Antalya'da katliamlara ilişkin açıklama

Gazi, Beyazıt ve Halepçe katliamına ilişkin Antalya'da yapılan açıklamada, "Yaşadığımız katliamların hesabını barış ve kardeşliğin ülkesini kurarak soracağız" denildi.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, 12 Mart 1995'te yaşanan Gazi katliamı, 16 Mart 1978 Beyazıt katliamı ve 16 Mart 1988'de yaşanan Halepçe katliamına dair Attalos Meydanında basın açıklaması yaptı.
'KATLİAM FAİLLERİ AKLANDI'
DEM Parti Antalya İl Eşbaşkanı Selami Özyaşar basın metnini okudu. Katliamlar tarihi olan Türkiye'de mart ayı katliamlarının ayrı bir yeri olduğunu belirten Selami Özyaşar, "Bundan tam 47 yıl önce 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi öğrencisi yedi devrimci genç kontrgerilla tarafından katledilmiştir. Günler öncesinde katliam hazırlığı yapıldığı yönündeki istihbarata rağmen hiçbir önlem alınmamış, katliama açıkça göz yumulmuştur. Sorumlular bilinmesine rağmen yıllar süren davanın üstü kapatılmış, katliamın arkasındaki güçler açığa çıkartılmamıştır. Tarihe Beyazıt Katliamı olarak geçen bu katliamdan 10 yıl sonra ise tüm dünya Halepçe vahşetine tanıklık etmiştir. 16 Mart 1988 günü Saddam Hüseyin rejimi tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarında Halepçe Kasabası ve civarı kimyasal silahlarla bombalanmıştır. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan katliamda çoğu çocuk ve kadın 12 bin kişi yaşamını yitirmiştir. Bölgeye ilişkin hesapları olan emperyalist ülkeler ve gerici bölge yönetimleri yaşanan bu vahşeti seyrederek en az Saddam Hüseyin rejimi kadar büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır. 12 Mart 1995 tarihinde ise katliamlar tarihimize Gazi katliamı eklenmiştir. Alevi yurttaşlarımızın gittikleri kahvehanelerin ve cemevinin hedef alındığı silahlı saldırılarda ve saldırıları protesto etmek için toplanan halkın üzerine ateş açılması sonucunda 23 vatandaşımız katledilmiştir. Katliamın gerçek faillerinin ve arkasında yer alan güçlerin değil, birkaç tetikçinin yargılandığı davada hukuk, devlet şiddeti karşısında bir kez daha suskunluğa gömülmüş, katliamcılar aklanmıştır" dedi.
'ULUSLARARASI GÜÇLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ'
Beyazıt, Halepçe, Gazi katliamlarının üzerilerinden geçen yıllara rağmen hafızalardaki canlılığını vurgulayan Özyaşar, "Ne yazık ki, yaşanan katliamların utancıyla yüzleşmek yerine inkârı yüceltenler, sorumlularından hesap sormak yerine üstünü kapatanlar yeni katliamlara, cinayetlere davetiye çıkarmaya devam etmiştir. İktidar uğruna ırkçı, şovenist politikalara sarılan, halkları düşmanlaştırmada sınır tanımayan zihniyet Maraş katliamından Çorum katliamına, Sivas-Madimak katliamından Roboskî katliamına, Suruç katliamından Ankara gar katliamına uzanan, yüzlerce canımızı aramızdan koparan bir vahşet tablosu yaratmıştır. Katliamların gerçek failleri ve arkasında yer alan güçler açığa çıkarılmamış, her defasında sadece birkaç tetikçinin yargılandığı davalarda hukuk ve adalet suskunluğa gömülmüştür. Dün Şengal'de Êzidîlere İŞİD barbarları tarafından uygulanan katliamın aynısı bugün Suriye'de Alevilere yapılmaktadır. Bu katliamların durdurulması ve Ortadoğu'da farklı olan her inancın her halkın yaşam hakkının güvence altına alınması için başta hükümeti ve uluslararası güçleri göreve çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
'KATLİAMLARIN HESABINI SORACAĞIZ'
Katledilenleri anan Özyaşar, "Yeni katliamlar yaşanmasını engelleyebilecek tek şey demokrasinin, adaletin, barışın ve kardeşliğin hakim olduğu, hiçbir ayrım gözetmeksizin herkesin eşit yurttaş olarak kabul edildiği, farklılıklarımızın zenginlik olarak görüldüğü bir ülke ve dünya mücadelesini yılmadan, usanmadan sürdürmekten geçmektedir. Bunun için halkların birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara karşı bundan sonra da birbirimize daha fazla kenetlenmeye devam edeceğiz. Yaşadığımız katliamların hesabını barış ve kardeşliğin ülkesini kurarak soracağız" dedi.