AVEG-KON'dan 1 Mayıs'a çağrı

Irkçı faşist uygulamaların, savaş saldırganlığının arttığı bugünlerde verilecek tek yanıtın daha fazla örgütlü mücadele ve direniş ruhuyla 1 Mayıs'ta sokakları doldurmak olduğunu kaydeden AVEG-KON, "Hiçbir güç işçi sınıfının birleşik gücünden daha güçlü değildir. İşçi sınıfı birlik olursa kazanamayacağı bir mücadele yoktur" dedi.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), 1 Mayıs'ta ırkçı faşist uygulamalara ve savaşa karşı sokakları zapt etmeye çağırdı. 1 Mayıs'ın tarihinin hatırlatıldığı açıklamada, 1 Mayıs'ın bugün dünyanın dört bir yanında ırkçı faşist rejimlere, militaristleşmeye ve sömürüye karşı alevlenen mücadelelerde devam ettiği belirtildi.
'FRANSA ASKERİ YATIRIMLARINI HER GÜN ARTIRIYOR'
Emperyalist güçlerin arasındaki artan çelişkilerle birlikte her geçen gün silahlanma ve gerilimlerin yeni boyutlara ulaştığı kaydedilen açıklamada, "Faşist Trump yönetimindeki ABD emperyalizmi, yanı başındaki Kanada ve Grönland'ı istiyor, Siyonist İsrail devleti Filistin halkına bombalar yağdırarak tam bir soykırım uygulamayı sürdürüyor. Faşist Trump'ın başlattığı gümrük savaşı yeni boyutlara ulaşarak devam ediyor ve tüm dünya işçi sınıfını tehdit ediyor. Alman ve Fransız emperyalistleri Rusya'ya karşı Ukrayna'da savaşın devam etmesi için olağanüstü düzeyde askeri yatırımlar yapıyorlar. Kendi emperyalist çıkarları için Rus emperyalizmiyle çıkabilecek olası bir savaş için hazırlık yapıyorlar. Almanya bu yüzden yeniden zorunlu askerliği başlattı. Fransa askeri yatırımlarını her gün artırıyor" ifadeleri yer aldı.
'ANTİFAŞİST BARİKATLARIN BAŞINDA OLMALIYIZ'
Emperyalist güçler arasında tırmanan ekonomik ve askeri gerilimlerin, Avrupa burjuvazisinin göçmen karşıtı ve ırkçı siyasetinin yeni boyutlara ulaşmasına sebep olduğu söylenen açıklamada, "Burjuvazinin bir kısmının desteklediği faşist partiler, en kötü koşullarda en düşük ücretlerle çalışan göçmen işçileri günah keçisi olarak gösteriyorlar. Göçmen işçiler için günümüzde Şikagolu işçilerin mücadele ettiği 8 saatlik iş günü halen bir hayal gibi görünüyor. Ağırlıklı olarak sendikalaşmanın en düşük düzeyde olan gastronomide, transport gibi sektörlerde ve taşeron şirketlerde çalışan birçok göçmen işçi için günde 12 saat ve haftanın 6 günü çalışmak normal görünüyor. İşçi sınıfı içerisinde eşitsizliği ve haksızlıkları en yoğun yaşayan göçmen işçiler arasında örgütlenmek ve ortak mücadeleyi örmek zorundayız. Emperyalist güçler silahlanma için artan giderleri işçi sınıfının üzerine yüklemeye çalışıyor. Konut kiraları ve temel gıda maddelerinde fiyatlar artarken ücretler ya aynı düzeyde kalıyor ya da enflasyon artışının altında kalıyor. Emperyalist saldırganlığın olağanüstü düzeyde yükseldiği günümüzde onurlu bir tutum takınarak Filistin'deki soykırıma ve faşist şeflik rejiminin Rojava'yı bombalamasına, yeni savaş hazırlıklarına ve tutuklama saldırılarına karşı mücadele etmek işçi sınıfı için son derece önemlidir. Aynı zamanda faşist grupların sokaklarda boy gösterme girişimlerine karşı antifaşist barikatların başında olmalıyız" denildi.
'SALDIRILARA CEVABIMIZ DAHA FAZLA MÜCADELE'
Avrupa burjuvazisinin başka ülkelerde işlediği ve desteklediği soykırımları ve katliamları teşhir eden, mücadele eden güçlere karşı ırkçı faşist bir saldırganlık içerisinde olduğunun altı çizen açıklama, şöyle devam etti: "Irkçı polis şiddetini ve katliamlarını teşhir ederek mücadele eden göçmen ve yerli kuvvetleri susturmaya çalışıyor. Tüm bu saldırılara bizim cevabımız ancak daha fazla örgütlülük, daha fazla mücadele ve 1 Mayıs'ın direnişçi ve devrimci ruhuna daha fazla sahiplenme olabilir. Hiçbir güç işçi sınıfının birleşik gücünden daha güçlü değildir. İşçi sınıfı birlik olursa kazanamayacağı bir mücadele yoktur. Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs. Yaşasın proletarya enternasyonalizmi."