7 Mayıs 2025 Çarşamba

Denizler pek çok kentte anıldı

Devrimci önderler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, ölümsüzlüklerinin 53. yıldönümünde İzmir, Mersin, Antalya ve Eskişehir'de anıldı.

Devrimci önderler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 53. yıldönümünde İzmir'de gençlik örgütleri tarafından anıldı.

Bornova Büyükpark'ta toplanan kitle, "Denizlerin yolu devrime çıkar" pankartıyla Küçük Park'a yürüdü. Yürüyüş boyunca "Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor sürecek mücadelemiz", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Denizlere sözümüz devrim olacak", "Kurtuluş devrimde, sosyalizmde" sloganları atıldı. Anma, devrim ve sosyalizm şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı.

Basın açıklamasını okuyan Merve Hilal Mutlu, "Denizler, içerisinde serpildikleri gençlik hareketini devrimcileştirerek, devrimci örgütün inşası yolunda somut adımlar attılar. Sınırsız, sınıfsız bir toplum için yürüyen 68 gençliği, emperyalistlere karşı Dolmabahçe'de 6. Filonun karşısında, işgallere karşı ODTÜ'de Vietnam Kasabı Komer'in karşısında ve Filistin halkının yanında durdu" ifadelerini kullandı.

Denizler şahsında yok edilmek istenenin işçilerin, emekçilerin, gençlerin, ezilen halkların mücadelesi olduğunu vurgulayan Mutlu, "Bu düzenin efendileri devrimci önderleri yok ederek sömürü, soygun ve zorbalık üzerine kurulu kapitalist düzenlerini sorunsuzca devam ettirebileceklerini düşündüler. Emperyalist barbarlığın kirli ve kanlı çıkarları için tüm topluma gözdağı vermek istediler. Ama başaramadılar" dedi.

'DENİZLERİN ÇAĞRISI DEVRİM ÇAĞRISIDIR'
Denizlerin mücadele ettiği emperyalist-kapitalist düzenin hala hüküm sürdüğüne işaret eden Mutlu, şöyle devam etti: "Emperyalistler, onların işbirlikçisi devletler ve çeteler eliyle halkların üzerine Filistin'de, Suriye'de, Lübnan'da, Yemen'de, Rojava'da hala bombalar yağdırılıyor. Milyonlarca işçi ve emekçi yoksulluk, açlık ve işsizlikle boğuşuyor. Kapitalist düzen; faşist baskı ve zorbalığı, geleceksizliği milyonlara dayatmaya devam ediyor. Bundan yarım asır önce Denizlerin Mahirlerin, İbrahimlerin, Mazlumların yükselttiği mücadele bayrağı, bu aynı barbarlık düzenini yıkmayı hedefleyen devrimci bir karşı koyuştu. Bu harami saltanatına, bu kokuşmuş düzene karşı bir savaş çağrısıydı. Denizlerin çağrısı devrim çağrısıdır. Denizler parlamentaristlere, reformistlere değil devrimcilere aittir. Onların mirasının içini boşaltmaya çalışanlara karşı bugün burada devrimi ve devrimci birikimimizi savunuyoruz. Sömürü düzenine, emperyalist-kapitalist barbarlığa karşı devrim mücadelesini yükseltiyoruz."

EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNDEN ANMA
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de Denizleri Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla andı. Açıklamada sıklıkla, "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Emperyalistler, işbirlikçiler, 6'ncı filoyu unutmayın", "Denizlerden Erdal'a gençlik emeğin saflarında", "Yusuf, Hüseyin, Deniz; sürüyor, sürecek mücadelemiz", "Katil İsrail Filistin'den defol" sloganları atıldı.

Basın metnini okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz "Egemenler, o gencecik insanları asan faşistler bilmiyor ki, aslında halkımız kendisi için savaşan, dövüşen, bedel ödeyen insanları unutmuyor. Sinan Cemgiller Nurhak'ta öldürüldüğünde naaşlarının başında ilk ağıt yakanlar Adıyaman'ın köylü kadınlarıydı. Hala yüz binlerce insanın ismi Deniz, Ulaş, Mahir. Hala her mitingde, her eylemde resimleri taşınanlar onlar. Asarak, katlederek yok edebileceğini sanan egemenlerin isimlerini ise hatırlayan bile yok" dedi.

'ÖLDÜRDÜLER ANCAK YOK EDEMEDİLER'
Yılmaz, "Öldürdüler ancak yok edemediler. Denizlerin cesareti, yurt ve halk sevgisi, kararlılığı, bilinci, inancı bugün hepimize hâlâ yol göstericidir. 25'li yaşlarında üç gencin tüm varlıklarını bağımsızlık ve devrim kavgasına adaması, bu adanmışlığı idam sehpasında son sözleriyle haykırmaları halen en önemli miraslardan bir tanesidir" ifadelerini kullandı.

Denizlerin mirasını devralmak ve mücadele bayrağını yere düşürmemek zorunda olduklarının altını çizen Yılmaz, "6 Mayıs'tan 6 Mayıs'a anma törenleri düzenlemekle yetinmeyip onları hayatın her alanında, mücadelenin her zerresinde yaşatmaya devam etmek zorundayız. Halkımız insanca yaşayacak bir düzene kavuşana kadar mücadeleyi büyüterek sürdürmek zorundayız. Denizlere sözümüz, ülkemizin bağımsızlığı, halkımızın özgürlüğü olmalıdır. Onların son sözlerinde söylediği gibi; yaşasın halkların kardeşliği, kahrolsun faşizm" diye belirtti.

Açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde Gündoğdu Meydanı'na yürünerek, burada denize karanfil bırakıldı.

MERSİN
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Özgür Çocuk Parkı'nda anma yaptı. Anmada, "Bugün günlerden Deniz, Yusuf, Hüseyin, boyun eğmediler, anılarına saygıyla" pankartı açılırken, sık sık "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı.

Basın metnini okuyan Kemal Göçmen, "Bugün, onların mücadelesini hatırlamak, sadece geçmişi anmak değil, aynı zamanda adalet ve özgürlük için verilen mücadeleye sahip çıkmaktır. Onların idealleri, halkın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. Üç fidanı saygıyla anıyor, onların uğruna savaştığı değerleri yaşatacağımıza söz veriyoruz" dedi.

ANTALYA
Antalya Emek ve Demokrasi Platformu, Attalos Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "Denizlerin yolunda, Filistin'in yanındayız" ve "Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor, sürecek mücadelemiz" pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık, "Faşizme karşı omuz omuza", "Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek" ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı. Açıklamadan önce devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.

'MÜCADELE SÜRDÜKÇE YAŞAMAYA DEVAM EDECEKLER'
Basın metnini okuyan EMEP Antalya İl Başkanı Mahir Doğan, Deniz Gezmiş'in idam edilmeden önceki, "Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm'in, Leninizm'in yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halkının bağımsızlık mücadelesi. Yaşasın işçiler, köylüler. Kahrolsun emperyalizm" sözlerini hatırlatarak, bu sözlerin aynı zamanda geleceğe vasiyet olduğunu kaydetti. Doğan, "Bu sözlerde eksilmemiş bir öfkenin yanında nasıl bir inanç ve ne uğruna idama gittiğini bildiren derin anlamlar vardır. Onlar hiçbir zaman kendi ölümleriyle bayrağın yerde kalacağını düşünmediler. İşçilere, köylülere, gençlere olan güvenini yitirmediler. Bu güvenin boşa çıkmadığını görüyoruz. Onlar yalnız halkın vicdanlı kalbinde, gözyaşlarında, özlemlerinde değil, aynı zamanda mücadelelerinde de yaşıyor. Mücadele sürdükçe yaşamaya devam edecekler" diye belirtti.

ESKİŞEHİR 
Gençlik örgütleri, Denizler için Köprübaşı'nda toplanarak Ulus Anıtı'na yürüdü. "Yaşasın hakların kardeşliği", "Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm" ve "Eşit, özgür, anadilde eğitim" sloganı atarak yürüyen kitle, Ulus Anıtı'nda açıklama yaptı.

Basın metnini okuyan Berivan Özkara, iktidarın "yerlilik ve millilik" söylemlerinin arkasına sığındığının altını çizerek şunları söyledi: "Sermaye sınıfının daha da güçlenmesi için iktidarın çizdiği rota bu bağımlılık ilişkilerine tam gaz devam etmek! Ortadoğu'da savaştan pay kapmak, dünyanın en büyük savaş örgütü NATO'ya daha fazla bağlanmak, ABD ve İsrail'in arkasına hizalanmak bu rotanın güncel parçaları. Halkın üzerinde baskı ve saldırıların artırılması, faşist devlet örgütlenmesinin yollarının döşenmesi, bu rotanın gerçekleşebilmesinin önündeki engelleri kaldırmak üzere gerçekleştiriliyor. Devlet denetleme kurumunun yetkilendirilmesi, başta gençlere olmak üzere gözaltı ve tutuklama furyası, üniversitelerdeki baskı ve saldırılar, kayyum politikaları, seçme-seçilme hakkının gaspı vb. politikalar meşruiyetini kaybetmiş saray iktidarının baskı ve zorla iktidarını devam ettirme çırpınışlarıdır."