Bakırhan: Devlet çağrının gereklerini yerine getirmeli
Bitlis'in Tatvan ilçesinde binlerce kişi Newroz'u kutlamak üzere büyük bir coşkuyla yan yana geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Öcalan'ın çağrısına işaret ederek, "Devlet bu çağrının gereklerini yerine getirmelidir. Bu çağrının gerekleri yerine getirilmedikçe, provokasyonlar ve sabotajlara açık hale gelir" dedi.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde Fuar Alanında binlerce kişi Newroz'u kutlamak üzere yan yana geldi. Kutlamaların yapıldığı Fuar Alanı, "Newroz Azadî ye" yazılı bayraklarla süslendi. Program, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına saygı duruşuyla başladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Demirci Kawa'nın yaktığı özgürlük meşalesi, sayın Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıyla birlikte bizleri ve bölge halklarını aydınlatmaya devam ediyor" dedi. "Tatvan sadece bir ilçe değildir; rengiyle, duruşuyla ve direnişiyle çok önemli bir merkezimizdir" diyen Bakırhan, Tatvan'ın Kürt kültürüne, Kürt diline ve Kürt dilinin yaygınlaşmasına büyük katkılar sunduğunu söyledi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısına işaret eden Bakırhan, "Sizler bizi bugüne getiren, barışı mümkün kılan, barışı tartıştıran en büyük emekçilersiniz. Sizler olduğunuz için 27 Şubat'taki tarihi çağrı yapıldı. Sizler vazgeçmediğiniz için sayın Öcalan demokratik toplum dedi. Kürt'ün, Türk'ün, Alevi'nin, kadının, emekçinin insanca ve eşitçe yaşadığı, özgür olduğu bir Türkiye istiyor sayın Öcalan" dedi. Öcalan'ın çağrısının tüm Türkiye halklarına kazandıracağını söyleyen Bakırhan, "Onun için diyoruz ki bu çağrı samimiyetle ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Bu çağrının gereklerini iktidar ve devlet yerine getirmelidir" dedi.
'DEVLET ÇAĞRININ GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMELİ'
"Şimdi, hep birlikte bugüne kadar taşıdığımız dilimizi ve kimliğimizi, kabul edilen Kürt gerçekliğini kazanımlara ve demokratik adımlara dönüştürme zamanıdır" diyen Bakırhan, Öcalan'ın çağrısının bir pusula olduğunu söyledi. İktidara seslenen Bakırhan, Kürt halkının demokratik taleplerini karşılayacak adımların atılması gerektiğinin altını çizdi. Bakırhan, "Biz sayın Öcalan'ın çağrısının arkasında durduk. Örgütü sayın Öcalan'ın çağrısının arkasında durdu. O zaman devlet de bu çağrının gereklerini yerine getirmelidir. Bu çağrının gerekleri yerine getirilmedikçe, provokasyonlar ve sabotajlara açık hale gelir. Provokasyonlar ve sabotajlar olmasın istiyorsak, çağrının gereğinin yerine getirilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
'SİYASİ OPERASYONLARDAN VAZGEÇİLMELİ'
İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını kınayan Bakırhan, "Bu operasyon ne yargı ne hukuk meselesidir; apaçık siyasidir. Bu siyasi operasyonlardan artık barışın tartışıldığı bir süreçte vazgeçilmesi gerekiyor. İmamoğlu'nun kent uzlaşısı üzerinden gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz. Kent uzlaşısı; Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın, emekçinin, kadının, kentteki bütün dinamiklerin kendi yöneticilerini seçtiği bir yöntemdir" dedi.
'İSTANBUL HALKIYLA DAYANIŞACAĞIZ'
Bu operasyonun aynı zamanda kent uzlaşısına yönelik olduğunu belirten Bakırhan, şöyle devam etti: "Bu operasyonu kabul etmiyoruz. Savcının dediğinin tersine, bizler Türklerle, emekçilerle, Alevilerle ve kadınlarla daha fazla bir araya geleceğiz. Demokratik bir Türkiye için, demokrasi için, özgürlükler için, şeffaf demokratik yerel yönetimler için savcının dediğinin tam tersini yapmaya devam edeceğiz. Bu ayrımcı ve düşmanlaştırıcı aklı reddediyoruz. Ne demek Türk ve Kürt ittifak yapamaz. Hani Türk-Kürt tarihsel ittifakından bahsediyorduk? Bizim AK Parti ile yaptığımız görüşmelere de mi dava açacak savcı? Bizler, bu topraklarda yüzyıllardır devam eden Kürt ve Türk ittifakının demokratik bir zeminde yeniden güncellenmesinin mücadelesini veriyoruz. Kent uzlaşısı bir suç değildir, demokratik bir modeldir. Kürtlerin ve emekçilerin Türkiye demokrasisine kazandırdığı çok değerli ve kıymetli bir modeldir."
İstanbul halkının iradesiyle dayanışacaklarının altını çizen Bakırhan, "İstanbul halkıyla dayanışacağız, demokrasiyle dayanışacağız. Bu siyasi kumpasları ve operasyonları tanımadığımızı bir kez daha ifade diyoruz. Bir an önce sayın İmamoğlu'nun ve birlikte gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Barış sürecini zedeleyecek sabotajlardan ve provokasyonlardan kaçınılmalıdır" dedi.
BEŞTAŞ: KÜRTLER KİMSEYLE İTTİFAK YAPAMAZ DİYORLAR
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, "27 Şubat asrın çağrısının gereklerinin yerine getirilmesi için konuşuyoruz. İktidar bu iyi niyet ve bu çaba karşısında ne yapıyor? Barış ve demokrasiyi birbirinden ayırmaya çalışıyor. Kürt meselesini, Kürtlerin eşit ve özgür yurttaşlık talebini demokrasiden ayırmaya çalışıyor. Barış ve demokrasi birbirinin karşısında değildir, yan yanadır. Siz İstanbul'a kayyum atama hazırlığı yaparak nasıl barış getireceksiniz? Van'a kayyum atayarak nasıl barışı inşa edeceğiz?" diye sordu.
"Kent uzlaşısı" gerekçe gösterilerek yapılan operasyona tepki gösteren Beştaş, "Kürt ile Türk yan yana durmasın diyor. Kürt'ün yanına kimse gitmesin, Kürtler kimseyle ittifak yapamaz diyorlar. Bu kayyum atamanın başka bir şeklidir. Halkların Demokratik Kongresi'ni de dosyalara yerleştiriyorlar. Diyorlar ki HDK yapmış Kent Uzlaşısı'nı. HDK'yi hedef almalarının, bunun üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelmelerinin sebebi Türkiye'de demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesini engellemektir. Ama engelleyemeyecekler. Biz Kürtlerin hak ve özgürlük mücadelesinin siyasete malzeme yapılmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Meral Danış Beştaş, şöyle devam etti: "Biz barışı inşa etmek için tabii ki çalışacağız ve bunu en çok sizler hak ettiniz. Özgür yarınları, aydınlık geleceği ve bir arada özgürce yaşamayı en çok sizler hak ettiniz. Bunun için barışı kazanacağız. Sayın Öcalan'ın çağrısı bütün dünyada yankılandı. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı hepimizedir. Bu çağrının gereğini hep birlikte yerine getireceğiz. Ve buna çok yakınız. Bu Newroz aydınlık yarınların Newrozu'dur."