Eskişehir'den seslendiler: AKP'den hesabı halk soracak
![](/Uploads/HaberFoto/etha-20250206-eskisehir-emek-demokrasi-deprem.jpeg)
Maraş merkezli deprem katliamının 2. yıldönümünde yürüyüş düzenleyen Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri, "Unutmuyoruz, affetmiyoruz, hesap verecekleri günler için mücadeleyi büyüteceğimize söz veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Maraş merkezli 6 Şubat deprem katliamının 2'inci yılında Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklaması yaptı.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, 6 Şubat Maraş merkezli deprem katliamının yıldönümünde Köprübaşı'ndan Yediler Parkı'na yürüdü. "6 Şubat'ı unutmuyoruz! Hesap soruyoruz" pankartı açılan yürüyüş boyunca, "AKP'den hesabı halk soracak", "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından platform adına basın açıklamasını Azra Arıkfidan okudu. Rant uğruna ölenlerin hesabını sormak için bir arada olduklarını söyleyen Arıkfidan, "Yıkımlar sonucunda resmi rakamlara göre 50 bin; AKP'nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yerel seçimler dönemindeki ifadesine göre 130 bin can kaybımız oldu" dedi.
'ASRIN FELAKETİ DEĞİL, ASRIN KATLİAMI'
Depremin olduktan sonra değil, olmadan önce tedbir alınması gereken bir doğal afet olduğunu ifade eden Arıkfidan, "Doğal olmayan bunun katliama dönüşmesidir. 6 Şubat depremleri asrın felaketi değil, asrın katliamıdır. Bugüne kadar yapılan bütün bilimsel uyarılara ve meslek örgütlerinin tüm çağrılarına rağmen hükümet ve devlet yöneticileri deprem tehlikesine karşı gerekli tedbirleri almamış, aksine rantı büyütmüştür. 6 Şubat depremlerinde iktidarın ve sermayenin kâr hırsının, rant düzeninin yarattığı yıkımın boyutları, kentlerimizin ve ilçelerimizin yok olmasıyla, on binlerce ölüm ve binlerce yaralıyla gözler önüne serilmiştir" ifadelerini kullandı.
Ülkeyi yönetenlerin deprem gerçeğinden ders almamakta ısrar ettiğini ifade eden Arıkfidan, "Yaşanan deprem gerekçe gösterilerek verilen riskli alan ve acele kamulaştırma kararlarıyla; afet ve kriz koşulları fırsat ve ranta dönüştürülmüştür. Kamusal ve hukuki denetim yok sayılarak yapılan, bilim ve teknikten uzak düzenlemeler ile kamuya ait kaynaklar, kentler, doğal, kültürel değerler ve mülkiyetler yatırım araçlarına dönüştürülmüştür" dedi.
'SORUMLULAR CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRİLİYOR'
Deprem bölgesindeki kentlerin hala yaşanılmaz durumda olduğuna işaret eden Arıkfidan, "Eğitim, sağlık hizmetlerine erişim ve beslenme hakkına erişim yetersizdir. İşsizlik ve yoksulluğa terk edilen halk yaşam mücadelesi vermektedir. Katliamlara sebep olanlara açılan davalarda sorumlular cezasızlıkla ödüllendirilmekte, hakkında dava açılan birçok sorumlu halen firari konumdadır. Göç etmek zorunda kalan halkın büyük bir kısmı yeterli desteklere ulaşamamış, yoksulluk ve işsizlikle boğuşmaya devam etmektedir" diye ekledi.
Asrın katliamına sebep olan imar aflarını ve rant yasalarını çıkaranları, Kızılay'ın yaşam mücadelesi veren afetzedelere çadır sattığını, hiçbir devlet yetkilisinin hesap vermediğini unutmadıklarını vurgulayan Arıkfidan, "Yine unutulmasın ki bizler buradayız" dedi.
Arıkfidan, şöyle devam etti: "İktidar ve bakanları Soma'da, Ermenek'te, Aladağ'da, Çorlu'da, depremlerde, en son yaşanan Bolu Kartalkaya yangın katliamında ve sorumluluk alanlarındaki benzer birçok katliamda olduğu gibi, halkın istifa çağrılarına kulak tıkamıştır. Bir kez daha buradan söylüyoruz: Unutmuyoruz, affetmiyoruz, hesap verecekleri günler için mücadeleyi büyüteceğimize söz veriyoruz."