Bir faşizm ve militarizm panayırı: Teknofest

Her yıl düzenlenen Teknofest basit bir teknoloji festivali ya da fuarı değil, aynı zamanda bir faşizm ve militarizm panayırıdır. Büyük bir devlet-sermaye organizasyonu olarak her yıl yinelenen bu faşist panayır, saray cuntasının ve daha özel olarak ise faşist şef Erdoğan ailesi ve kliğinin geniş kitleler üzerinde ideolojik-politik hegemonya kurma araçlarından biri haline gelmiştir.
2018 yılında faşist şeflik rejiminin tahkim edilmesi ve saray rejimine kitle konsolidasyonu sağlama amacıyla ilk kez organize edilen Teknofest bu yıl "Bağımsızlığın izinde teknolojinin zirvesinde" mottosuyla, 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul'da yapıldı. Her yıl düzenlenen Teknofest basit bir teknoloji festivali ya da fuarı değil, aynı zamanda bir faşizm ve militarizm panayırıdır. Büyük bir devlet-sermaye organizasyonu olarak her yıl yinelenen bu faşist panayır, saray cuntasının ve daha özel olarak ise faşist şef Erdoğan ailesi ve kliğinin geniş kitleler üzerinde ideolojik-politik hegemonya kurma araçlarından biri haline gelmiştir.
Bu faşist ve militarist panayırın baş organizatörlüğünü Teknofest Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar yapıyor. Aynı zamanda, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Başkanı olan Selçuk Bayraktar saray cuntasının askeri sanayi sermaye kollarından birini temsil ediyor. Teknofest'i organize eden Türkiye Teknoloji Takımı Vakfının mütevvelli heyetinde Savunma ve Sanayi Başkanlığı da etkin bir rol üstleniyor. Tübitak, bilişim vadisi, savunma sanayi şirketleri, Havelsan, Aselsan, Roketsan Teknofest'in diğer paydaşları olarak organizasyonda yer alıyor. Teknofest adlı faşist ve militarist panayır Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı tarafından örgütleniyor görünüyor. Fakat bütün bakanlıklar bu organizasyonun zorunlu bileşenleri. Devlet, bakanlıklar marifetiyle dört bir koldan bu faşist panayırın örgütlenmesi için tüm imkanlarını seferber ediyor. Teknofest, devletin bütün imkanlarını arkalayarak tümüyle bir siyasal faaliyet olarak örgütleniyor.
Teknofest şimdiye değin farklı kentlerde ve ülkelerde örgütlendi. Örneğin 2021'de Antep'te, 2022'de Samsun ve Azerbaycan'da, 2023'te Ankara, İstanbul ve İzmir'de, 2024'te Antalya ve Adana'da, 2025'te İstanbul ve Kıbrıs'ta örgütlendi. Bu teknoloji fuarının 14 kategorideki teknoloji proje yarışmaları, 19 kategoriye kadar çıktı. Halka açık olan bu silah ve teknoloji panayırının asıl amacının halka gösteriş yapmak ve savunma sanayinde ne denli güçlü olduğunu göstermektir. Teknolojik olarak emperyalist ülkelerin çok gerisinden gelen ve çoğu alanda emperyalist silah tekellerine bağımlı olan işbirlikçi Türk askeri sanayi kompleksi ve saray rejimi halklara ve rakiplerine gösteriş yaparak kudretli olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Bu faşist panayırın asıl amacı faşizmin kitle desteğini militarist ve milliyetçi kitle kaynaştırmalarıyla büyütmektir.
Teknofest, özellikle yeni gençlik kuşaklarını hedefliyor. Yıl boyunca okullarda milli eğitim bakanlığının teşvik ve desteğiyle teknoloji projeleri yapılıyor, teknoloji yarışmalarıyla bu süreç adım adım örgütleniyor. Öğrencilerin yarışmalara katılmak için üreteceği tüm projelerin malzemeleri Teknofest'i örgütleyen şirket ve devlet kurumları tarafından tedarik ediliyor. Dolayısıyla, Teknofest beş günlük bir uzay ve hava teknolojileri panayırı olmanın ötesinde sosyal-siyasal ilişkiler sürecini ifade ediyor. Düzenlenen yarışmalara on binlerce genç katılıyor. 2025 Teknofest finaline 11 bin genç ürettikleri teknoloji projeleriyle katıldı. Bu yıl 64 alanda 1.2 milyon başvuru yapıldı. Saray rejiminin hamiliğinde ve sponsorluğunda yapılan bu militarist panayır tümüyle ideolojik ve siyasal bir hegemonya inşasını sağlıyor.
Sömürgeci faşist Türk burjuva devleti bu kitle festivalini kullanarak yumuşak güçle militarizmi örgütlüyor. Saray cuntasının uzun bir dönemdir yürüttüğü milli ve yerli temalı ideolojik hegemonya inşası çok değişik alanlara böylece taşınmış oluyor. Teknofest bu ideolojik hegemonyanın inşası için en elverişli araç olarak işlev görüyor. Gençlik, bir yandan ideolojik olarak militarist ve milliyetçi bir eğilim ve karakterde örgütleniyor, diğer yandan askeri sanayi komplekse nitelikli iş gücü olarak emilmesi için hazırlanıyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın milliyetçi faşist hamaseti saray cuntasının amacını sarih biçimde ortaya koyuyor. Sosyal medya hesabından kesif bir milliyetçi propaganda yapan Yerlikaya silah sanayi sermayesi ve teknolojisinin öncülerini gençliğe rol model gösteriyor. "Nuri Killigil'den Şakir Zümre'ye, Vecihi Hürkuştan Nuri Demirağ'a uzanan yarım kalmış bir hikaye"nin tamamlandığını söylüyor. "Bağımsızlığın simgesi ve referansı gençliğe" gösterdiği Nuri Killigil Hitler faşizminin işbirlikçisi bir silah tüccarı ve Kafkasya'da Sovyetler'e karşı faşist komplolar örgütleyen eski bir İttihat ve Terrakicidir. İttihat ve Terakki troykasından Enver Paşa'nın kardeşi olan Nuri Killigil sadece bir askeri sanayi sermayedarı değil, Osmanlı'nın eli kanlı paşasıdır. Ermeni halkının baş cellatlarından biridir. Cumhuriyetin imtiyazlı zümresi ve sermayedarıdır.
Askeri sanayi kompleksi alanında büyüyen pazar Türk sermayedarlarının iştahını da kabartıyor. Faşist şef ve saray rejimi İHA, SİHA üretimiyle girdiği askeri sanayi kompleks alanında yeni sermaye yatırımları yapıyor. Bu alanın amiral gemisi haline getirilen Baykar silah şirketi bu yılın vergi rekortmeni olarak da özel bir menfi propaganda için kullanılıyor. Bölgesel savaşlardan üçüncü emperyalist savaşının eğik düzlemine doğru ilerleyen dünya koşullarında silah sanayi sermayenin yeni trendi olarak gelişiyor. Dünya sermayesi içinde kendisine biçilen kapitalist iş bölümü dışında anlamlı bir yeri olmayan Türk askeri sanayi sermayesi kendisine bir yer açmayı hedefliyor. İHA, SİHA ve orta menzilli füzelerin üretimi NATO ve emperyalist güçlerin alan açmasıyla geçekleşiyor. Askeri sanayi kompleks alanına yeni sermaye şirketleri katılıyor. Koç, Anadolu grubu gibi köklü sermaye güçleri dışında mafya sermayesinin de bu alana yönelişi önemli bir gösterge oluyor. Bu alanda bir rekabetin kızıştığı da görülüyor. Son AKP-MHP geriliminin bir unsuru olarak yansıyan Selahattin Yılmaz operasyonu tam olarak böyle bir boyut da taşıyor. MHP'nin hamiliğinde ve kılavuzluğunda silah sanayi alanına yönelen yeni küçük sermaye şirketleri bu yeni yönelişi gösteriyor.
Teknofest, tüm sınıflara ve yaş kuşaklarına göre hedeflense de esasen gençliği hedefliyor. Bu bağlamda AKP'nin, faşist saray rejiminin dolaysız bir kitle iletişim ve örgütlenme mekanizması olarak işlev oynuyor. AKP'nin Teknofest aracılığıyla gençlik kitlelerine ulaştığını, burayı bir kitle çalışması alanına dönüştürdüğü görüyoruz. Anne kucağında tablet ve cep telefonlarında izlediği videolarla büyüyen ve teknolojiyle sımsıkı yetişen çağdaş gençlik kuşakları bu tür faşist organizasyon ve propagandanın spesifik hedef kitlesidir. Nitekim tüm faşist devlet ricali bu hedefe özel mesajlarla sesleniyor.
Üçüncü emperyalist paylaşım savaşına hazırlık bağlamında bu alana özel yoğunlaşan faşist şef ve saray rejimi için hem kitlelerin hem de savaş kapasitesinin yükseltilmesi birlikte yürütülüyor. AKP politik islamcı faşist şef Erdoğan ailesinin bir bölüğü olan Bakar Holdingin sermaye gücüne yaslanarak bir kitle iletişimi ve örgütlenmesi ifa ediyor. Devlet imkanlarının sermayenin önüne serildiği Teknofest faşist şeflik rejiminin en güçlü gövde gösterilerinden biri oluyor. Doğrudan bir saray rejimi panayırı olarak kurgulanan Teknofest, her yıl tekrarlanan 5 günlük fuar, yarışma ve törenleriyle sarayın faşist şefinin siyasi kudretini sergilediği, reislik imgesini ve kültünü özellikle gençlik kitlelerine belletmeye çalıştığı özel bir organizasyon işlevini yerine getiriyor. Faşist şef Erdoğan her yıl Teknofest'in baş aktörü olarak arzı endam ediyor. Sermayeyi, devleti, militarizmi yücelten faşist hamaset nutukları atıyor. Bu tören konuşmalarında özel olarak gençliğe sesleniyor. Faşist ve militarist bir propagandayla gençliği saray rejiminin kitlesi haline getirmek için çabalıyor.
Yoğun milliyetçi propagandaya dayalı bir başarı hikayesi anlatarak eğitimli ve işsiz gençlik için bir sınıf atlama hayalleri vaat ediliyor. Geleceksizlik, belirsizlik, işsizlik ve umutsuzluk çitleri tarafından kuşatılmış milyonlarca gence Teknofest panayırıyla sözde bir gelecek ufku ve hedefi sunuluyor. Askeri sanayi şirketlerine nitelikli işgücü olarak dahil olacak küçük bir orandaki mühendis ve teknisyen dışındaki geniş gençlik kitlesi boş bir milli gurur duygusu ve militarist faşist propagandayla zehirleniyor. Esasen geniş gençlik kitlelerine yönelmiş olan Teknofest ve diğer militarizm politikalarına karşı etkili bir politik teşhir yürütmeliyiz. Halk gençliğini sosyalist propagandayla aydınlatarak, antifaşist politik mücadele saflarına örgütlemek için var gücümüzle çalışmalıyız.
*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 25 Eylül tarihli 237. sayısında yayımlanan başyazısı.