Eğitim emekçileri: Satış sözleşmesi değil, grevli toplu sözleşme istiyoruz

Kentlerde yaptıkları eylemlerle toplu iş sözleşmelerine tepki gösteren eğitim emekçileri, insanca bir yaşam sürmek istediklerini kaydetti.
Eğitim emekçileri kentlerde yaptığı açıklamalarla toplu iş sözleşmesine tepki gösterdi. Taleplerinin eğitim hizmeti alan milyonlarca öğrenci ve veli adına olduğunu söyleyen eğitim emekçileri, bütçenin savaşa değil emekçiye ayrılmasını istedi.
Adana'da Gazi Paşa Çocuk Parkında, Van'da İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eğitim emekçileri bir araya gelirken Ankara'daki eylemin adresi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önü oldu.
BAKANLIK ÖNÜNDE EYLEM
Eğitim Sen Ankara Şubeleri de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda Eğitim Sen üyesinin katıldığı açıklamada, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Ahmet Karagöz de yer aldı. "Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için satış sözleşmesi değil, grevli toplu sözleşme istiyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, sık sık "Toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız", "Asgari değil insanca yaşam" ve "Güvenceli iş, güvenceli gelecek istiyoruz" sloganları atıldı.
'NİTELİKLİ KAMUSAL EĞİTİM HAKKININ GEREĞİDİR'
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, bugüne kadar gerçekleştirilen yedi dönem toplu sözleşme görüşmelerinin, kamu emekçileri açısından büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlandığını belirtti. Irmak, "Özellikle eğitim ve bilim emekçilerinin temel talepleri sistemli biçimde görmezden gelinmiştir. Toplu sözleşmeler, maaş zammına indirgenmiş; demokratik, sosyal ve özlük haklarımız sürekli ötelenmiş, eğitim emekçilerinin sesi kesilmeye çalışılmış, susturulmak istenmiştir. OECD ülkeleri arasında en düşük gelir seviyesine sahip eğitim ve bilim emekçileri olarak, mesleğimiz tarihsel itibar kaybı yaşamaktadır. Bir milyonu aşkın öğretmen, akademisyen, hizmetli, memur ve teknik personel borç batağında, ek iş yaparak yaşam mücadelesi verirken; iktidar, kamu emekçilerinin taleplerini mali disiplin kılıfıyla sınırlı bir alana sıkıştırmayı sürdürmektedir. Eğitim hizmetinin sürekliliğini sağlayan bizler, insanca bir yaşam sürmek istiyoruz. Bu yalnızca bizim değil, nitelikli kamusal eğitim hakkının da bir gereğidir" dedi.
Irmak, şu talepleri sıraladı:
🔹"En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, reel enflasyon esas alınarak maaşlardaki alım gücü kaybı telafi edilmeli, refah payı uygulaması hayata geçirilmelidir.
🔹Taban aylık yükseltilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı, ek ders ücretleri yüzde 50 artırılmalı ve temel maaşa orantılı hale getirilmelidir.
🔹Gelir vergisi dilimleri adil hale getirilmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
🔹Kira, yakacak, çocuk, kreş, ulaşım gibi tüm sosyal yardımlar artırılmalı, kira yardımı dahil temel yaşam giderlerine destek sağlanmalıdır.
🔹Eğitim ödeneği, tüm eğitim ve bilim emekçilerine en az bir maaş tutarında verilmelidir.
🔹Ücretli, sözleşmeli ve vekil öğretmenlik uygulamaları kaldırılmalı; tüm öğretmenler kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmelidir.
🔹Öğretmen alımında mülakat kaldırılmalı; güvenlik soruşturması, arşiv araştırması gibi antidemokratik uygulamalara son verilmeli, liyakat esas alınmalıdır.
🔹KHK ile hukuksuz şekilde ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileri görevlerine iade edilmelidir.
🔹3600 ek gösterge tüm eğitim ve bilim emekçilerine verilmelidir.
🔹Geçmişe dönük cezai ve idari sicil kayıtları affa tabi tutulmalı, sicil affı hayata geçirilmelidir.
🔹Angarya çalışmaya son verilmeli, mesai saatleri dışı görev tanımlarına son verilmelidir.
🔹Kamusal ve parasız kreşler tüm kamu kurumlarında açılmalıdır.
🔹Kadınlara yönelik mobbing ve ayrımcılığa karşı etkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
🔹Eşit işe eşit ücret uygulanmalı, mali ve sosyal haklar tüm kamu kurumlarında standart hale getirilmelidir.
🔹MEB bünyesindeki idari ve teknik personelin özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
🔹Akademik ve idari personelin ekonomik, sosyal ve demokratik hakları güvence altına alınmalı; üniversitelerdeki ücret adaletsizlikleri giderilmelidir.
🔹Kamusal eğitimin ticarileştirilmesine ve ÇEDES benzeri projelerle dinselleştirilmesine son verilmelidir.
🔹Her öğrenciye ücretsiz, sağlıklı bir öğün yemek ve temiz su sağlanmalıdır.
🔹Acilen en az 150 bin öğretmen ataması yapılmalı ve idari, teknik, yardımcı personel açıkları kadrolu istihdam yoluyla giderilmelidir."