Büyük Öğretmen Yürüyüşü 2. gününde: Komisyon göreve

Büyük Öğretmen Yürüyüşünün 2. gününde öğretmenlerin emeğini ve alın terini sömüren Pendik Nazmi Arıkan Fen Bilimleri önünde eylem yapan Öğretmen Sendikası, "Öğretmenleri en ufak bir hak arayışında kapının önüne koyan, sözleşmeleri sopa olarak kullanıp işten atan bu kurumları da MEB de komisyon üyelerini de göreve çağırıyoruz" dedi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası), "Taban maaş hakkı, Belirli İş Sözleşmesi'nin kaldırılması, Eğitim ve Güzel Sanatlar İş Kolunun kurulması, Özlük haklarında kamu ile eşitlik sağlanması" talepleriyle İstanbul'dan Ankara'ya başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşü 2. gününde.
NAZMİ ARIKAN FEN BİLİMLERİ ÖNÜNDE EYLEM: ARKADAŞLARIMIZ ÇALIŞMAYA ZORLANIYOR
Öğretmenler yürüyüşün 2. gününde Kartal'ın Pendik ilçesinde bulunan Nazmi Arıkan Kurs Merkezi önüne yürüdü. Burada kurumun yaptığı usulsüzlükleri teşhir etti. Nazmi Arıkan Fen Bilimleri önünde eylem yapmalarının nedenini şöyle açıkladı öğretmenler: "Bugün 26 Haziran, öğretmenlerin yaz tatili hakkı. Kamudaki meslektaşlarımız yaz hakkını kullanırken burada üyelerimiz, arkadaşlarımız hukuksuz şekilde çalıştırılıyor. Bugün bu kurumda sınav olmamalıydı, bugün biz değil karşımızdaki polisler MEB burada olmalıydı bu kurumu denetlemek, usulsüz çalışmayı denetlemek için. Bize değil bu patronlara engel olmalıydı. Biz biliyoruz ki patronlar, patron dernekleri, MEB, MEB Komisyonu öğretmenleri değil patronları, bu sermayeyi kollamaktan başka bir şey yapmıyor."
'YUSUF TEKİN KİMİN BAKANI OLDUĞUNU HERKESE GÖSTERSİN'
Yürüyüşün taleplerinden biri olan Belirli Süreli İş Sözleşmesinin hatırlatıldığı konuşmada, "Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olsaydı burada zorla, kanunsuzca çalışmak zorunda kalmayacaklardı. Bu kurum, sendika kurulduğu günden bu yana her sene düzenli aralıklarla sendika tarafından teşhir ediliyor. Eğer öğretmenler bir sonraki sene devam edecekse 'tamam hocam yaz maaşını veririz, yazın da belki çağırırız belki çağırmayız' deyip böyle keyfi uygulamalara mahkum ediyor. Ama biz biliyoruz ki taleplerimiz karşılanacak, tüm haklarımızı geri alacağız. Taban maaş hakkımız gelecek, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışacağız, 10 Nolu Torba İşkolundan çıkacağız ve tüm özlük haklarımız maaş anlamında, kamudaki meslektaşlarımızla eşit ücretlere, eşit haklara sahip olacağız. Bugün bu sınav öğrenciler için değil Milli Eğtim Komisyonu ve bakanlık içindir. Bu sizin sınavınızdır. Sizi bir kez daha göreve çağırıyoruz; Milli Eğitim Komisyonu toplansın, patron dernekleri dahil olsun, Yusuf Tekin üstüne düşeni yapsın ve kimin bakanı olduğunu herkese göstersin. Taleplerimiz meşrudur, anlaşılırdır ve nettir" denildi.
'KOMİSYON ÜYELERİNİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ'
Konuşma şöyle devam etti: "Bugün burada olmamızın sebebi sadece bu kurum için değil. Bütün bunlar bütün kurumlarda; rehabilitasyon merkezlerinde, vakıf üniversitelerinde, kolejlerde her yerde oluyor. Biz çalıştığımız bütün alanlarda bu güvencesizliğe, bu sömürüye ve bu angarya işlere mahkum ediliyoruz. Arkamızda gördüğünüz bu kurs, öğretmenlere zorla 10 aylık sözleşme dayatıyor. Öğretmenler bunun usulsüz olduğunu söyleyip 12 aylık sözleşmede ısrar edince, 12 aylık sözleşmeyi önüne bırakıp istifa ettiğine dair belgeyi zorla imzalatıyorlar. Bunları defalarca teşhir ettik. Bunu Milli Eğitim Bakanlığı da biliyor, çalışan öğretmenler de biliyor. Bugün muhatap olarak seslendiğimiz komisyon da biliyor. Biz bugün bunu teşhir ediyoruz ama ilk teşhirimiz değil, son teşhirimiz de olmayacak. Biz çıktığımız bu yürüyüşte taleplerimizi almadan, bu kurumların tabelalarını sökmeden durmayacağız. Öğretmenleri en ufak bir hak arayışında kapının önüne koyan, sözleşmeleri sopa olarak kullanıp işten atan bu kurumları da MEB de komisyon üyelerini de göreve çağırıyoruz. Teşhir ediyoruz."
Eylemde, sık sık "Patronlara değil, öğretmene güvence", "Meclis göreve öğretmeni bekletme", "Yüzbinlerce öğretmen komisyonu bekliyor" sloganları atıldı.