7 Kasım 2025 Cuma

'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' baskılı tişörtlere takipsizlik kararı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Beyaz Toros" ve "JİTEM" yazılı tişörtlerin satışına ilişkin yapılan suç duyurusu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara tepki gösteren İHD, "Bu yaklaşım, beyaz Toros'un simgelediği ağır insan hakları ihlallerini görmezden gelmek anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, üzerinde "Beyaz Toros" ve "JİTEM" yazılı tişörtlerin online alışveriş sitelerinde satışına ilişkin yapılan suç duyurusu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), söz konusu ürünlerin "suçu ve suçluyu övmek" (TCK 215) ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" (TCK 216) suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle savcılığa başvurmuştu.

Savcılık kararında, TCK'nın 215. maddesi yönünden "ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı" gerekçesiyle suçun unsurlarının oluşmadığı belirtilirken, 216. madde bakımından ise "ifade özgürlüğü" gerekçesiyle kovuşturmaya gerek görmedi.

'İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİ GÖRMEZDEN GELMEK ANLAMINA GELMEKTEDİR'
İHD, savcılığın kararına ilişkin yaptığı açıklamada, beyaz Toros'un 1990'lı yıllarda meydana gelen faili meçhul cinayetlerin simgesi haline geldiğini hatırlattı. Açıklamada, "Son dönemde bu simgeyi taşıyan 'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' yazılı tişörtlerin ticari ürün olarak üretilip internet üzerinden satışa sunulması, insan hakları savunucularını son derece rahatsız etmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Savcılığın takipsizlik kararına tepki gösterilen açıklamada, "Bu yaklaşım, beyaz Toros'un simgelediği ağır insan hakları ihlallerini görmezden gelmek anlamına gelmektedir" denildi.

'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ GEREKÇESİ İRONİK'
Savcılığın kararında "ifade özgürlüğü"nün gerekçe gösterildiğine işaret edilen açıklamada, "Burada son derece ironik bir durum ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde barışçıl düşünceleri nedeniyle ifade özgürlükleri ihlal edilen yüzlerce insan varken, bir suçun sembolü olan bir fotoğraf 'düşünce özgürlüğü' kapsamında değerlendirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Savcılık kararının cezasızlık politikasının yeni bir örneği olduğu ifade edilen açıklamada, "İnsan hakları savunucuları olarak, bu karara karşı tüm iç hukuk yollarını sonuna kadar kullanacağımızı; iç hukukta adalet sağlanmadığı takdirde ise uluslararası hukuk mekanizmalarına başvuracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz" diye belirtildi.