Adıbelli beraat etti

SES eski Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli karar duruşmasında beraat etti.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) eski Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli'nin, sendikal faaliyetler nedeniyle yargılandığı davanın karar duruşması, Ankara Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve çok sayıda izleyici katıldı.
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada, savcı sunduğu iddianameyi tekrarlayarak "örgüt üyeliğinden" ceza talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan Gönül Adıbelli, eylem, etkinliklerin ve tüm çalışmaların sendikal faaliyetler olduğunu söyledi. Adıbelli, "İddianame tamamen sendikal faaliyetlerimle ilgili hazırlanmış. Kamuoyuna açık olarak yapılmış faaliyetlerdir bunlar. Daha öncede aynı şeyi belirtmiştim. SES Eş Genel Başkanı olduğum için o dönem eylem, etkinlik ve faaliyetlere katılmam gerekiyordu. Dünya Kadınlar Günü'ne katılmam, yine 10 Ekim Katliamı'nda basın metinin okumam iddianamede yer almış. O gün ben de katliam alanındaydım ve sevdiğim 3 arkadaşımı da kaybetmiştim. Toplantılara katılmam, basın metnini okumam benim en doğal hakkımdır. Başka bir zamanda da olsa yine katılırdım. Taziyelere katıldığımla ilgili bir beyanda bulunulmuş. Sendika üyelerinin ailelerinin taziyelerine katıldım ve yönetimde olduğum için bu SES şubesi olarak zaten yaptığımız bir şeydir. Yine Diyarbakır'da Eğitim Sen'de açlık grevleriyle ilgili bir basın açıklamasına katıldığım suçlama konusu yapılmış. Biz SES olarak zaten yıllardır yaşam ve sağlık hakkını savunuyoruz bu açıklama da bu minvalde yapılmıştır" diye konuştu.
'KEŞKE BU SALONDA KADIN KATİLLERİNE CEZA VERİLSEYDİ'
Kadın katliamlarına karşı katıldığı basın açıklamasının idianamesinde yer almasına tepki gösteren Adıbelli, "Keşke bu katliamlar olmasa da biz de bu basın açıklamalarına katılmak zorunda kalmasak. Keşke bu salonda bu katliamları gerçekleştiren erkeklere cezalar verilseydi de her gün 3 kadın katledilmesiydi. Bizim emeğimiz de mücadelemiz de bunun içindir. Bu katliamlar olmasın, cezasızlık politikası olmasın diye mücadele yürütüyoruz. Uzun süre dinlenme takibine de alınmışım ama yine bunların hepsi kadın çalışmaları. Sendikal faaliyetlerim kapsamında yaptığım görüşmeler, kadın çalışmalarıdır. 8 Mart, 25 Kasım için ismi geçen kişilerle broşür bastırmak için yaptığım görüşmeler iddianameye bir suç teşkil edilerek konulmasına anlam veremiyorum. Kadın sekreterimizle yaptığımız bilgi ve görüş alışverişleri aynı şekilde yer alıyor, fakat biz birlikte çalışıyoruz ve elbette görüş alışverişinde bulunacağız" ifadelerini kullandı.
'8 MART SUÇLAMA KONUSU OLAMAZ'
Dinlemelerin hukuka aykırı olduğunu ve basın açıklamaların, sendikal faaliyetlerin, ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten avukatlar, taziye katılımlarına ilişkin ise Yargıtay ve AİHM kararlarını hatırlattı. Avukat Çiğdem Kozan, soruşturmanın başından beri hukuksuz olarak açıldığını söyledi. Kozan, "Dava boyunca hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Biz burada tanıdığın dinlenmesini talep ettik ama dinlenmedi. Kendisini tanıdığını iddia eden tanık ise Adıbelli'nin doktor olduğunu iddia ediyor ama doktor değil. Yine, bir kadın olarak 8 Mart'ın burada suçlama konusu yapılmasından hicap duyuyorum. Hepimiz pankartlarımızı alıp 8 Martlara katılıyoruz. Kadın katliamlarına ilişkin yapılan basın açıklamalarına hepimiz katılıyoruz. Dediği gibi keşke her gün kadınlar katledilmese de biz bu açıklamalara katılmasak. Kadın katliamlarına karışı durmak, basın açıklamasına katılmak bugün örgüt üyeliği ve suçlama konusu olarak yöneltilmesi çok problemli bir düşüncedir" dedi.
Ardından beyanda bulunan avukat Öztürk Türkdoğan ise "Demokratik toplumu nasıl inşa edeceğiz. Bu dosyadaki eylem ve etkinliklerin tamamı bir sendikacının demokratik toplantı ve gösterilerdir, çeşitli ziyaretlerdir. Bu durumu TMK kapsamında nitelendirirsek hiçbir şekilde demokratik topluma ulaşamayız, zedeleriz" dedi.
Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, "örgüt üyeliğine" suç oluşturacak maddi unsurların olmadığını belirterek, Adıbelli'nin beraatına karar verdi.