DİSK: Turizm işçisinin kölelik koşulları yasallaştırılıyor
Turizm işçilerinin 10 günde bir tatil yapmasına ilişkin yasaya tepki gösteren DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, ""Bu düzenleme yalnızca turizm işçisini değil, tüm işçileri ilgilendirmektedir. Bugün turizm sektörüyle sınırlı görülen bu hak gasbı, yarın başka sektörlere de yayılabilir" dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Bölge Temsilciliği, turizm işçilerinin hafta tatilini gasp eden düzenlemeye karşı İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Limter İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı ve birçok sendika üyesi katıldı.
"Turizm işçisi köle değildir. 10+1 düzenlemesi iptal edilsin" pankartı açılan açıklamada, "İzin hakkımız gasp edilemez", "İnsanca yaşamak istiyoruz", "Turizm işçisi yalnız değildir", "Köle değil işçiyiz hep birlikte güçlüyüz", "İzin hakkımız gasp edilemez" sloganları atıldı.
Disk Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün aldığı grev yasağına tepki gösterdi. "Emekçiler ne zaman hak istese Cumhurbaşkanından grev yasağı geliyor. 600 bin kamu emekçisinin ücretleri söz konusu ama Cumhurbaşkanı bu süreçte yasal grev kararını engelliyor" diyen Arslanoğlu, kabinedeki bakanlardan birinin turizm iş kolundaki en büyük patron olduğunu söyledi. Arslanoğlu, Bakanın turizm işçisinin çalışma koşullarını vahşi kapitalizm koşullarına eşitlediğini kaydetti.
Basın açıklamasını okuyan Arslanoğlu, 1817'de "8 saat çalışma, 8 saat uyku ve 8 saat dinleme" hakkının ortaya çıktığını belirterek, "Bugün 2025 Türkiye'sinde 10 gün çalışıp 1 gün izin kullanmanın yasalaşmasını yaşıyoruz" dedi. Turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkının gasp edildiğini kaydeden Arslanoğlu, işçilerin hafta tatilinde çalıştırılmaları durumunda fazla mesai ücreti de ödenmeyeceğini belirtti.
Yasanın İş Kanunu'na ve Anayasa'nın dinlenme hakkını güvence altına alan hükümlerine aykırı olduğunu vurgulayan Arslanoğlu, yasada geçen "Rızasıyla" ibaresinin işyerlerinde fiili bir zorunluluğa dönüşeceğini söyledi.
'DİNLENME HAKKI PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ'
Arslanoğlu, "Bu düzenleme yalnızca turizm işçisini değil, tüm işçileri ilgilendirmektedir. Bugün turizm sektörüyle sınırlı görülen bu hak gasbı, yarın başka sektörlere de yayılabilir. İnşaat gibi alanlardan benzer taleplerin gelmeye başlaması bunun göstergesidir. Bu nedenle, bu hak gaspına karşı durmak yalnızca turizm emekçilerinin değil, emeğiyle geçinen tüm kesimlerin ortak sorumluluğudur. Anayasal güvence altındaki dinlenme hakkının pazarlık konusu yapılması kabul edilemez" dedi.
'KÖLELİK DÜZENİ YASALLAŞTIRILIYOR'
Turizm sektöründe denkleştirme süresinin 2016'da iki aydan dört aya çıkarıldığını ve 14 Temmuz 2025'te yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle, işçilerin haftalık dinlenme hakkının da fiilen kaldırıldığını belirten Arslanoğlu, "Böylece 'kölelik benzeri bir düzen olan uzun süreli ve yoğun çalıştırma' yasal zemine oturtulmuştur" dedi.
'YASA İPTAL EDİLSİN'
"Bu düzenleme işverenlerin sezonluk işçilerin haklarını gasp ederek çalıştırmasına yasal zemin hazırlamıştır. Dinlenme hakkı pazarlık konusu yapılamaz; bu hak, sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez koşuludur." diyen Arslanoğlu, Anayasa Mahkemesi tarafından düzenlemenin iptal etmesini istedi.
'GREV YASAKLARINI TANIMAYIN'
Arslanoğlu, 45 saatlik çalışma saatini 36 saate indirilmesini isterken, kamu çerçeve protokolü görüşmelerinde masada oturan sendikalara seslendi. Arslanoğlu, sendikaların grev yasağını tanımamasını ve cuma günü ilan edilen grevlere devam edilmesini istedi.