Cumartesi Anneleri: Mehmet Ertak dosyasında inkâra ve cezasızlığa son verin

Cumartesi Anneleri, 1665. haftada yine Galatasaray Meydanı'ndan seslendi. Açıklamada, 32 yıl önce Şırnak'ta gözaltında kaybedilen Mehmet Ertak için adalet istendi.
Her hafta gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, 1065. haftada da Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Ellerinde karanfiller ve gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri, Mehmet Ertak için adalet istedi.
POLİS İKBAL EREN'İ AÇIKLAMAYA ALMADI
Her hafta polis ablukasında yapılan basın açıklamasının, sadece 10 kişinin katımlıyla sınırlandırılması nedeniyle kayıp yakını İkbal Eren, eylem yapan kitlenin içine katılamadan dışarıdan eylemi izlemek zorunda kaldı.
Basın metnini okuyan Maside Ocak, Mehmet Ertak'ın gözaltında kaybedilmesine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) oybirliğiyle mahkûmiyet kararı verdiğini belirtti. Ocak, Ertak'ın, Şırnak'a bağlı Rezuk Mezrası'nda bir kömür ocağında işçi olduğunu, 18 Ağustos 1992 tarihinde Ertak'ın işten eve dönmek üzere yola çıktığını ve resmi giyimli polislerce gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü kaydetti.
Ertak'ın gözaltına alındığına dair tutanak tutulmasına rağmen, ailesine gözaltına alınmadığı söylendiğini ifade eden Ocak, 3 kişinin Ertak'ın gözaltına alındığına, 6 kişinin ise işkence edilirken gördüğüne tanıklık ettiğini söyledi.
1997 yılında JİTEM üyesi Murat İpek'in “Mehmet Ertak'ı, Şırnak Emniyet Müdürü Necati Altuntaş ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Mehmet Kaplan'ın emriyle öldürüp gömdük" dediğini, tüm infazların dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan'ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini itiraf ettiğini belirten Ocak, ailenin başvurularının sonuçsuz kaldığını kaydetti.
AHİM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ
Ocak, “Tüm tehdit ve baskılara karşı AİHM başvurusu gerçekleştirildi. AİHM, mevcut delillerin Mehmet Ertak'ın gözaltına alınıp işkence sonucu öldüğünü hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtladığına hükmetti. Mehmet Ertak'ın ölümünden hükümetin sorumlu olduğu, buna devlet görevlilerinin neden olduğu kararını vererek Türkiye'yi yaşam hakkını ihlalden oybirliğiyle mahkûm etti" dedi.
'CEZASIZLIĞA SON VERİN'
Ertak'ın gözaltında kaybedilmesinin 32'nci yılı olduğunu belirten Ocak, iktidara seslenerek, “Mehmet Ertak dosyasında inkâra ve cezasızlığa son verin. AİHM kararını uygulayın. Mehmet Ertak'ın gözaltında işkenceyle öldürülmesi ve bedeninin kaybedilmesiyle ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütme sorumluluğunuzu yerine getirin" diye kaydetti.
'İZİNİ SÜRMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Ardından Mehmet Ertak'ın ailesinin gönderdiği mektup okundu. Mektupta, “Bu ülkede barış olsun diye insanlar ölüyor. Senin gibi nice isim bu uğurda yok sayıldı. Ama barış susarak değil, hakikati konuşarak gelir. Adalet gecikse de, sesimizi kısmaya çalışsalar da… Biz senin izini sürmekten vazgeçmeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.