7 Şubat 2025 Cuma

'Demokratik çözüm ve özgürlük yürüyüşü' 16 Aralık'ta başlıyor

Demokratik Kurumlar Platformu, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Kürt sorununda demokratik çözüm talepleriyle 16 Aralık'ta iki koldan Ankara'ya yürüyüş başlatılacağını duyurdu.

"Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm" kampanyası kapsamında, Demokratik Kurumlar Platformu Ankara'ya "Demokratik çözüm ve özgürlük yürüyüşü" başlatılacağını duyurdu.

Diyarbakır'da bulunan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısına, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD FED) Eşbaşkanları Pınar Sakık Tekin ve Kerem Canpolat ve çok sayıda kişi katıldı. Deklarasyon metninin Kürtçesini DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Türkçesini ise Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Gülistan Sarılı okudu.

'KÜRESEL SERMAYE SAVAŞI DERİNLEŞTİRİYOR'
Tarihi ve kritik bir süreçten geçildiğine işaret edilen metinde, küresel sermayenin yeni enerji koridorları uğruna savaşı Ortadoğu'da derinleştirmeyi hedeflediği vurgulandı. "Emperyalizmin değişmez karakteri olan böl-parçala-yönet politikası her yönüyle devrededir" denilen açıklamada, savaşa doymuş bölge topraklarının barışa ihtiyacı olduğu kaydedildi.

Kürt sorununun çözümsüzlük politikalarının bir sonucu olarak uluslararası bir karaktere ulaştığı kaydedilen açıklamada, "Ret ve inkar politikalarının Türkiye Cumhuriyeti'ni getirdiği nokta koyu bir karanlıktır. Karanlığı aydınlatmanın vakti gelmiştir, geçmiştir" denildi.

'KÜRT SORUNU VAR OLDUKÇA HERKES KAYBETMEYE MAHKUMDUR'
Çözümsüzlük dayatmasının ülkeyi yangın yerine çevirdiği belirtilen açıklamada, "Kürt sorunu var oldukça herkes kaybetmeye mahkumdur. Tek bir çıkışı var; o da Kürtlerin varlığını kabul etme ve onurlu bir barışı sağlamaktır. Ortadoğu bunalımına da dünya krizine de en doğru çözümü öneren sayın Abdullah Öcalan, Türk-Kürt tarihsel ilişkisine en doğru projeksiyonu tutan ve sorunun çözümünde temel muhatabıdır. Nitekim 43 ay sonra yaptığı aile görüşmesinde 'Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim' sözleriyle çözüm iradesini göstermiştir. Kürt halkı ve siyaseti de bu iradenin arkasında durmuş ve kararlılığını ifade etmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye'nin dış siyasette Kürtlere karşı izlediği politikaya da tepki gösterilen metinde, "Türkiye ve kendisine bağlı gruplar tarafından Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin hedef alınması başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye'de yaşayan ve barıştan yana olan tüm kesimlerde büyük bir tepkiye neden olmuştur" denildi. Kürt halkının demokratik, özgürlükçü, onurlu bir barış istediği vurgulanan metinde, bunun ilk adımının Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğu belirtildi.

'16 ARALIK'TA YÜRÜYÜŞ BAŞLIYOR'
Çözüm için Meclis'in de rolünü oynaması gerektiği dile getirilen metin, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan da, Kürt siyaseti de Meclis'i sıklıkla işaret etmekte ve bu çatı altında çözümde ısrar etmektedir. Çünkü ilk inkar Meclis'te başlamıştır; Meclis'in çıkardığı Anayasa ve yasalarla günümüze kadar sürdürülmüştür. Dolaysıyla düzeltmeyi de buradan başlatmalıyız. Meclis'in rolünü oynaması için Türkiyeli dostlarımızın 16 Aralık'ta İstanbul'dan Ankara'ya doğru başlatacakları yürüyüşü önemsiyoruz. Kürt siyaseti olarak biz de Amed'den Ankara'ya aynı gün ve zamanda yürüyeceğiz. 16 Aralık'ta Amed'de start alacak olan 'Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü', Riha, Dilok, Adana ve Mersin ile devam edecek, son durak 20 Aralık'ta Ankara olacaktır. İki koldan Ankara'ya yapılacak yürüyüşe çözüm ve barış isteyen herkesi katılmaya çağırıyoruz. Meclis'i de tarihsel misyonunu oynamaya davet ediyoruz."