6 Haziran 2025 Cuma

ESP: Siyonizm yenilecek direnen Filistin kazanacak

Üsküdar meydanında AKP iktidarının ikiyüzlü Filistin politikasını teşhir eden devrimci sosyalistler, direnen Filistin halkının mücadelesini yükselteceklerini kaydetti. ESP Eş Genel Başkanı Çepni, dünya ezilen halklarına seslendi Ortadoğu'da tek yolun demokratik birleşik mücadele olduğunun altını çizdi. 

Siyonist İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım saldırıları sürüyor. İşgal rejimi Gazze halkına susuzluk ve açlık dayatırken, yardım almaya giden Filistinlilere saldırıla düzenliyor. Dünyanın gözü önünde yaşanan soykırım saldırılarına karşı Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul'dan dayanışma çağrısı yaptı. Üsküdar meydanda bir araya gelen devrimci sosyalistler, emperyalistlerin Ortadoğu'daki sömürü politikalarına karşı birleşik mücadelenin önemine dikkat çekti. 

"Filistin'de soykırım var" pankartını taşıyan devrimci sosyalistler işgal altındaki Batı Şeria'da işgal ordusu tarafından hedef alınarak katledilen Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) aktivisti Ayşenur Ezgi Eygi ile Mayıs 2025'te ABD'nin başkenti Washington'da İsrailli iki diplomatı öldüren Elias Rodriguez'in fotoğraflarını ve "Siyonizm yenilecek direnen Filistin kazanacak" dövizi taşıdı. 

'FİLİSTİN SİZE MEZAR OLACAK'
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Berfin Polat'ın da katıldığı eylemde sık sık, "Katil İsrail işbirlikçi AKP", "Katil İsrail işbirlikçi Zorlu", "Katil İsrail işbirlikçi SOCAR", "Emperyalistler yenilecek direnen Filistin kazanacak", "Emperyalistler, işbirlikçiler Filistin size mezar olacak", "SOCAR'ın petrolü işgalciyi besliyor", "Bakü Ceyhan hattından akan petrol değil kan", "Filistin Kürdistan intifada serhıldan", "Filistin'de düşene dövüşene bin selam", "Hurra hurra hurra Falastin hurra" sloganları atıldı. 

ÇEPNİ: DÜNYA EZİLEN HALKLARINA ÇAĞRIMIZ DEMOKRATİK BİRLEŞİK MÜCADELEDİR
Söz alan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni,  dünyanın gözü önüne eşine az rastlanır bir soykırım yaşandığını belirtti. Filistin halkının siyonist İsrail devleti tarafından katledildiğini söyleyen Çepni, "Başta ABD, AB ülkeleri ve bölgede sözüm ona Müslüman devleti diye geçinen devletlerin işbirliğiyle Filistin halkı katlediliyor. Bizim sözümüz katliamın sorumlularına değildir. Bizim sözümüz dünya ezilen halklarınadır. Dünya Müslüman halklarınadır. Emekçi halklarınadır. Türkiye'de İsrail'le yürütülen siyasi ve iktisadi ilişkiler sürüyor. Bu ilişkiler soykırımın doğrudan parçasıdır. İktidar bir taraftan Filistin için sahte gözyaşı dökerken bir taraftan kapalı kapılar ardından İsrail'le ilişkilerini devam ettiriyor. Suriye'de HTŞ denilen çete tüm dünya ülkeleri ve bölge ülkeleri tarafından Şam'ın başına atandı. Ve bu çeteler daha işin başında ilk açıklamayı 'İsrail'le sorunumuz yoktur' diyerek yaptı ve katliam devam etti. İsrail işgal bölgelerini büyüttü. Bugün de Filistin halkına yönelik soykırım devam ediyor. Türkiye'de saray medyası sahte gözyaşları döküyor. Ortadoğu'da tek yol emekçi halklarımızın, ezilen halklarımızın demokratik birleşik mücadelesidir. Demokratik Ortadoğudur. Tüm dünya halklarını, katil siyonistlere karşı birleşik mücadeleye çağırıyoruz. Sosyalistler olarak dün olduğu gibi bugün de Filistin halkının yanındayız. Yaşasın Filistin halkının özgürlük mücadelesi, kahrolsun siyonizm" dedi. 

'SİYONİST İŞGALCİ TÜM HALKI KONTROL ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR'
Ardından basın metnini ESP PM üyesi Dilara Su kalpak okudu. Gazze'ye iki yıldır uygulanan susuzluk ve kıtılğı hatırlatan Kalpak, "Bunca zulmün ardından 1 Haziran'da Refah ve Netzarim koridoru civarlarındaki insani yardım merkezleri de, siyonist işgalcinin katliam aracına dönüştürülmüştür. Bu insani yardım merkezleri en başından amerikan paralı askerler aracılığıyla yürütüldüğünü biliyoruz. Nitekim onlarca Gazzeli karnını doyurmak için bu insanlıkdışı yardım sıralarına hücum ederken üzerilerine ateş açıldı ve şehit edildi. İnsani yardım görünümü altında Filistin'in acıları giderek katmerleniyor, giderek büyütülüyor. Gazze'ye 90 gündür her türlü yardım engelleniyor. Bu günlerde de eğer siyonist yerleşimciler tırları yağmalamazsa  amerikan emperyalizminin izniyle sınır kapılarına girebiliyor. Dağıtılan yardımlar da, şüphesiz siyonist işgalcinin tüm halkı kontrol altına almak için kullandığı, yüz tarama sistemi dayatmasını kabul eden halka veriliyor" dedi. 

'ERDOĞAN İSLAMİ DEĞERLERİ KİRLİ RANTINA ALET EDİYOR'
Yapılanın insani yardım değil toplama kampı koşulları altında soykırım suçunun devamı olduğunun altını çizen Kalpak, "Bir yandan Özgürlük Filosu'nun Madlin gemisi, Akdeniz'den Gazze'ye ulaşmaya çalışıyor. Gemi'nin dün gece, mülteci botlarını tespit edip daha sonra batırılmak üzere fişlemek için kullanılan, AB sınır güvenliği dronlarıyla taciz edildiği haberini aldık. Aynı AB, on yıllardır siyonizmi besliyor, Afrika'dan Ortadoğu'ya hala sürdürdükleri mali sömürge ilişkileriyle kendi sözde mülteci krizlerini büyütüyor. Ortadoğu'da bitmeyen savaş ve kıyımın mimarları, aynı savaş ve kıyımdan daha fazla kar etmek için Ortadoğu halklarını ateşe atmaya devam ediyor. Faşist şef Erdoğan ve sermayesi de aynı kirli ilişkilerle, Azerbaycan petrolünün taşıyıcılığı yaparak, Zorlu'nun işgal topraklarındaki yatırımlarıyla, İÇDAŞ'ın sattığı demir çelikle, Erdoğan'ın bitmeyen yalanları ve aralıksız sürdürdüğü Filistin hamasetiyle bu ihanete emperyalistlerle birlikte dahil oluyor. Erdoğan, Trump'ın Gazze şeridini otele çevirme planlarından inşaat rantı kapma hayali kurmaya devam ediyor. Topraklarından sonsuza dek sürgün edilmek istenen Filistin halkının acılarını, soykırımını ucuzlatıp yok sayarak, tehcire hicret diyerek İslami değerleri de kendi kirli rantına alet etmekten utanmıyor, çekinmiyor" ifadelerini kullandı. 

'DİRENEN HALKLAR BU SAVAŞI KAZANACAK'
Erdoğan'ın 7 Ekim'den beri Filistin halkının yanında olduğunu söylerken, siyonist oluşumu en çok besleyen sermayesinden bir defa bile kısmadığını, bu ticareti kamuoyuna duyuran Filistin dostlarını onlarca defa cezalandırdığını, halkların tepkisi artınca da arka plan hazırlıklarını tamamlayarak sözde ticareti kesse de farklı yollarla ticarete devam ettiğini söyleyen Kapak, bunu defalarca kanıtlayan ve ortaya döken Filistin dostları hakkında açılmış davaların hala devam ettiğini, Filistin davasına destek verenlerin cezalandırılmak istendiğini vurguladı. Kalpak, şöyle devam etti: "Faşist şeflik rejimi, batı emperyalizminin Anadolu'daki garantörlüğünü yapmaya devam ederken Ortadoğu'daki kendi emperyalist planlarını sağlama almaya çalışıyor, Kürt halkına yaptığı zulümleri perçinlemek için bir yandan siyonist işgali beslemeye devam ediyor, Suriye ve Ortadoğu halklarını emperyalist işgallere, toprak gasbına, geleceksizliğe ve yoksulluğa mahkum etmeye çalışıyor. Bunun karşılığında daha müreffeh bir topluma kavuşacağımız yanılgısına bir an bile kapılmıyoruz. Sermayenin her talanı, her gasbı; işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin daha çok ezilmesine ve mazlumlaşmasına neden oluyor. Samandağ'da depremin yıkımından, enkazından hala çıkamamış halkın topraklarına, zeytin arazilerine el koyan saray rejimi ve sermayesi bunu kanıtlar nitelikte. Biliyoruz, zeytin ağaçları her yerde aynı kadere mahkum edilmeye çalışılıyor: Gazze'deki, Afrin'deki, Batı Şeria'daki ve Rojava'daki tüm zeytin ağaçlarının kaderi talan ve gasp değil, barış içinde özgürce yaşam olmalı. Netenyahu ve Trump; Gazze üzerinde inşaat planları yaparken Erdoğan tehciri, soykırımı hicret diye Türkiye halklarına pazarlıyor. Gazze halkı birinci intifada'dan beri şu konuda hemfikirdir: Ya Gazze'de yaşarım, ya Gazze'de ölürüm. Gazzeli için, Gazze'den başka toprak yok! Filistin, nehirden denize özgür olana dek, Filistin halkı da, dünyanın tüm özgür halkları da bu kavgada birleşip büyüyecek. Emperyalizm ve siyonizm yenilecek, özgürlüğü için mücadele eden, direnen halklar bu savaşı kazanacak."

Eylem sloganlarla sona erdi.