Bakırhan Çanakkale'den seslendi: Barış hepimizin sorunudur
![](/Uploads/HaberFoto/etha-20250209-bakirhan-canakkale-konusma.jpg)
Çanakkale'de konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, "Bu süreç hepimizi ilgilendiriyor. Bu sürecin sonunda barışa ulaşabilirsek emin olun hepimiz rahat, demokrasi içinde, refah içinde yaşayacağız. Onun için barış sadece Kürdün sorunu değil, hepimizin sorunudur. Hepinizin bu meseleye aynı hassasiyetle sahip çıkması yanında durması gerekiyor" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Ekmek ve Adalet Buluşmaları kapsamında Çanakkale'de düzenlenen etkinliğe katıldı.
Türkiye'nin tarihi günlerden geçtiğine işaret eden Bakırhan, şu ana kadar uygulanan farklılıkları, inançları yok sayan, emekçileri ezilenleri yok sayan, doğayı talan eden, ağacı, yeşili, suyu ranta kurban eden bu yaklaşımların sona ermesini istediklerini belirtti. Cudi'deki ağaçla Kaz Dağlarındaki ağacın kaderinin aynı olduğunun altını çizen Bakırhan, Türkiye'nin en temel sorunun ekmek, adalet ve barış olduğunu söyledi. "Ekmek isteyenleri jopluyorlar, geçinemiyoruz diyeni dövüyorlar bu ülkede. Adalet isteyenleri Selahattinler Figenler gibi cezaevlerine yolluyorlar. Barış diyenlere dava açıyorlar. Barış diyenlere adres olarak mahkemeleri gösteriyorlar. Bu ülkede 50 milyonun üzerinde insan açlık sınırının altında yaşıyor. Bu ülkenin yüzde 30'unun bu karda kışta, bu soğukta evini ısıtamadığını biliyor musunuz" diyen Bakırhan, buna rağmen iktidarın hiçbir sorun yokmuşçasına konuştuğunu söyledi.
Yoksullaşma krizinin günden güne derinleştiğini örneklerle anlatan Bakırhan, bu düzene itiraz edeceklerini, hem barışı hem adaleti hem de demokrasiyi bu topraklara getireceklerini belirtti. Bu nedenle mücadelenin topyekün olması gerektiğini dile getiren Bakırhan, Batman'a yönelik kayyum darbesine hep birlikte karşı konulsaydı Esenyurt'a kayyum atanmayacağını da sözlerine ekledi.
'KİME YÖNELDİĞİNE BAKMADAN ZULÜM NEREDEN GELİRSE GELSİN KARŞISINDA DURACAĞIZ'
Bakırhan, "Yargı eliyle dizayn edilen Türkiye siyasetindeki bu uygulamalara itiraz ediyoruz. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ alındığı zaman itiraz etmemiş olabilirler ama biz onurlu bir geleneğin temsilcileriyiz. Denizlerin Mahirlerin Sakinelerin geleneğinden gelen bir gelenek olarak, haksızlıklara itiraz edeceğiz. Sadece bize geldiği zaman değil bizim dışımızdaki bir kardeşimize, bir ağaca, ovaya, nehre geldiği zaman da itiraz edeceğiz. İşte bizim farkımız budur. İşte DEM Parti'nin farkı budur. Zulüm nereden ve kimden gelirse gelsin biz karşısında duracağız. Apê Musalar gibi Vedat Aydınlar, Mehmet Sincarlar, Sêvê Demirler gibi" dedi.
Diyarbakır'da düzenlenen mitingin ardından bir gence uygulanan işkenceyi anımsatan Bakırhan, işkenceyi yapanların yargılanmasını beklediklerini belirtti.
'SAYIN ÖCALAN ORTADOĞU GİRDABINDA TÜRKİYE'YE ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇTI'
Kürt sorununu demokratik çözümü için tarihi bir fırsatın ortaya çıktığını kaydeden Bakırhan, "Kamuoyu çok merak ediyor. Sayın Öcalan çağrı yapacak mı, çağrısında ne diyecek? Bunlar günlerce yorumlanabilir. Biz sayın Öcalan'ın yanında değiliz ama Türkiye'nin demokratikleşmesine, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesine dönük çok önemli bir çağrı yapacağını biliyoruz. Türkiye'yi rahatlatacak, 85 milyon insanın tekrar kardeşçe, eşitçe bir arada yaşamasını sağlayacak mesajların geleceğini biliyoruz" dedi.
'BARIŞ GELİNCE ADALETİN KAPILARI HEPİMİZE AÇILACAK'
Bakırhan, son olarak şunları söyledi: "Barış Kürde, Türke, Araba, Aleviye, kadına, gence eşit işleyecektir. Kürtlere barış ama emekçilere sömürü olmayacaktır. Bu süreç hepimizi ilgilendiriyor. Bu sürecin sonunda barışa ulaşabilirsek emin olun hepimiz rahat, demokrasi içinde, refah içinde yaşayacağız. Onun için barış sadece Kürdün sorunu değil, hepimizin sorunudur. Hepinizin bu meseleye aynı hassasiyetle sahip çıkması yanında durması gerekiyor. Sizleri yapılacak çağrıya, bu sürece aktif katılmaya ve destek vermeye çağırıyorum. İnşallah bir daha geldiğimizde daha büyük salonlarda Çanakkale'nin bütün renklerini bir arada bulunduran bir salonda toplantılar yapacağımızı umuyorum. Barış gelince adaletin kapıları hepimize açılacak. Adaletin kapıları Kürt siyasetçilerine de, Gezi'ye de, Gazi'ye de, Alevilere de, kadınlara da açılacak. Eğer bu süreç başarıya ulaşırsa hepimizin ekmeği çoğalacak."