6 Aralık 2025 Cumartesi

Cumartesi Anneleri 1080. hafta: Hüseyin Taşkaya nerede 

Cumartesi Anneleri eylemlerinin 1080. haftasında, 32 yıl önce Urfa'da gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin Taşkaya için adalet istedi. 

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için 1080. kez Galatasaray Meydanında bir araya geldi. Gözaltında kaybedilenlerle buluşma ve hafıza mekanı olan meydan yine polis bariyerleriyle çevrildi ve eyleme sınırlı sayıda kişinin katılmasına izin verildi.

Bu haftaki eylemin odağında, 6 Aralık 1993'te Urfa Siverek'te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin Taşkaya vardı. Aile ve kayıp yakınları, 32 yıldır cevapsız kalan soruyu bir kez daha hatırlattı.

'GÖZALTINDA KAYBETMELER SİSTEMATİK HALE GELDİ'
Basın metnini kayıpların avukatı Eren Keskin okudu. Keskin, kayıpların akıbetini ortaya çıkaracak etkin soruşturmaların hiçbir dönemde yürütülmediğini vurgulayarak şunları söyledi: "Gözaltında kaybetmeler bu topraklarda sistematik bir devlet politikası olarak uygulandı. Yargı makamları dosyaları sürüncemede bırakarak zamanaşımına sürükledi. Biz bugün, 32 yıllık sessizliğe rağmen, aynı soruları sormaya ve adalet talebinde ısrar etmeye devam ediyoruz."

HÜSEYİN TAŞKAYA'NIN HİKAYESİ
Keskin, 32 yıl önce gözaltında kaybedilen Taşakaya'nın kaybedilme hikayesini şöyle aktardı: "Taşkaya, gözaltına alındığında 42 yaşında, dört çocuk babası bir müteahhitti. 1990'larda Siverek'te etkin olan Bucak Aşireti ve güvenlik güçlerini eleştirmesi üzerine hedef haline geldi. Artan baskılar nedeniyle ailesini İstanbul'a gönderen Taşkaya, işlerini toparlamak için bir süre amcasının yanında kaldı. 6 Aralık 1993 sabahı, yaklaşık 30 araçlık askeri ve sivil konvoy Bağlar Mahallesindeki eve baskın düzenledi. Askerler, polisler ve Bucak aşiretinden korucular Taşkaya'yı zorla gözaltına alarak götürdü. Olay çok sayıda kişinin tanıklığında gerçekleşti. Ancak Taşkaya'dan bir daha haber alınamadı."

Ailenin  jandarma, emniyet, savcılık ve valiliğe başvurduğunu ifade eden Keskin, "Her kurum sorumluluğu başka yere yönlendirdi. Savcılık, tanıklıklara rağmen dosyayı 'soyut iddia' gerekçesiyle kapattı. Devlet, Taşkaya'nın nerede olduğunu bilen tek mercidir. Ailenin hakikati öğrenme hakkı vardır. Uluslararası hukuk gereği etkili soruşturma başlatılmalı, failler cezalandırılmalıdır" ifadelerini kullandı. 

'MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, 32 yıldır babasının akıbetine ilişkin cevap beklediklerini belirterek şöyle dedi: "Bütün kayıplar bulunana, failler yargılanana kadar mücadelemiz sürecek. Galatasaray Meydanı bizim için sembolik bir mezardır. Bu arayıştan asla vazgeçmeyeceğiz."

Açıklamalar ardından meydanda kayıpların anısına karanfiller bırakıldı.