ESP: Heteroseksist faşist şeflik rejimine karşı eşit ve özgür bir yaşam mücadelemizi büyütelim

AKP-MHP iktidarının LGBTİ+'lara dönük kapsamlı saldırısına karşı açıklama yapan ESP Genel Merkezi, "İçinden geçtiğimiz siyasi koşullarda; cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğrayanlar, yoksullukla boğuşan işçiler, erkek şiddetine maruz kalan kadınlar ve tüm ezilenler faşizme karşı mücadele birliğini yükseltmelidir. Tekçi, sömürgeci, ataerkil ve heteroseksist faşist şeflik rejimine karşı eşit ve özgür bir yaşam mücadelemizi büyütelim" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, LGBTİ+'lara dönük ayrımcılık ve nefret yasa tasarısına karşı tüm toplumu heteroseksist faşist şeflik rejimine karşı mücadeleye çağırdı.
2025 yılının aile yılı ilan edilmesi ve ardından şef tipi aile rejimine ilişkin uygulamaların derinleştiği, erken yaşta evlilik ve çok çocuk doğurmanın ekonomik paketlerle teşvik edildiği, kadın istihdamı adı altında kadınları komşu çocuklarının bakımından da sorumlu tutulduğu komşu annelik uygulamasından sonra şimdi de LGBTİ+'lara dönük kapsamlı bir saldırı hazırlığı ile karşı karşıya olduklarını söyleyen ESP Genel Merkezi, "4. Yargı reformu strateji belgesi esas alınarak hazırlanan, başta Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun olmak üzere pek çok yasada değişiklik öneren teklifle, 'Hayasızca Hareketler' başlığı altında 'biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması' şeklinde bir düzenlemeyle, toplumsal cinsiyet rolleri ve normlarına aykırı her türlü davranış, kıyafet seçimi ya da ifade biçimi cezalandırılmak istenmektedir" denildi.
'TÜM EZİLENLER FAŞİZME KARŞI MÜCADELE BİRLİĞİNİ YÜKSELTMELİDİR'
Yine cinsiyet uyum süreçlerine dair yeni bürokratik engeller getirilmek istenen düzenlemede, Medeni Kanun'da yapılması planlanan değişiklikle; cinsiyet tanımı için reşit olmanın üzerinden 3 yıl daha geçmesinin öngörüldüğü, daha önce LGBTİ+'ların mücadelesi ile Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen "üreme yeteneğinden sürekli bir biçimde yoksun olma ön şartı"nın yeniden gündeme getirildiği, aynı teklifle, transların resmi belgelerdeki cinsiyet hanelerinde değişiklik yapmalarının zorlaştırıldığı vurgulanan açıklamada, "Tüm bu yapılması planlanan değişiklikler, tüm dünyada faşist devletlerin cinsel politikalarının bir benzeridir. AKP-MHP faşist rejimi kadınları şef tipi aileye hapsetmeyi, LGBTİ+lar üzerindeki baskıyı ve nefreti arttırmayı hedefliyor. İçinden geçtiğimiz siyasi koşullarda; cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğrayanlar, yoksullukla boğuşan işçiler, erkek şiddetine maruz kalan kadınlar ve tüm ezilenler faşizme karşı mücadele birliğini yükseltmelidir. Tekçi, sömürgeci, ataerkil ve heteroseksist faşist şeflik rejimine karşı eşit ve özgür bir yaşam mücadelemizi büyütelim" ifadeleri yer aldı.