Erol Eğrek davasında savcı 'taksirden' ceza istedi
Tazminatı gasp edilen işçi Erol Eğrek'in Çalık Holding korumaları tarafından katledilmesine ilişkin davada savcı, katillerin "bilinçli taksirle" cezalandırılmasını istedi. Duruşma 10 Kasım'a ertelendi.
Çalık Holding tarafından tazminatı gasp edilen işçi Erol Eğrek'in holding korumaları tarafından dövülerek katledilmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı Erol Eğrek'in ailesi takip etti.
3'ü tutuklu toplamda 7 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Kimlik tespitleri yapılarak başlayan duruşmada; tutuklu sanıklar şoför Adem A., yakın koruma Ruşen H., şoför Semih K. ve tutuksuz sanıklar polis memuru Salih Y., özel güvenlik amiri Osman G., emekli polis memuru Erhan K. ve emekli albay Mustafa Ö. avukatlarıyla birlikte mahkeme salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespitlerinin ardından mahkeme hakimi, iddianameyi özetleyerek okudu ve sonrasında sanıkların savunmalarını dinledi.
'MÜDAHALE ETMEK ZORUNDA KALDILAR' DİYEREK CİNAYETİ MEŞRULAŞTIRDI
Tutuklu sanık şoför Adem A., "Maktulün sağ elinde silah vardı. Müdahale etmek zorunda kaldılar. Ben de önlem amaçlı silahı tuttum, arbede olunca geri çekildim. İçeri götürmeye çalışırken ben de kolundan tutmaya çalıştım. O sırada ben yere düştüm. Sonra polisler geldi, götürdüler. Ben vurmadım. Maktulü tanımıyorum. Üzgünüm. Benim niyetim silahı almak ve kimseye zarar gelmemesiydi" dedi.
KORUMA RUŞEN H.: ETKİSİZ HALE GETİRMEK İÇİN GEREĞİNİ YAPTIK
Tutuklu sanık koruma Ruşen H. ise savunmasında, Eğrek'in "çantasında bomba olabileceği" gerekçesiyle "müdahale ettiğini" savundu.
Ruşen H., şöyle devam etti: "Şahsı içeri aldık, kelepçeledik, sonra herhangi bir vurma eylemi olmadı. Polisler geldi, şahsı alıp araca bindirdiler. Silahı polis teslim ettim ve dinlenme odama geçtim. Şahsı tanımıyorum. İlk defa gördüm. İlk aklıma gelen bunun bir terör eylemi olabileceğiydi. Etkisiz hale getirmek için gereğini yaptık. Hengamede şahsın direncini kıramadığımız için gayriihtiyari, silahın kabzasıyla kafasına vurdum. Amacım kimseye zarar gelmemesiydi. Üzgünüm öldüğü için. Tasarlanan bir şey değildi. Ailesine başsağlığı dilerim. Kelepçeyi ben taktım. Sonra zaten kimse dokunmadı şahsa. Ben meslek olarak yakın korumayım. Biz şahsın kendine zarar vermesini engellemeye çalıştık."
TUTUKLU SANIK: MAĞDURUZ
Tutuklu sanık şoför Semih K., "Yardım amacıyla koştum. Şahsa uzanmaya çalıştım, olmadı. Tekrar denedim uzandım. Koridora götürdüm sonra lavaboya gittim ve o sırada polisler aldı götürdü. Şahsa ölüme sebebiyet verecek hiçbir eylemde bulunmadım. Çok kısa bir süre sarılmam oldu. Hiçbir şekilde vurma söz konusu değil. Ailesine de başsağlığı diliyorum. Mağduruz" diyerek kendini savundu.
POLİS: KAMU DÜZENİ İÇİN GÖREVİMİ YAPTIM
Tutuksuz sanık polis Salih Y. de yaptığı savunmada, "Polis memuru olarak görev yapıyorum. Mahmut Can Çalık'ı korumakla yükümlüyüm. Şahıs silahı zaman zaman bize ve kendisine doğrulttu. Ben de silahı almak için müdahalede bulundum. Sırtına birkaç kez vurdum ve kolundan tuttum. Polis olarak böyle bir yetkim var. Direnci kırıldıktan sonra şahsı bina içine aldık. Şahıs ikna olsaydı, böyle bir müdahalede bulunmayacaktık. Kamu düzenini yerine getirmek için görevimi yerine getirdim. Kamu görevlisi olduğumun göz önünde bulundurulmasını istiyorum. Ön görülemeyen bir hadise meydana gelmişti. Üzgünüz" dedi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Tutuksuz sanık emekli polis Erhan K., savunmasında, "Şahıs çok dirençli ve güçlüydü. Gergin bir ortam vardı. Şahsın direncini azaltmak için şahsı içeri doğru çekmeye çalıştık. Daha sonra kelepçe takıldı ama kimin taktığını görmedim. 1-2 dakika sonra polis ekipleri geldi, şahsı götürdü. Vefat ettiğini öğrendik. Allahtan rahmet diliyorum. Üzücü bir olay. Şahsa hiçbir şekilde vurmadım. Şahsı hiçbir şekilde dövmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
'ÖLÜMLE İLLİYET BAĞI OLUŞTURACAK HERHANGİ BİR EYLEMİM OLMADI'
Tutuksuz sanık emekli albay Mustafa Ö. de yaptığı savunmada, "30 yıl Jandarma Genel Komutanlığı'nda görev yaptım. Silah seslerini duydum ve aşağı indim. Ben şahsı ikna etmeye ve müzakere etmeye çalıştım. Şahıs silahını bırakmamakta direndi. Kendisine arkadan kollarını tutacak şekilde sarılmaya çalıştım, silah kullanmasına engel oldum. Müdahale sonrası arkadaşlarım silahı aldı. Ölümü ile illiyet bağı oluşturacak herhangi bir eylemim söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARI SANIKLAR HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşmaya müşteki olarak katılan çocukları, babalarının herhangi bir kalp rahatsızlığı olmadığını ve hiçbir ilaç kullanmadığını söyleyerek sanıklar hakkında şikayetçi oldu. Müdafi avukatları da tüm sanıkların tutuklu yargılanmasını ve cezalandırılmasını talep etti.
SAVCI CEZA TALEP ETTİ
Savcı esas hakkındaki mütalaasında; sanık Osman G.'nin beraatini, diğer sanıkların "taksirle ölüme sebep olma" suçundan cezalandırılmasını ve tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını talep etti.
Verdiği aradan sonra mahkeme ara kararını açıkladı. Bir sonraki duruşma 10 Kasım 2025 tarihine ertelendi.