Cumartesi Anneleri Mahmut Doğan için buluştu
Gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormaktan vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri, 1993 yılında kaybedilen Mahmut Doğan'ın dosyasında uygulanan cezasızlık politikasına tepki gösterdi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 1079. kez yan yana geldi. Kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray Meydanı yine polis bariyerleriyle ablukaya alınırken, eylemde kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfiller taşındı.
Basın metnini okuyan Sebla Arcan, "Hakikat ortaya çıkarılsın, kayıplarımız bulunsun, failler yargılansın ve adalet sağlansın" dedi.
'KAYBEDENLER 32 YILDIR CEZASIZLIKLA KORUNDU'
Eylemde, Mahmut Doğan'ın oğlu Remzi Doğan'ın mektubu da okundu. Doğan, 32 yıldır süren kaybın aile üzerindeki etkisini şu sözlerle anlattı: "Çocuktuk büyüdük, evlendik meslek sahibi olduk. Bizler anne-baba olduk ama hep eksik kaldık. Babasızlığın vermiş olduğu eksiklik de bizimle beraber büyüdü." Mektubunda, faillerin biliniyor olmasına rağmen kimsenin hesap vermediğine dikkat çekerek şöyle devam etti: "Babamızın kimler tarafından katledildiği belli olduğu halde onu kaybedenler 32 yıldır cezasızlıkla korundu. Umarım babamız için ve bütün kaybedilenler için adalet yerini bulur. Adalete ulaşana kadar mücadelemize devam edeceğiz."
Açıklamaların ardından meydanda, gözaltında kaybedilenlerin anısına karanfiller bırakıldı.
NE OLMUŞTU
Dört çocuk babası, 37 yaşındaki Mahmut Doğan, taksicilik yapıyordu. 27 Kasım 1993'te evinden ayrıldı ve geri dönmedi. Ailesi önce Bağlar Karakoluna başvurdu. Ardından Emniyet Müdürlüğüne yönlendirildi. Burada görevliler, Mahmut Doğan'ın gözaltında olduğunu söyledi ve isterlerse kendisine yemek getirebileceklerini iletti. Ancak aynı gün aile yemekle döndüğünde bu kez 'Burada o isimde biri yok' denildi. Aile yeniden karakola yönlendirildi. Üç gün sonra çağrıldıklarında bu kez kendilerine, hiç yapmadıkları bir ihbara dayanarak, 'Çalıntı ihbarı yaptığınız araç Çınar Ovabağ Karakolunda' bilgisi verildi. Mahmut Doğan'ın aracı bulundu, fakat kendisinden haber alınamadı. 63 gün süren belirsizliğin ardından, 24 Ocak 1994'te Mahmut Doğan ile uzun süredir kayıp olan Abdülselam Kızmaz'ın cansız bedenleri Bellitaş Köyündeki Reçellik Mağaraları'nda bulundu. Aile suç duyurusunda bulundu ancak etkin bir soruşturma yürütülmedi.
2000 yılında Hizbullah'a yönelik operasyonların ardından "Karacadağ grubu" üyeler Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Sanıklardan Tahsin Kara, 1992–94 yılları arasında 11 kişinin öldürülmesine katıldığını ve bu kişiler arasında Mahmut Doğan ile Abdülselam Kızmaz'ın da bulunduğunu itiraf etti. Ancak Kara hakkında istenen ağırlaştırılmış müebbet cezası uygulanmadı, akıl sağlığı raporu için sevk edildiği Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde delil dosyasının kaybettirilmesi üzerine mahkeme, Kara'ya sadece 12,5 yıl hapis cezası verildi. Karar o dönem basında "Hizbullah imamını kayıp dosya kurtardı" başlığıyla yer aldı.