Cebrail Günebakan: Komünist gençlik önderi

Cebrail, partisini, olduğu her yerde ve anda var etti, buna göre yaşadı. Onun için partili olmak ve partiye bağlılık devrimciliğin ilk şartlarındandı. Bugün genç devrimcilere "Yüzünüzü güneşe dönün" çağrısı devam ediyor.
Cebrail Günebakan'ın dediği gibi, "Parti insanın yüzünü güneşe çevirir." Cebrail'i ise en iyi sözleri anlatır. Cebrail İstanbul'un emekçi mahallesi Gülsuyu'nda, Elazığlı Kürt bir ailede doğdu. Cebrail, Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) çalışması yürütürken, 2010 yılında 19 Aralık Hapishane katliamını protesto eylemine katıldığı için tutuklandığında18 yaşındaydı.
2012 yılında tahliye olduktan sonra Muğla ve Ege'de gençlik çalışması yürüttü, 2013 yılında yeniden İstanbul'a döndü. Bu süreçte Gezi direnişinde barikatlarda, Taksim'de ve İstanbul'un emekçi semtlerinde gerçekleşen halk forumları ve meclislerde yerini aldı. Gezi ayaklanması sonrası iktidarın emekçi semtlerde uyuşturucu çeteleri eliyle gerçekleştirdiği saldırılara karşı mücadele yürütürken, 2013 yılının yazında çeteler tarafından silahla vurularak yaralandı.
Tedavisi tamamlanmadan, aynı yılın ekim ayında, çetelere karşı yürüttüğü mücadele nedeniyle tutuklandı. 7 aylık tutsaklığın ardından mücadeleye kaldığı yerden devam etti. 2014 yılının sonbaharında siyasi çalışma için Adana'ya gitti. Burada da polisin saldırılarının hedefindeydi. 2014 yılının 15 Aralık günü, Kobanê'de ölümsüzleşen Sibel Bulut için taziye çadırı açtıkları sırada, yoldaşları ile birlikte polis saldırısına maruz kaldı. Bu sırada bir polis, Cebrail'in ağzını yırtmak isterken kameralara yakalandı. Gözaltının ardından Cebrail, serbest bırakıldı.
Hiçbir şey Cebrail'i durduramadı. SGDF'nin "Beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz" kampanyası için bir hafta öncesinde Suruç'a gitti. Oradaki tüm hazırlıklarla ilgilendi. Cebrail'i lise yıllarından tanıyan bir yoldaşı şöyle anlatıyor: "Cebo, insani bakımdan emsallerine göre çok daha olgun, emekçi ve dürüst bir kişiliğe sahipti. Onda en belirgin özelliklerin başında güven duygusu geliyordu. Birlikte çalışırken, okula giderken, futbol oynarken, devrimci bir görev üstlenirken ve daha sayamayacağımız hayatın içinde bir sürü anda sınırsız güvenle omuz omuza yürüyebileceğiniz bir kişiliğe sahipti."
Cebo'daki bir diğer önemli özellik ise onda vücut bulan doğal önderlik duruşudur. Bulunduğu her mekanda ayırt edilir şekilde ortama yön veren, önderlik eden, etkileyen bir tarzı vardı. Zaten onu "Cebo" olarak daha samimi yapan şey de bu önderlik vasfı ve verdiği güvendir. Lise yıllarında, sanıyorum 2008-2010 yıllarında Ertuğrulgazi Lisesi hem komünist gençlik faaliyetlerinin hem de genel devrimci gençlik mücadelesinin sembol mekanlarından biriydi. Okuldaki devrimci dalgayı kırmak için devletin yönlendirmesiyle ülkücü faşist çetelerin devrimci öğrencilere organize bir saldırısında Cebo hem yoldaşlarını hem de bir mevziyi savunurcasına okulunu savunmuştu, saldırganlar yerine kendisi gözaltına alınmıştı. Eli satırlı, bıçaklı, silahlı çetelere karşı okuldaki devrimci ilerici solcu gençliği onlara karşı dövüştürmüştü, sonunda çeteleri püskürtmede etkin bir rol oynamıştı. Sonrasında gözaltında okul yönetimi, TMŞ polisleri ve çete elebaşlarının organize bastırma tehdit saldırısına boyun eğmemiş "Çetelere geçit vermeyeceğiz" diye haykırmıştı. Serbest kaldıktan sonra da uzun süre şakayla karışık "Biz olmasak okul elden gidecek, ben okula değil sizi korumaya geliyorum" diye şakasını yapmıştı. Ama devlet de çetelere de okul yönetimi ve öğrenciler de onun bu duruşunu görmüştü, yani dost da düşman da henüz lise yıllarında onu iyi tanımıştı."
Cebrail, ölümsüzleştiğinde MLKP üyesi ve KGÖ MK üyesiydi. Küçük yaşta partiyle başlayan hayatını gençlik önderi olarak tamamladı. Cebrail, partisini, olduğu her yerde ve anda var etti, buna göre yaşadı. Onun için partili olmak ve partiye bağlılık devrimciliğin ilk şartlarındandı. Bugün genç devrimcilere "Yüzünüzü güneşe dönün" çağrısı devam ediyor.
*Portre dizimiz yarın Alper Sapan ile devam edecek...
Kaynakça:
*Kobanê'ye Gitmek
*Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak