Gazeteci Değer tahliye edildi

Gazeteci Değer, ilk duruşmasında tahliye edildi. Değer, maruz kaldığı işkenceyi ve uğradığı hakaret ve tehditleri aktardı. Gazeteciliği ve kadınlar lehine yaptığı haberleri savunan Değer'in duruşması ekim ayına ertelendi.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde ailesinin evine 7 Şubat'ta yapılan baskınla darp edilerek gözaltına alınan ve aynı gün "Zincirleme örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanan Jinnews Haber Müdürü Öznur Değer hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Erzincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan gazeteci Öznur Değer Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı, avukatları ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı Değer'in ailesi, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), MLSA, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) temsilcileri ile gazeteciler izledi.
KÜRTÇE SAVUNMA YAPTI
Değer, hakkındaki iddialara karşı Kürtçe savunma yapmak istedi. Mahkeme heyeti, tercüman ücretinin kendisi tarafından karşılanması koşuluyla tercümanı hazırlayacaklarını belirtti. Bunun üzerine Değer, anadilinde savunma yapmanın bir maliyet karşılığında olamayacağını söyleyerek, tepki gösterdi. Ardından Kürtçe tercüman getirilerek, savunmaya geçildi. Kendi şahsında tüm kadınlar ve gazetecilerin yargılandığını söyleyen Değer, "Ben başlatılan soruşturma sürecinden bu yana bunun bir intikam dosyası olduğunu söylüyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Değer'in savunmasına müdahale ederken, avukat Erdal Kuzu savunmaya müdahale edilemeyeceği hatırlatması yaptı.
'CİNSİYETÇİ SÖYLEME KARŞI ÇIKTIM'
savunmasına devam eden Değer, kendisine cinsiyetçi söylemlerde bulunan polislerin "intikam operasyonu" gerçekleştirdiğini belirterek, "Bu dosya Midyat'ta yaşanan olaydır. İntikam söylemini Midyat ve Mardin Emniyeti için söyledim. Ben Cihan Bilgin'in taziyesine katıldım. Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan şahsında tüm katledilen gazetecileri anıyorum. Ben o taziyeye, gazeteci sıfatıyla katıldım. TJA öncülüğünde orada yürüyüş yapıldı. Ben de o yürüyüşü gazeteci sıfatıyla takip ettim. Bir polis bana cinsiyetçi küfürlerde bulundu. Ben de yapılan bu duruma bir kadın olarak tepki gösterdim. Ben 5 yıldır bu mesleği yapıyorum, Türkiye'nin birçok kentinde çalıştım. Ben böylesi bir cinsiyetçi söyleme karşı geldim. Ben bu zamana kadar birçok taciz, tecavüz ve kadın-çocuk şiddetine yönelik haber yaptım ve bu durumlara karşı çıktım. Böylesi bir cinsiyetçi küfür kimden ve nereden gelirse gelsin ben karşı çıkarım. Bunun üniformalı olup olması fark etmiyor. Ama Üniformalı olmasaydı ben şuan burada olmazdım" ifadelerini kullandı.
'HEDEF ALANLAR DIŞARIDA'
"Beni hedef alan kişilere karşı hukuki haklarımı kullandım, gerekli başvuruları yaptım. X'de 'Derin kuvvetler' adına bir hesap var, kim tarafından yönetildiğini bilmiyorum. Bu hesabın kimin tarafından kullanıldığını bilmek istiyorum" diyen Değer, "Çünkü bu hesap Midyat olayından sonra benim fotoğraflarımı paylaştı ve beni hedef aldı. Öldürmekle, tecavüz edilmekle tehdit edildim. Sarı torbaların fotoğrafları bana gönderilerek tehdit ediliyordum. Bu hesap hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Bana küfür eden, tehdit edenler şuan dışarıda ama ben küfürlere karşı çıktığım için şuan tutukluyum" dedi.
Mahkeme başkanı Değer'in iddianameyi okumadığını iddia ederek, Değer'in iddianamesine eklenen Yeni Yaşam Gazetesi manşetlerini, Jinnews ve Mezopotamya Ajansı'nda (MA) çıkan haberler ile X hesabında yapmış olduğu paylaşımları okudu.
'PAYLAŞIMLARIM HABERDİR'
Değer, "Suç olarak gördüğünüz ve okuduğunuz paylaşımların yüzde 80'ni yayınlanan haberlerdir. Paylaşımlar bana aittir. 2022'de hakkımda soruşturma açıldı, yapmış olduğum paylaşımlardan kaynaklı. O soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Ama bugün bu paylaşımlar iddianameye eklenmiş. Takipsizlik kararını kaldıran hakimlik, tutuklama kararımı veren hakimlik aynı. Bu da yaşanan hukuksuzluğu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
X hesabının daha önce bir kez çalındığını ifade eden Değer, kendi imkanlarıyla geri aldığını söyledi. Değer, gözaltına alındığı sırada yaşadığı işkenceyi anlatmak istemesi üzerine mahkeme heyeti, gerekli olmadığını söyledi. Değer, "Tutuklanmamın ardından adımı ağzına alan hakkında soruşturma başlatıldı. Annem başta olmak üzere, tutuklandığım için paylaşım yapan kişiler ve benim için açıklama yapan Şahmeran Kadın Platformu üyesi Mürvet Aslan hakkında soruşturma açıldı" dedi.
Mahkeme başkanı Öznur'un anlattığı şeylerin tutanağa geçmesine gerek olmadığını belirtti. Bunun üzerine Değer'in avukatı Erdal Kuzu duruma tepki gösterdi.
'SÜRECE TANIKLIK ETMEK İSTİYORUM'
Öznur Değer, son olarak şunları söyledi: "Müdahale edilmezse ben kısa tutacağım. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyayı etkileyecek bir süreç var. Ben de böylesi bir tarihe tanıklık etmek istiyorum, emek vermek ve katkı sunmak istiyorum. Ben 5 yıldır barış için gazetecilik yapıyorum ve bundan sonra da öyle yapacağım" dedi.
'PAYLAŞIMLAR İFADE ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'
Ardından Değer'in avukatı Ali Kahraman, savunma yaptı. Kahraman "Herkes diyor 'Öznur polisin küfrüne karşı çıkmasaydı, tutuklanma olmazdı' diye. İşte bundan kaynaklı Öznur 'intikam alınıyor' diyor. 2023'te yapılan bir paylaşımı 2022 yılında verilen takipsizlik kararını kaldırmaya gerekçe yapılıyor. Bu hukuka aykırıdır. Midyat'ta yaşanan olayda ise müvekkilim katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in taziyesi ve devamında yaşanan olayların haberini yaptığı ve bu haberleri paylaştığı, İmralı Heyeti'nin haberlerini yaptığı ve paylaştığı için yargılanıyor. Müvekkilimin paylaşımları propaganda içerikli değildir. Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve Seve Demir'le ilgili haber yapmak suç değildir. Toplumu bilgilendirmek içindir. Müvekkilim gazeteci sıfatıyla toplumu aydınlatmak istemiştir, A Haber gibi yapmamıştır. Yeni Yaşam Gazetesi manşetleri ve Cihan Bilgin ile Nazım Daştan'ın fotoğraflarını paylaşmak suç değildir. Müvekkilimin yaptığı ifade özgürlüğü kapsamındadır, beraat ve tahliyesini istiyorum" ifadelerini kullandı.
'BURADAKİ SAVUNMA ÖZGÜRLÜK TALEBİ OLAN TÜM KADINLAR İÇİNDİR'
Öznur'un avukatı Berivan Orhan, "Çok yönlü bir adaletsizlikle karşı karşıyayız. Polisin yapmış olduğu ahlak dışı söyleme karşı çıktığı için soruşturma açılıp tutuklanmıştır. Müvekkilimin yapmış olduğu suç duyuruları sonuçsuz kalmıştır, müvekkilimin annesi hakkında da soruşturma açılmıştır. Müvekkilime işkence yapanlara değil, onun tutuklanmasına karşı çıkan ve açıklama yapan kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Bugün burada yapmış olduğumuz savunma özgürlük talebi olan tüm kadınlar içindir" diye belirtti.
Değer'in avukatı Erdal Kuzu, "Paylaşımların tamamı haber ajansı ve gazete haberleridir. Müvekkilim cinsiyetçi söylemelere karşı çıktığı için hakkında dava açıldı. Sosyal medya zorlamasıyla hakkında soruşturma açılmış ve yarılanma konusu olmuştur. Bu da Türkiye'de ki yargılama sistemi doğru değildir. Müvekkilim gözaltına alındığı sırada gördüğü işkenceyi dava konusu olması olarak görmemenizi anlayamıyoruz. Bir yumuşama süreci yaşanıyor. Kürt, Türk'ü anlıyor, Türk, Kürt'ü anlıyor. Ama mahkemelerde değişen bir durum yok. Öznur, çatışmalı bir sürecin gazetecisiydi, şimdi de barış sürecine gazeteci olarak tanıklık yapmak istiyor. Müvekkilimin sizin zamanınızı çalma gibi bir derdi yok. Tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edilmesini talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
SAVCI CEZA İSTEDİ
Savcılık vermiş olduğu mütalaada Öznur Değer'e "örgüt propagandası" iddiasıyla ceza verilerek, tahliye edilmesini talep etti.
TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme başkanı, Öznur Değer'in tahliye edilmesine, hakkında yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartı konulmasına karar vererek, duruşmayı 21 Ekim' e erteledi.