6 Şubat 2025 Perşembe

Fidan, 'ya HTŞ ya biz' diyerek Rojava'yı tehdit etti

Rojava'da sivillerin üzerine bombalar yağdırılırken, uluslararası insani hukuka uydukları iddiasında bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin sona erdirilmesi için HTŞ'nin devreye girmemesi koşullarında Türk devletinin saldırılarını sürdüreceğini söyledi.

Tişrîn Barajı ve Qereqozak Köprüsü bölgesine, kendisine bağlı ÖSO çetesiyle birlikte saldırılarını sürdüren işgalci Türk devleti, her fırsatta Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik tehditlerine devam ediyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle dün düzenlenen toplantıda, bu tehditleri sürdürdü. YPG'ye yönelik ABD'ye rağmen operasyon yapılıp yapılmayacağı sorusu yöneltilen Fidan, "Böyle bir tehditle yaşama şansımız yok. Ya başkası [HTŞ] açacak ya da biz açacağız" yanıtı verdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "kardeşim Esad" dediği, Beşar Esad yönetiminin Suriye'yi terk ederek yönetimi HTŞ'ye teslim etmesinin ardından yaşananları değerlendiren Fidan, 2011 yılından bu yana Suriye'de stratejik sabır gösterdiklerini iddia ederek, "Tüm saldırılara, provokasyonlara ve engellemelere rağmen hakkı, adaleti ve insanlığı savunduk" diye öne sürdü.

"Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor" diyerek yayılmacı politikalarını sürdüreceklerini açıklayan Fidan, "Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli sınamalarla karşı karşıya. Rejimin devrilmesinden sonra bir hafta içerisinde açtığımız büyükelçiliğimizle ve sahada aktif çaba gösteren kurullarımızla komşumuzun yeniden imar ve kalkınma çabalarına destek olmaya başladık" sözleriyle "yeni Suriye"de belirleyici rol oynamak istediklerini ilan etti.

'ABD İLE MÜTTEFİKLİK HUKUKUNA HALEL GETİRMEYİZ'
Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye halklarının özerk yönetim anlayışından duyduğu rahatsızlığı ifade eden Fidan, Rojava Devrimini yıkma çabalarının ya HTŞ ya da kendileri tarafından sürdürüleceğini belirterek, HTŞ'ye de rol biçmeye çalıştı.

Rojava Devriminin, Türk devlet yapısına tehdit oluşturduğunu söyleyerek, "Bu analizi yaptıktan sonra ne türden diplomatik araçlara ihtiyaç var, ne türden askeri-istihbarat araçlarına ihtiyaç var, bunları tespit edip yolumuza devam ediyoruz" diyen Fidan, bunu yaparken uluslararası hukuka, insani hukuka azami riayet ettiklerini öne sürdü. Fidan bu açıklamalarını yaparken, Tişrîn Barajına yürüyen halkın üzerine bomba yağdırılmış, 3 kişi katledilmiş, 15 kişi yaralanmıştı. Aynı zamanda Tişrîn Barajında nöbet tutanların bulunduğu alana yakın yerler bombalanmıştı.

Fidan, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarını sürdürürken, "Müttefiklik hukukumuza hiçbir şekilde halel getirmiyoruz" diyerek ABD'ye de mesaj vermeye çalıştı.

İMRALI GÖRÜŞMELERİ
DEM Parti heyetinin İmralı Hapishanesinde PKK lideri Abdullah Öcalan'la gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, Öcalan ile Kürt özgürlük hareketi arasında sorun olduğu yönünde imalarda bulundu.

Öcalan'ı PKK'nin lideri olarak tanımlayan Fidan, "Geçmişte de örgüt liderliği talimat verdi, 'Silahları bırakın ve çıkın' diye, bu yönde bir çıkış başladı. Daha sonra Suriye meselesi bahane edilerek bunu durdurdular. Şimdi yaklaşık 11 yıl sonra aynı senaryoyla karşı karşıyayız. Dinlerler mi? Kendi tercihleri" diye konuştu.