ESP'ye yönelik gözaltı saldırısına İstanbul'dan tepki gösterildi
Devrimci sosyalistlere yönelik gözaltı saldırısına karşı İstanbul'da düzenlenen eylemde, iktidarın gözaltı ve tutuklamayla sonuç alamayınca gizli tanık, itirafçı, işbirlikçi kişiler yaratmakta çare aradığı söylendi. Eylemde, "iktidarın baskı ve zulüm düzenini geriletip söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğü ancak emek ve demokrasi güçlerinin daha örgütlü bir mücadelesi" ile sağlanacağı belirtildi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Örgütü, 12 Eylül sabah saatlerinde operasyon düzenlendi. İl binası da dahil olmak üzere çok sayıda devrimci sosyalistin evi basıldı, 17 devrimci sosyalist gözaltına alındı. Ev baskınlarında işkence uygulandı, ESP PM üyesi Ali Hıdır Kılıç'ın kafasına aldığı darbeler sonucu 4 dikiş atıldı.
'ESP UMUTTUR UMUT DİMDİK AYAKTA'
ESP'ye yönelik siyasi kırım operasyonuna karşı İstanbul'da çok sayıda kişi bir araya geldi. İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri, Kadıköy'deki Süreyya Operası önünde yaptığı açıklamayla operasyona tepki gösterdi. "Gözaltılar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylemde sık sık "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın devrimci dayanışma", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Bize gücünüz yetmez biz kazanacağız", "ESP umuttur, umut dimdik ayakta" sloganları atıldı.
'İKTİDAR YASAL YOLLARLA İLERLEYEMEDİĞİ İÇİN GİZLİ, TANIK, İTİRAFÇI YARATIYOR'
Basın metnini okuyan İlhan Çelik, ocak ayında ESP ve SGDF'ye yönelik gözaltı ve tutuklama saldırısını hatırlattı, ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş'ın geçtiğimiz günlerde tahliye edildiğini anımsattı. İktidarın muhalefeti kriminalize etmek, mahkeme hapishane koridorlarında enerjileriin hapsetmek için yasal yollardan ilerleyemediği için gizli tanık, itirafçı, işbirlikçi kişiler yaratarak hedefine ulaşmaya çalıştığını söyleyen Çelik, "Uzun süredir hemen hemen bütün gözaltı ve tutuklama operasyonlarının temel yöntemi, polisin 'itirafçılaştırdığı' veya gizli tanık haline getirdiği kişilerin ifadeleri gerekçe gösterilmektedir. İşkence, tehdit ya da para, iş, ihale teklifleri ile düşkün hale getiren bir kişinin ifadesi ile yüzlerce kişi değişik zamanlarda değişik illerde gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, aylarca cezaevlerinde tutuluyor, yılları bulan cezalar veriliyor. İzmir'deki operasyonda da yine aynı tezgahın tekrarlanmak istenmektedir" dedi.
'DİRENEREK, ÖRGÜTLENECEK VE KAZANACAĞIZ'
Mücadele Birliği'ne de birkaç gün önce operasyon düzenlendiğini hatırlatan Çelik, bu operasyonların temel hedefinin iktidar karşıtı güçlerin faaliyet yürütemez hale getirmek olduğunu kaydetti. Gerek sosyalistlere gerekse de CHP'ye yapılan bu saldırıların hedefinin "demokrasi isteyen güçleri bölerek, saray iktidarı ortaklarının iyi polis, kötü polis oyununa çevirdikleri Kürt sorununun çözümü için başlatılan süreci kendi iktidarlarının bekasına dayanarak yapmak olduğunu" söyledi. Çelik, söyle devam etti: "Biz emek ve demokrasi güçleri olarak Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümünde her zaman taraf olduk, olmaya devam edeceğiz. Çözüm için Kürt halkının demokratik taleplerini savunmaya, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çok açık ki, iktidarın baskı ve zulüm düzenini geriletip söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğü ancak emek ve demokrasi güçlerinin daha örgütlü bir mücadelesi ile sağlanacaktır. Fabrika fabrika, mahalle mahalle, sokak sokak örgütlenmeye, öfkemizi ve gelecek umutlarımızı örgütlü mücadele ile yükseltmekten başka bir seçenek yok. Baskılara karşı direndik, direnmeye devam edeceğiz. Direnerek, örgütlenecek ve kazanacağız."
Eylem, sloganlarla sona erdi.