'Demokratik toplumu inşa etmek için halkımızla buluşuyoruz'

DEM Parti, "Demokratik toplumu inşa etmek için halkımızla buluşuyoruz" şiarlıyla düzenlediği kampanya kapsamında Diyarbakır, Adana ve Mersin'de halkla buluştu. DEM Parti il örgütleri, "Demokratik toplumun geliştirilmesi ve halkın bu süreçte yer alması için bu kampanyayı başlatacağız" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), "Demokratik toplumu inşa etmek için halkımızla buluşuyoruz" şiarlıyla düzenledikleri kampanyanın startını Diyarbakır, Mersin ve Adana'da verdi.
DİYARBAKIR
DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü, Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü'nü kutladı. Şahin, Kürt sorunun çözümünde PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın önemli olduğunu söyledi.
Kampanyaya ilişkin bilgin veren Şahin, "275 bin hane, 1 milyon 145 bin kişiyle yüz yüze görüşme yapacağız. Bu çalışma için Amed'de yüzlerce komisyon kurduk. Bugünden itibaren ev ev kapı kapı gezerek, hem süreci anlatacağız, hem de değişim ve dönüşüm süreciyle ilgili halkımızın fikirlerini alacağız. Demokratik toplumun geliştirilmesi ve halkın bu süreçte yer alması için bu kampanyayı başlatacağız" dedi.
Bunun bir süreç çalışması olduğunu dile getiren Şahin, "Bu saatten sonra kan ve gözyaşı değil, barış ve refah içinde yaşamaya ihtiyacımız var. Hep birlikte bu süreci sahiplenelim" çağrısında bulundu.
ADANA VE MERSİN
DEM Parti, Adana ve Mersin'de de ev, esnaf ve tarlada çalışanları ziyaret ederek, bilgilendirme yaptı. Öcalan'ın selamlarını ileten DEM Parti Ceyhan İlçe Eşbaşkanı Tahir Özdemir, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları'nın mektuplarını dağıttı. Özdemir, işçi ve emekçileri 1 Mayıs'a davet etti.
Hatimoğulları ve Bakırhan'ın mektubu şöyle:
"Sayın Abdullah Öcalan, 27 Şubat 2025 tarihinde Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı yaptı. Bu çağrı, yıllardır süren acılara, yoksulluğa ve gözyaşına son vermek içindi. 'Barış mümkündür, çözüm mümkündür' dedi. Bu sözler, sıradan bir sesleniş değil, tüm halklar için yeni yaşamın kapısını aralayan bir umuttur. Bu çağrıda bütün halklar ve inançlar için demokratik bir gelecek ve büyük bir umut var. Biz de bu umudu çoğaltmak için ev ev dolaşıyoruz, barışın önemini anlatıyoruz. Çünkü bu ülkenin barışa, eşitliğe, demokrasiye ve huzura ihtiyacı var. Kırk yılı aşkın süredir devam eden çatışmalarda en kıymetlilerimizi yitirdik, ülkenin her bir karışında gençler toprağa düştü. Yıllar boyunca halkın alın teriyle biriken nice ekonomik kaynak heba edildi. Artık bu acılara son vermeliyiz. Türkiye'yi barışçıl, demokratik, eşit ve adil bir ülke haline getirmeli; geleceğimizi hep birlikte kurtarmalıyız. Bunun yolunun emek, barış, demokrasi ve eşitlik mücadelesini hep birlikte yürütmekten geçtiğini hiçbir zaman unutmayalım. Bu çağrıyı herkes duysun istiyoruz. Çünkü halklar isterse her şey değişir. Biz bir araya gelirsek, el ele verirsek, barış da gelir, refahımız da yükselir, düzen de değişir. Sizlerle beraber bu güzel geleceği kurmak istiyoruz. Barış ve demokrasi yolunda birlikte yürüyeceğiz. Bu çağrıyı her yere taşıyacağız. Barışa ve demokratik topluma dayalı yeni bir yaşamı hep beraber kuracağız."