'Asgari ücretin sefalet ücreti olmaması bizim elimizde'
Asgari ücret görüşmelerine ilişkin eylem yapan İşçi Emekçi Birliği, "İşçi sendikaları konfederasyonlarının başını tutan bürokratlar bu zamana kadar işçilerin çıkarına hiçbir adım atmadılar, atmalarını da beklemeyeceğiz. Asgari ücretin sefalet ücreti olmaması bizlerin elindedir" dedi.
İşçi Emekçi Birliği, asgari ücret görüşmelerinin ilk gününde Tophane'de bulunan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde eyleme geçti. "Yağma-savaş bütçesine, sefalet ücretine karşı örgütlü mücadeleye" pankartı açılan eylemde, "Yaşasın sınıf dayanışması", "Herkese iş ve gelir güvencesi", "Hak verilmez alınır", "Birleşen işçiler yenilmezler" dövizleri taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Aydın Yiğit, sermayenin sözcülüğünü yapan iktidarın bir yandan dünyanın 17. ekonomisi olmakla övündüğünü, diğer yandan "kriz var" diyerek işçi ve emekçilere sefaleti dayattığını belirtti. Şirketler devasa büyüme verileri açıklarken tüm zenginliği yaratan işçi ve emekçilere bu büyümeden düşenin açlık sınırında yaşam olduğunu kaydeden Yiğit, krizin faturasının yeni yılla daha da büyüyeceğini belirtti. Elektriğe, suya, doğal gaza, temel tüketim ürünlerine yüksek oranda zam öngörüldüğüne işaret eden Yiğit, "İşçi ücretlerine ise beklenen enflasyon oranında zam yapılacak denerek 2025 yılı asgari ücretinin 2024 yılı başındaki ücretin alım gücünün altına düşürüleceğini ilan ediyorlar" dedi.
'İŞÇİ VE EMEKÇİNİN SIRTINA YÜKLENEN BÜTÇE, YAĞMA BÜTÇESİDİR'
Orta Vadeli Programla (OVP) iktidarın yeni vergi yükleri başta olmak üzere bir dizi saldırıyı devreye soktuğunu söyleyen Yiğit, 2025 bütçesinin neredeyse yüzde 90'ının halktan kesilen doğrudan ve dolaylı vergilerden oluştuğunu vurguladı. "Sermaye çevrelerine ise yeni vergi afları, teşviklerle bizden çaldıklarını peşkeş çekiyorlar. İşçinin, emeklinin, emekçinin sırtına yüklenen bütçe bir soygun, yağma bütçesidir. Bütçenin nerelere, nasıl harcandığına bakmak bile bu gerçeği görmeye yeter" diyen Yiğit, bütçeden en büyük payın savaş ve saldırganlığa, Diyanet'e, teşvik adı altında sermaye çevrelerine ayrıldığını belirtti.
Mehmet Şimşek'in "Sigara içmezseniz 5 yılda birikim sahibi olursunuz" sözlerine dikkat çeken Şimşek, "Şatafata milyarlar harcayanlar, insan aklıyla adeta dalga geçiyorlar. Bir paket sigaraya ödenen bedelin en az yüzde 80'ini vergi olarak bizlerin cebinden çalıyorlar. Biz buradan diyoruz ki: 'Emekçinin cebinden elinizi çekin, doğrudan ve dolaylı vergileri kaldırın.'"
'SENDİKA BÜROKRATLARININ İŞÇİLER İÇİN ADIM ATMASINI BEKLEMEYECEĞİZ'
Yiğit, şöyle devam etti: "Çalışanların yüzde 65'inin asgari ücretli olduğu, asgari ücretin ise sefalet ücreti olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Göstermelik görüşmelerle, bizleri oyalayan, sefalet ücretini dayatan sahte komisyonda işçi ve emekçiler gerçek anlamda temsil edilmiyor. Sermaye devleti, TİSK ve işçileri temsilen masada oturduğu ifade edilen Türk-İş bürokratları bu oyunun baş aktörleridir. İşçi sendikaları konfederasyonlarının başını tutan bürokratlar bu zamana kadar işçilerin çıkarına hiçbir adım atmadılar, atmalarını da beklemeyeceğiz."
'İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET İÇİN ÖRGÜTLENELİM'
"Asgari ücretin sefalet ücreti olmaması bizlerin elindedir" diyen Yiğit, insanca yaşamaya yetecek bir ücret için örgütlenme ve mücadele etme çağrısı yaptı. Sermaye, devlet ve sendika bürokrasisi eliyle dayatılan sefalet koşullarına karşı her yerde komiteler ve birlikler kurmanın önemini vurgulayan Yiğit, "Üretimden gelen gücümüzü kullanmak için hazırlanmak günün en acil görevidir. İnsanca yaşamaya yeten ücret ve çalışma koşulları için başka yolumuz da yok" dedi.
Eylem boyunca, "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni", "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Asgari değil insanca yaşam", "İnsanca bir yaşam sosyalizmde" sloganları atıldı.