Eğitim Sen Amed Şubeleri: Çocuk işçiliğine son
Son bir yıl içinde 85 çocuk işçinin iş cinayetinde katledildiğini hatırlatan Eğitim Sen Amed Şubeleri, çocuk işçiliğine son verilmesini istedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed Şubeleri, çocuk işçiliğine karşı Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. "MESEM’ler kapatılsın, çocuk işçiliğine, çocuk işçi cinayetlerine son" pankartı açan eğitim emekçileri adına Eğitim Sen Amed 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Saliha Zorlu açıklama yaptı.
'MESEM'LER ÇOCUK İŞGÜCÜ SÖMÜRÜSÜNÜN KILIFI'
2006 yılında sermayedarların "Meslek lisesi memleket meselesi" projeleri doğrultusunda meslek lisesi sayısının hızla arttırıldığını belirten Zorlu, "2016'da çıraklık merkezlerinin MESEM adıyla zorunlu eğitim merkezleri kapsamına alınması da yine sermayedarların talepleri ile gerçekleşmiş, MESEM'ler çocuk işgücü sömürüsünün kılıfı haline getirilmişti" dedi.
BİR YILDA 85 ÇOCUK İŞ CİNAYETİNDE KATLEDİLDİ
Son bir yıl içinde 85 çocuğun iş cinayetinde katledildiğini hatırlatan Zorlu, "Bunların 17'si MESEM öğrencisi. Her bir ölüm biçimi çocukların hangi koşullarda çalıştırıldığına ilişkin bilgiler veriyor. Bazı kayıplarımızın olağan iş saatlerinin dışında yaşanması çocukların mesai saati tanınmadan çalıştırıldıklarını gösteriyor. İşyerinde kendisinden büyük işçilerce işkence edilerek öldürülen öğrencimizden sonra, en son Konya'da bir MESEM öğrencisi hayata karşı umutsuzluğunu dile getiren bir mektup bıraktı ve yaşamına son verdi" diye konuştu.
'MESEM TÜM SONUÇLARIYLA ORTADAN KALDIRILMALIDIR'
MESEM'lerin kapatılmasını, çocuk işçiliğine son verilmesini isteyen Zorlu, emek örgütleri ve demokrasi güçlerine bu talepler ekseninde ortak mücadele yürütme çağrısında bulundu. Eğitim dışına itilmiş milyonlarca çocuk ve tüm çocukların nitelikli eğitim alabilmesinin koşullarının sağlanması için adım atılması gerektiğini vurgulayan Zorlu, "Kamusal, nitelikli, bilimsel eğitimin inşası için tüm tedbirler alınmalıdır. MESEM derhal tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalıdır. MESEM protestosunda tutuklanan gençler derhal serbest bırakılmalıdır. Anadilinde eğitim hakkı tanınmalıdır. Kamusal eğitime ayrılan bütçenin özel okulların teşvikine harcanmasından vazgeçilmelidir. Kamu kaynakları kamuda harcanmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı eğitime dair meselelerde, ihtiyaçları sermayedarlardan değil eğitimcilerden dinlemelidir. Mesleki eğitim okul tabanlı olup, bilimsel akademik bilgiye imkân verecek biçimde dönüştürülmelidir. Okullarda bir öğün yemek ve içilebilir su ihtiyacı devlet imkanlarıyla sağlanmalıdır. Bugüne kadar yaşanan tüm iş cinayeti, yaralanma ve MESEM yolsuzlukları etkin biçimde araştırılmalı ve sorumlular cezalandırılmalıdır" taleplerini dile getirdi.