Doğan: Öcalan'ın koşulları değiştirilsin, eşit bir düzlem yaratılsın
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Yasal çerçeveyi oluşturabilecek bir komisyon kurulsun ve bu komisyon kamuoyuna açık bir biçimde çalışsın. Sayın Öcalan'ın koşulları değiştirilsin, eşit bir düzlem yaratılsın" çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Ankara'da bulunan genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kartalkaya'da 78 kişinin katledildiği yangına işaret eden Doğan, "Bu bir yangın değil, bir kaza değil, basit bir ihmal değil; ihmaller silsilesinin ortaya çıkardığı bir katliam. Ailelere bir kez daha dayanma gücü ve sabır diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu katliamın da hem takipçisi olacağız hem de sorumlularının açığa çıkması için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Dur durak bilmeyen antidemokratik uygulamalarla, hemen her gün bir yerden gelen felaket haberleriyle uyandıklarını ifade eden Doğan, "Siirt Belediyemize 29 Ocak sabahı kayyum atandı. Neden? Bakın, Sofya Alagaş neyle suçlanıyor söyleyeyim. Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı suçlanıyor ve apar topar dosyası hızlandırılıyor. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Yani kayyuma zemin hazırlamaya çalışıldı. Ama ceza verildiği için kayyum atanmıyor belediyelerimize, kayyum atanmak istendiği için ceza veriliyor" dedi. Bütün bunlara karşı mücadele edebilecek çok güçlü bir irade olduğunu ifade eden Doğan, aynı yerlere üç kez kayyum atayarak farklı sonuçlar alınamayacağını dile getirdi.
Gazeteciliğe dönük artan baskılara da işaret eden Doğan, "Bu ülkede her şeyi yapabilirsiniz ama gazetecilik yapamazsınız diyorlar. Çünkü hakikat gizlenmeye, gerçeklerin üstü farklı şekilde örtülmeye çalışılıyor. İşte bu yüzden gazetecilik bu ülkenin onlarca yıldır en büyük korkusu. O yüzden bu ülkede gazeteciler öldürüldü. O yüzden gazeteciler faili belli cinayetlere kurban götürüldü. Failler açığa çıkarılmadı, çoğu aramızda geziyor. Üstelik sırtları sıvazlanarak" dedi.
'KUMPAS OPERASYONLARINDAN VAZGEÇİN'
Siirt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş'a da gazetecilik faaliyetleri nedeniyle ceza verildiğini vurgulayan Doğan, "Artık her şey apaçık görünüyor. Yasaklamaya çalışsanız da bastırmaya çalışsanız da görünmez kılmaya çalışsanız da ne yapmak istediğiniz görünüyor. O yüzden yargı, iktidar ve savcılık el birliğiyle yaptığınız bu kumpas operasyonlarından vazgeçin" dedi.
İktidarın tüm baskılarına rağmen Kürt halkının belediyelerini yeniden kazandığını ifade eden Doğan, "Kayyumların oraya hizmet için gitmediklerini gayet iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı. İktidarın tehditlerine işaret eden Doğan, "Gerçekten bu yüzyılda ıskalanmasını istemediğimiz şey barışsa, demokratik çözümse, niyetiniz ve eylemleriniz böyle olmamalı. Kapsayıcı, ötekileştirmeyen, ayrımcılıktan vazgeçtiğini gösteren, kibirli olmayan, parmak sallamayan bir dil kullanmalısınız" dedi.
'ÖCALAN'IN KOŞULLARI DEĞİŞTİRİLSİN'
Türkiye'nin toplumsal barışa, demokrasiye ihtiyacı olduğunu söyleyen Doğan, şöyle devam etti: "Gelin, Meclis bu konuda inisiyatif alsın. Tüm kesimlerin üzerinde mutabık kaldığı zeminlerden biri olarak bugüne kadar adres gösterildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve orada temsil edilen siyasi partiler yan yana gelmeyi kabul etsin ve bir özel yetkilendirilmiş komisyon oluşturulsun. Herhangi bir araştırma komisyonu gibi değil. Tarihsel, 100 yıllık bir sorunda, nereden baksanız 50 yılı çatışmayla geçen bir sorunda çatışmasızlığı kalıcı hale getirebilecek, silahtan ve şiddetten arındırılmış demokratik yol ve yöntemlerin önünü açabilecek, yasal çerçeveyi oluşturabilecek bir komisyon kurulsun ve bu komisyon kamuoyuna açık bir biçimde çalışsın. Sayın Öcalan'ın koşulları değiştirilsin, eşit bir düzlem yaratılsın."
'ÜLKEYİ YÖNETENLER ADIM ATMIYORLAR'
"Çağrı yapılması" beklentilerine işaret eden Doğan, DEM Parti olarak demokratik mücadele ve müzakere partisi olduklarını, bunun için emek verdiklerini söyledi. Bahçeli'nin "Tüm samimiyetimle bu çağrının gelmesini bekliyorum" sözlerini hatırlatan Doğan, "Biz tüm samimiyetimizle ve açıklığımızla hazır olduğumuzu söylüyoruz. Sayın Öcalan keza aynı şeyleri söylüyor. Ancak ülkeyi yönetenler adım atmıyorlar, sorumluluk almıyorlar, ciddiyetle yaklaşmıyorlar. Ülkeyi yönetenler nasıl ağır bir sorunla karşı karşıya olduğumuzun farkında olmalılar" dedi.
Kürt meselesi ve Türkiye'nin demokrasi meselesinin iç içe olduğunu belirten Doğan, "Yaptığımız çağrıların tamamı, küçücük de olsa barış ve demokratik çözüm ihtimalini güçlendirme çağrılarıdır; asla zayıflatma, engelleme çağrıları değildir. Kamuoyuna sürekli iktidarın bütün elindeki araçlarla bunlar pompalanıyor. Yalan ve yanlış haberler, kulis haberi diye sürekli dolaşıma sokuluyor. Bunun için tüm araçlar seferber ediliyor. Kaldırın tecridi de Türkiye'de merak eden gazeteciler gitsin sayın Öcalan'ı görsün, sorularını sorsun" ifadelerini kullandı.
42 MERKEZDE HALK TOPLANTILARI
Devam eden kampanyalarına işaret eden Doğan, "Bir yandan daha güçlü bir yapı için toplantılar ve halk buluşmaları yapıyoruz, hep sahadayız. Öte yandan diyoruz ki iş aş, ekmek ve adalet mücadelesi ile demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi birbirinden ayrılamaz. Bu yüzden Ekmek, Adalet ve Barış Kampanyamız devam ediyor" dedi.
Doğan, şu ifadeleri kullandı: "Şimdi de 1-10 Şubat arası MYK'mızın aldığı kararla yeniden sahaya iniyoruz. Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları yapacağız. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yapacağız. Kamuoyunun merak ettiklerine, o buluşmalara geleceklerin sormak istediklerine yanıtlar vereceğiz ve yeniden buluşacağız halkla. Zaten dediğim gibi bu buluşmalar hep devam ediyor. Bu buluşmalarımıza il-ilçe örgütlerimizden MYK'mıza kadar pek çok katılımcı gelecek. 42 merkezde halk toplantılarının yapılmasına karar verildi."
'HEYETİMİZE İLETİLMİŞ BİR BİLGİ YOK'
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in "İmralı trafiğinin bittiğine" dair açıklamasına ilişkin soruyu yanıtlayan Doğan, "Heyetimize iletilmiş böyle bir bilgi yok. İmralı ziyaretlerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunu tecridin kaldırılması bağlamında onlarca kez ifade ettik. Tecrit kalkmalı, sayın Öcalan hem DEM Parti İmralı Heyeti, ailesi, avukatlarıyla hem de toplumun farklı kesimleriyle görüşmeli. Sayın Öcalan barışın esas muhatabıysa ki ağır tecrit koşullarında bunu gerçekleştirmenin imkansız olduğunu bilmek gerekir. Sayın Çelik'in yerinde olsam, ciddi ve ağır bir sorunla karşı karşıya olduğumuzun idrakinde olup böyle bir dil kullanmazdım" dedi.