Diyarbakır'da öğrenciler Sena Düzgün için yürüyüş yaptı

Diyarbakır'da intihara sürüklenen Sena Düzgün için yürüyen üniversite öğrencileri, "Bizler, bu yaşanılmaz düzeninizi reddediyoruz ve yarattığınız ölümlere karşı durmaksızın yaşamı haykırmaya devam edeceğiz. Kampüslerden sokaklara bulunduğumuz her yerde kırım politikalarını boşa çıkartacağız ve mücadelemizi büyüteceğiz" ifadelerini kullandı.
Xeta Jinê ve Dicle Özgür Öğrenci Dayanışması, Diyarbakır'da 27 Mayıs'ta Dicle Üniversitesi İlahiyat 2'nci sınıf öğrencisi, Sena Düzgün'ün intihara sürüklenmesine ilişkin yürüyüş gerçekleştirdi. "İntihar ettiren sisteminize mahkum değiliz" pankartının açıldığı yürüyüşte, sık sık "Jin jiyan azadî", "Bijî berxwedana jinan", "Sistem vuruyor devlet koruyor" sloganları atıldı ve "İntiharın sebebi erkek egemen sistem", "Li dijî şerê taybet jin jiyan azadî", "Yalnızlaştırarak koparmaya çalıştıklarınızı dayanışarak kurtaracağız" dövizleri taşındı. Yürüyüşe Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Eşbaşkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanları ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
'BU İNTİHAR DEĞİL TOPLUMSAL CİNAYETTİR'
Dicle Özgür Öğrenci Dayanışması adına basın metnini okuyan Ahmet Ateş, bunun bir intihar değil toplumsal bir cinayet olduğunu söyledi. Bunun sadece Sena Düzgün'ün hikayesi olmadığını vurgulayan Ateş, "Üniversitemizde onun gibi düşünen, hisseden, içinden çığlıklar koparken sessiz kalmaya zorlanan birçok genç var. Belki Sena'yı kurtaramadık ama biliyor ve inanıyorum ki kalanları kurtarabiliriz. Bunun için önce kabul etmemiz gerekiyor: Bu ülkede gençler yalnız bırakıldı. Bu ülkede ruh sağlığı görmezden geliniyor. Bu ülkede psikolojik destek hala bir lüks, hâlâ ulaşılması zor bir imkan. En önemlisi bu ülkede bizler birbirimize uzağız" dedi.
'BU DÜZENİ REDDEDİYORUZ'
Sena Düzgün'ün erkek egemen sistemin politikaları sonucu intihara sürüklendiğini söyleyen eden Xeta Jinê üyesi Berivan İğın, "Erkek egemen sistemin yaratmış olduğu bu yaşanılmayan sistemin ne denli korkunç olduğu gerçeğiyle her gün yüz yüze kalıyoruz. Toplumsallığın kaybedilmeye çalışıldığı, bireyi iç dünyasına hapseden bu sistem aklı, kadın şahsında tüm canlıların yaşam alanına saldırmakta ve kırım politikaları ile yok oluşa sürüklemektedir. Bizler, bu yaşanılmaz düzeninizi reddediyoruz ve yarattığınız ölümlere karşı durmaksızın yaşamı haykırmaya devam edeceğiz. Kampüslerden sokaklara bulunduğumuz her yerde kırım politikalarını boşa çıkartacağız ve mücadelemizi büyüteceğiz" ifadelerini kullandı.