve politik saldırılarıyla emekçileri yoksulluk, sefalet ve açlık uçurumuna ittiği belirtilirken, zengin-fakir uçurumunun derinleştiği ve toplumsal adalet taleplerinin yükseldiği kaydedildi. ADGB, Suruç katliamının hesabını sormanın, bu adaletsizliklere karşı mücadelenin bir parçası olduğunu ifade etti.
'TEMMUZ AYI: ADALET MÜCADELESİNİN SİMGESİ'
ADGB, Temmuz ayını, Suruç katliamına karşı politik tepki ve birleşik direnişin tarihsel bir kesiti olarak tanımladı. Katliamın hemen ardından başlayan adalet mücadelesinin, faşist rejime karşı hesap sorma pratiği olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Türkiye ve Kürdistan'ın sokaklarından Avrupa kentlerine, düş yolcularının izinden yürüyerek birleşik devrim perspektifiyle Suruç'un hesabını sormak için yan yana geliyoruz" ifadelerine yer verildi.
'33 DÜŞ YOLCUSUNUN MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR'
ADGB, Suruç'un 10. yılında, 33 düş yolcusunun mücadelesini büyütme çağrısı yaptı. Açıklamada, "Birleşik mücadeleyle faşist saray rejiminden hesap soracağız. 33 düş yolcusunun hayalleri ve mücadeleleri, adalet arayışımızın bayrağı olmaya devam ediyor" denildi.