12 Şubat 2025 Çarşamba

Bakanlığın okullara gönderdiği 'grev' yazısına sendikalardan tepki

MEB'in greve katılan eğitim emekçilerini "görev gelmemiş" kabul ederek, maaşlarından kesintiye gitme girişimine sendikalar ortak tepki gösterdi.

Sendikalar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 13 Ocak'ta iş bırakan eğitim emekçilerini "göreve gelmemiş" kabul ederek maaşlarından kesme girişimine ortak tepki gösterdi.

MEB'in 29 Ocak'ta "maaş kesintisi" konusunda 81 ildeki okullara gönderdiği yazıya ilişkin Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (BİRLEŞİK KAMU-İŞ), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN) ve Askeri İşyerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN); Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi.

Okullara gönderilen yazının açık bir tehdit olduğunu ifade eden BİRLEŞİK KAMU-İŞ Genel Başkanı Orhan Yıldırım, "Mevcut iktidar, milyonlarca kamu çalışanına MEB aracılığıyla, 'Sendikal haklarınızı güvence altına alan uluslararası sözleşmeleri de, anayasayı da, yasaları da, bugüne kadar verilen Anayasa Mahkemesi kararlarını da, Danıştay kararlarını da, içtihatları da, hukuku da tanımıyorum' demiştir" ifadelerini kullandı.

'SENDİKAL HAKLARI KULLANMAK SUÇ DEĞİLDİR'
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, sendikal haklarının suç olmadığının altını çizerek, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 11'inci maddesi, sendika kurma ve sendikal hakları koruma ve geliştirmeye dönük grev hakkı da dahil kolektif eylem haklarını güvence altına almaktadır. Türkiye bu temel sözleşmeyi tam 71 yıl önce onaylamıştır. Sendika özgürlüğüne ve örgütlenme hakkının korunmasına ilişkin 87 Sayılı ILO Sözleşmesine göre, kamu çalışanları dahil tüm çalışanların grev hakkı vardır. Bu sözleşme ülkemiz tarafında tarafından 43 yıl önce onaylanmıştır. Kalkıp bugün suç demek hukuksuzluktur" ifadelerini kullandı.

HÜR-SEN Genel Başkanı Gürol Toker, "Hakkını, hukukunu kullanan kamu emekçilerini tehdit etmek için uluslararası sözleşmeleri, anayasayı çarpıtmaktan vazgeçin. İş bırakma eylemimizi 'Öğrencilerin eğitim hakkını engelleme' olarak nitelendirmek gibi garabetlere sığınmaktan vazgeçin" çağrısı yaptı. 

'ORTAK MÜCADELEMİZİ DAHA DA YÜKSELTECEĞİZ'
BASK Ankara İl temsilcisi Erkut Demirci, "Söz konusu iş bırakma eylemlerimize katılan üyelerimiz ve diğer kamu çalışanları hakkında zaman zaman soruşturma açıldığı da savunma istendiği de oldu. İstisnai olarak uyarı, kınama gibi disiplin cezaları ile de karşılaştık" diye konuştu. 

Kendilerine dayatılan koşulları kabul etmeyeceklerini ifade eden ASİM-SEN Genel Başkanı Özgür Karaca ise sendikal hakları savunmaya devam edeceklerini belirterek, "İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için, elimizden aldığınız haklarımızı tek tek geri almak için ortak mücadelemizi daha da yükselteceğiz" dedi.