Eğitim Sen'e yönelik soruşturma İstanbul ve Adana'da protesto edildi
Eğitim Sen'e dönük başlatılan soruşturmalara ve baskıya yönelik İstanbul ve Adana'da basın açıklaması yaptı. Eğitim- Sen, "Bu tehditler bizleri yıldırmaz" dedi.
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, sendikalarına başlatılan soruşturmaya yönelik Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesinde basın açıklaması yaptı. "Eğitim Sen biat etmez , baskılar bizi yıldıramaz" pankartının açıldığı eylemde, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Eğitim Sen susmadı, susmayacak", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Eğitim Sen susmaz, boyun eğmez", "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı.
Açıklamaya DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu ve çok sayıda emek sendikası katıldı.
Açıklama söz alan KESK Genel Başkanı Ayfer Koçak, AKP hükümetinin antidemokratik uygulamalarına tepki gösterdi. Koçak, "Uzun zamandır bu uygulamalar sonucunda gazeteciler sadece gazetecilik yaptıkları için gözaltına alınıp tutuklanıyorlar. İstanbul Barosu hak ve hukuk hatırlatması yaptığı için soruşturmalar ve kayyum politikası ile karşı karşıya kalıyor. Bu ülkede seçilmiş belediye başkanları belediyecilik yapmaya çalıştıkları için kayyum politikalarının hedefi oluyor. Bugün Kamu Emekçileri Konfederasyonu en önemli iş kolu sendikalarından biri ve yüzyıllık mücadele geçmişi olan Eğitim-Sen sendikacılık yaptığı için kayyum politikalarının karşısında halk iradesinin yanında olduğu için bugün saldırıların hedefi olmuş durumda. Ne Eğitim Sen biat etti şimdiye kadar ne de Eğitim Sen'liler ne de KESK bileşenleri biat etmedikleri için bu iktidarın karşısında ve hedefinde kaldılar" diye konuştu.
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri adına basın metnini okuyan Bengi Şahin, geçtiğimiz hafta halkın iradesine, sandığa ve yerel demokrasiye tahammülsüzlüğün bir sonucu olarak, yargı eliyle hukuksuz bir siyasal operasyonun hayata geçirildiğine dikkat çekerek, "Bu hukuksuzluğa karşı üniversite öğrencileri boykot kararı almış, ülke genelinde meşru ve kitlesel eylemler başlamıştır. Ancak iktidar bloğu ve siyasallaşmış yargı, öğrencilere destek veren herkesi hedef almakta, sendikal haklarımızı kriminalize etmeye çalışmaktadır" dedi.
Öğrencilerin anayasal haklarını kullanma iradelerini desteklemek ve güvenli bir kampüs ortamında eğitim hakkının korunmasını sağlamak amacıyla 25 Mart'ta bir günlük hizmet üretmeme kararı aldığını ifade eden Şahin, "Bu karar, sendikamızın tarihsel sorumluluğu ve mücadeleci çizgisinin bir gereğidir. Ancak, bu meşru sendikal dayanışma, iktidar tarafından hedef alınmış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisiz bir şekilde suç işlemeye alenen tahrik gerekçesiyle sendikamıza soruşturma açılmıştır. Sendikal haklarımız uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altındadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ILO'nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ve Anayasamızın 90. maddesi, kamu emekçilerinin sendikal haklarını açıkça tanımaktadır. Türkiye'nin taraf olduğu bu sözleşmelere göre kamu emekçilerinin iş bırakma hakkı vardır. Buna rağmen, Eğitim Sen'e yönelik yürütülen soruşturma, hukuki dayanaktan yoksundur ve sendikal mücadeleyi hedef almaktadır" diye belirtti
ADANA
KESK Adana Şubeler Platformu saldırıları Atatürk Parkı'nda protesto etti. "Eğitim Sen susturulamaz, "Eğitim Sen yalnız değildir" pankartlarının açıldığı eylemde " Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü katıldı.
Açıklamayı Platform adına Fatih Toprak, Siyasi iktidarın, üniversite öğrencilerinin taleplerini görmezden gelmekle yetindiğini, onlara destek olan herkesi kriminalize etmeye çalıştığını ifade etti.
Hem gençliğin muhalif enerjisini bastırmayı hem de sendikal hareketi itibarsızlaştırmayı ve sindirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Toprak, "Burada sorulması gereken soru nettir, öğrencilerin adalet talebi mi suçtur, yoksa bu talebi bastırmaya çalışan baskı rejimi mi? Eğitim Sen'in desteği, bir suça ortaklık değil; üniversite gençliği başta olmak üzere, üniversitelerden yükselen çığlığa kayıtsız kalmamadır. Üniversite gençliği ve üniversitelerde görev yapan öğretim elemanları haklı mücadelelerinde yalnız değildir. Türkiye'nin dört bir yanında üniversitelerde yaşanan boykot, bu karanlık rejime karşı halkın vicdanını temsil etmektedir ve biz o vicdanın yanındayız. Eğitim Sen olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Baskı, tehdit, şiddet ve sömürüye karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız! Sadece kendi haklarımız için değil; çocukların, öğrencilerin, toplumun geleceği için mücadele etmeyi sürdüreceğiz" dedi.