Gazeteci Akdeniz tahliye edildi

Şubat ayından bu yana tutsak olan gazeteci Akdeniz, 2. duruşmasında tahliye edildi.
HDK soruşturması kapsamında 22 Şubat'tan bu yana tutsak edilen gazeteci Ercüment Akdeniz'in yargılandığı davanın 2. duruşması İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmayı HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu, DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, HDP MYK üyesi Musa Piroğlu, DEM Parti ve SOL Parti'den temsilciler, CHP Milletvekili Utku Çakırözer, İHD, Göçmen ve Mülteci Ağı, Cumartesi Anneleri, TGS ve DİSK Basın-İş'in de aralarında olduğu çok sayıda kişi izledi.
SAVCILIK TUTUKLULUK DEVAMINI İSTEDİ
Akdeniz'in salonda hazır edildiği duruşmada, savcılık esasa ilişkin mütalaasını hazırlamadığını belirterek tutukluluğun devamını istedi. Mahkeme heyeti, duruşmada Akdeniz'in savunmasının üç avukat ile sınırlandırılmasına karar verdi. Duruşma, tanıkların dinlenmesiyle başladı.
AKDENİZ'İ HİÇ TANIMADIĞI HALDE TANIK OLMUŞ
İlk tanık, Akdeniz'i "hiç tanımadığını" belirterek, "Kendisine dair hiçbir bilgim yok. İlk defa mahkemeniz aracılığıyla kendisini duydum. Sosyal medyada da kendisini tanımıyorum" dedi. Hakim, TEM Şube'nin geçmiş yıllarda bir çadır etkinliğine ilişkin polis tutanaklarında yer alan ifadeleri hatırlatarak, tanığa Ercüment Akdeniz'in o etkinliğe katılıp katılmadığını sordu. Tanık, Akdeniz'i tanımadığını ve bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığını yineleyerek beyanlarını sonlandırdı.
'KATILDIĞIM DEMOKRATİK EYLEMLER YASA DIŞI GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILMIŞ'
Tanığın dinlenmesi ardından Ercüment Akdeniz ek bir savunma yaptı. Akdeniz, "Bana bir suç gömleği giydirilmeye çalışılıyor. Bu suç gömleğini giymeyi reddediyorum. Yapılan yargılama hem iddianamede hem de polis sorgusunda Emek Partisi üzerine kurulu. Emek Partisi il örgütüyle ilgili geçen 'örgüt' kelimeleri üzerinden yargılama yapılıyor. EMEP'in afişleri, mitingleri, yasadışı bir eylem gibi iddianamede yer bulmuş. Emek Partisi adına katıldığım tüm demokratik eylemler yasa dışı gösterilmeye çalışılmış" dedi.
Akdeniz'in savunmasından öne çıkanlar şöyle: "Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) ile ilgili bir kitabı bulup bu kitabı MLKP olarak iddianameye yazarsanız, ben buna sadece 'maddi hata' demem. Burada kötü niyet var demektir."
"Bilmiyorum, bütün bunlar herhalde yeterli olmadı; bir de Gezi Parkı meselesini açalım demişler. O zaten benim beraat ettiğim bir dosya. Hayat Televizyonu'na yaptığım telefon bağlantısı da gazetecilik faaliyetidir."
'HDK'DE GÖREV ALSAM SÖYLERDİM AMA ALMADIM'
"HDK'nin terör örgütünün bir yapılanması olarak adlandırılmasını günümüzdeki gelişmelerle bir paradoks olarak değerlendiriyorum. Yakın zamanda Sayın Numan Kurtulmuş'un davetiyle bir resepsiyon gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanı ile DEM Parti milletvekilleri çok sıcak fotoğraflar verdiler. Yanlış anlaşılmasın, ben barış sürecini bir yurttaş ve gazeteci olarak destekliyorum. Ama iktidar bu süreçte böyle görüntüler verirken ben neden yargılanıyorum? Bu süreçte Meclis'te kurulan komisyonda 15 toplantı gerçekleşti. Komisyona katılan DEM Parti milletvekilleri daha önce HDK Eş Sözcülüğü yapmış isimler. Şu anki HDK Eş Sözcüsü olan milletvekili Meral Danış Beştaş da toplantıların hepsine katıldı. Ama ben neden burada yargılanıyorum? Bunu şunun için söylüyorum, bu davanın hiçbir anlamı kalmadı. Ben yıllardır siyaset içinde olan bir insanım. HDK'de görev alsam bunu da söylerdim ama öyle bir görevim de olmadı."
Akdeniz, "Suçlanan 60 kişinin dosyası ayrıldı. Sizin heyetinize dört kişinin dosyası geldi, aralarında benim de olduğum. Bu dört kişiden biri Zeysu Fakir, beraat etti. HDK listelerinde bulunmak suç sayılmadı. Özlem Feza Bayram kararı var. Dolayısıyla Yıldız Tar ve İbrahim Halil Elçi tensip kararıyla çıkmıştı. Sonra adli kontrol de kaldırıldı. Bu kadar uzun bir tutukluluk çok ağır bir hak ihlali. Ben beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Akdeniz'in ardından avukatların beyanına geçildi.
Mahkeme heyeti Ercüment Akdeniz hakkında tahliye kararı verdi.