7 Şubat 2025 Cuma

Gayıp: Taciz suçunu işlemek suç, haberleştirmek değil

Taciz faili Sezgin Keleş'in şikayeti üzerine açılan davanın ilk duruşmasında savunma yapan editörümüz Pınar Gayıp, kadın ve LGBTİ+'ların şiddete uğradığı, şikayet için başvurduğu kurumlarda ciddiye alınmadığını hatırlatarak "Kadın beyanı esastır" ilkesiyle haber yaptığının altını çizdi. Gayıp, "Sezgin Keleş 'tacizci' denmesinden rahatsızsa, o halde kimseyi taciz etmeyecek" dedi. Keleş ise yaptığı tacizi savundu.  

Taciz faili Sezgin Keleş'e ilişkin yaptığı haber ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında dava açılan editörümüz Pınar Gayıp ilk kez hakim karşısına çıktı. 

Sezgin Keleş, avukat olduğu yıllarda yanında çalışan stajyer avukatı taciz etmiş, kadının şikayeti üzerine açılan davada tacizi belgelerle kanıtlanmış ve ceza almıştı. Keleş'in ayrıca taciz suçu nedeniyle avukatlık ruhsatı da iptal edilmişti. 

Editörümüz Gayıp, hem taciz suçuna maruz kalan genç kadınla görüşerek röportaj yapmış hem de dava süreçlerini takip ederek haberleştirmişti. Taciz suçunu işleyen Keleş ise Gayıp'la kişisel husumete girmiş, haberi çekmesi için tehdit etmiş, hakaret etmiş, "örgüt üyesi" olmak ve "dava haberlerinden kazandığı parayla örgütü finanse etmek" iddiasıyla sosyal medyada hedef göstermişti. Ajansımızın haberi çekmemekte ısrar etmesiyle keleş ajansımız ETHA'yı maliyeye ve TEM'e şikayet etmişti. Keleş ayrıca Gayıp hakkında da ihbarda bulunmuştu.

Gayıp, etik gereği röportajda suça maruz kalan kadının değil taciz faili Sezgin Keleş'in fotoğrafını kullanmış, söz konusu haberlerde kullandığı fotoğrafları da hem Keleş'in hukuk bürosuna ait web sitesinden hem de internette bulunan fotoğraflarından edinmişti. Ancak Keleş, taciz davası sürerken bu fotoğrafların hepsini internetten kaldırmıştı. 

'ÖZEL HAYATIN İHLALİ' VE 'HAKARET' İDDİASI
Gayıp'ın kullandığı bir fotoğrafta küçük bir çerçevenin içinde bulunan oğlunun fotoğrafını gerekçe göstererek "özel hayatın ihlali" suçu ile sosyal medya hesabından "tacizci avukat" ibaresini kullandığı için "hakaret" suçlarından Keleş'in yaptığı suç duyurusu davaya dönüştü. İstanbul Anadolu 39. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında editörümüz Pınar Gayıp ve taciz faili Sezgin Keleş hazır bulunurken, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Tanya Kara ve DİSK Basın İş Yönetim Kurulu üyesi İzel Sezer de duruşmayı izledi. 

GAYIP: KELEŞ TACİZ SUÇUNDAN CEZA ALDI, RUHSATI İPTAL EDİLDİ
Savunma yapan Gayıp, on yıldır gazeteci olduğunu ve özel ilgi alanının kadın ve LGBTİ+'ların mücadelesi olduğunu belirtti. Keleş'in taciz ettiği kadının kendisine ulaştığını ve "Kadın beyanı esastır" ilkesine göre haberi yaptığını söyleyen Gayıp, "Şayet beyan yalan olsaydı, meslek etiği gereği bir tekzip yayınlar Keleş'in iadei itibarı yapılırdı. Fakat, Keleş yargılandığı davada taciz suçundan ceza aldı, ruhsatı iptal edildi. Dolayısıyla kendisi bir tacizcidir. Burada hakaret ya da yalan yok" dedi. 

'ŞİDDETE UĞRAYAN KADIN VE LGBTİ+'LAR SESİNİ DUYURAMIYOR'
Keleş'in haberini kaldırması için tehdit edildiğini, Keleş'in taciz suçundan yargılandığı davada kendisiyle ilgili bir dosya hazırlayarak mahkemeye verdiğini, kendisini defalarca hedef gösterdiğini anımsatan Gayıp, şunları söyledi: "Beyan esası ilkesine göre haber yaparım. Çünkü bu ülkede şiddete uğrayan kadın ve LGBTİ+'lar seslerini duyuramıyor, şikayet için gittikleri kurumlarda ciddiye alınmıyor. Madem Sezgin Keleş 'tacizci' ibaresinden bu kadar rahatsız oluyor, o halde kimseyi taciz etmeyecek."

'CEZA ALSAM DA KİMSE BANA TACİZCİ DİYEMEZ'
Ardından Keleş söz aldı. Gayıp'ın "kin ve nefret ile kendisine saldırdığını" iddia eden Keleş, "Kendisini ilk kez görüyorum. Neden bana karşı bu kadar nefretle dolu bilmiyorum" dedi. Keleş, bu zaman diliminde çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu öne sürerek duruşmayı maniple etmek istedi ancak hakim engel oldu. Ardından Keleş, "Sosyal medyasına baktım, örgüt propagandası yaptığını gördüm, bunun üzerine bir vatandaş olarak ihbarda bulundum" dedi. Hakim buna da itiraz etti, "Davanın konusu bunlar değil" dedi. Beyan esası ilkesine de saldıran Keleş, mahkemeye sunulan deliller sonucu ceza aldığını unuttu. "Ortada delil yokken, iftiraya uğradım, ceza aldım" diyen Keleş, "Ceza alsam da kimse bana tacizci diyemez" sözleriyle tacizi savundu. 

AV. GÜMÜŞTAŞ: ÖZEL YAŞAMIN İHLALİ YOK MÜŞTEKİNİN EYLEMİ VAR
Gayıp'ın avukatlarından Özlem Gümüştaş, "Müvekkilimin gazetecilik duruşu yargı konusu. Önce şunu söylemek istiyorum müvekkilimin editörü olduğu Etkin Haber Ajansı, Basın Kanuna göre kurulan, yakından takip edilen bir ajanstır" dedi. Kadın ve basın örgütlerini temsilen savunma yaptığını dile getiren Gümüştaş, "Birincisi özel yaşamın ihlalinden bir gazeteciye soruşturma açılmış, özel yaşam denilen de müştekinin (Sezgin Keleş) yaşamı değil fiilidir (taciz). Gazeteciliğine konu olan ise hakaret ettiği söyleniyor. Ancak kendisini aleni bir şekilde yargı makamını yönlendirmeye çalışıyor. Müvekkilim gazetecilik mesleğini kadın özgürlükçü ilkeler gereği yapıyor. Müşteki, müvekkilimi ihbar ederek yargı makamlarını da yönlendirmeye çalışan bir girişimde bulunuyor. Burada sistematik bir durum var ve bunu derhal beraat kararıyla sonlandırabilirsiniz. Ceza yargılamaları kolay değil. Burada kişilerin yaşam haklarından daha üstün haklar tartışılıyor. Dava müştekinin keyfiyeti ve iddia makamının özensizliği sonucu açılmıştır" dedi. 

Duruşma, eksik belgelerin tamamlanması için 29 Mayıs 2025 tarihine ertelendi.